Bölgesel ve küresel istikrarın barış yapıcı aktörü: Yeni Özbekistan

4dk okuma

31 Ağustos 1991’de kardeş Özbekistan bağımsızlığını ilan etmiş, her yıl 1 Eylül ülkede Bağımsızlık Günü olarak kapsamlı bir şekilde kutlanmaktadır. Bu vesileyle Özbek kardeşlerimizin Ülke Günü’nü kutlarken istiklalinin 31'inci yılına kavuşan Özbekistan hakkında kısa bir yazı kaleme almayı uygun bulduk.

Haberin Devamı

8 Mayıs 1996’da Özbekistan-Türkiye arasında imzalanan “Ebedi Dostluk ve İşbirliği Antlaşması”, Sayın Mirziyoyev’in Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte gerçek manada yerini bulmuş ve işlerlik kazanmaya başlamıştır. 25 Ekim 2017’de, Sayın Mirziyoyev’in Ankara ziyaretinde ilişkilerin önce “Stratejik Ortaklık” seviyesine çıkarılması, 28-30 Mart 2022 tarihlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Taşkent ziyaretinde de “Kapsamlı Stratejik Ortaklık” düzeyine yükseltilmesi bunun en temel göstergesidir. Tarafların siyasi-diplomatik ilişkileri, iktisadi-ticari bazda da güçleniyor. İkili ticaret hacmi 3,5 milyar doları aşmış durumdadır. Taraflar, bu rakamı önce 5 ve daha sonra da 10 milyar dolara yükseltme konusunda kararlıdır ve iki ülkenin liderleri, bu yönde güçlü bir irade ortaya koymaktadırlar. Bu arada son rakamlara göre ülkede Türk sermayeli işletme sayısı 2032’ye ulaşmış ve bu açıdan ikinci sırada yer almaktayız.

Bölgesel İşbirliği ve Yeni Özbekistan Avrasya jeopolitiğinde artan istikrarsızlık, krizler ve olası jeopolitik depremlere karşı Sayın Mirziyoyev’in başta komşuları olmak üzere, yakın çevresinde istikrarı ve refahı temel alan işbirliği arayışları ve izlediği insani diplomasi oldukça önemlidir.

Haberin Devamı

Özbekistan’ın Afganistan sorunundan, bölge devletleri arasındaki sınır ihtilaflarının çözümüne ve ikili işbirliklerinin geliştirilmesine yönelik yoğun bir diplomasi trafiği içinde olduğu görülmektedir. Bu kapsamda Kazakistan’la 2021 yılı Aralık ayında imzaladığı iki ülke arasındaki ilişkileri stratejik müttefiklik düzeyine yükselten anlaşma oldukça önemlidir. Benzer anlaşma 2 Haziran 2022 tarihinde Tacikistan’la da imzalanmıştır. Ayrıca Kırgızistan ve Tacikistan’la da önemli bir yakınlaşma süreci başlatmıştır. Özbekistan’ın Orta Asya’ya yönelik dış politikasının daha kurumsal bir nitelik kazanmasında Sn. Mirziyoyev’in girişimi olan “Orta Asya Ülkeleri Cumhurbaşkanları İstişare Toplantıları'nın hayati öneme sahip olduğu da vurgulanmalıdır.

Son olarak, 2022 yılının Temmuz ayında Kırgızistan’ın Çolpan Ata Turizm Bölgesi’nde düzenlenen zirvede liderlerin almış olduğu kararlar ve işbirliği noktasında ortaya koydukları güçlü irade, Taşkent’in bölgesel rolünün diğer aktörler tarafından da onaylandığını gözler önüne sermiştir. Bu arada Özbekistan bölge ülkeleriyle kapsamlı işbirliğini daha da artırma niyetinde. Ülkenin 2022-2026 Kalkınma Stratejisi’nde yer alan Orta Asya Bölgesel İşbirliği Stratejisini geliştirme hedefi tam da bu amaca yöneliktir.

Kafkasya - Orta Asya Jeopolitiğinde Özbekistan

Haberin Devamı

Kafkasya Orta Asya bağlamında da kilit bir ülke olarak ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in 21-22 Haziran 2022 tarihlerinde Taşkent’e yaptığı ziyaret ve Sayın Mirziyoyev ile olan görüşmesi ve akabinde imzalanan çok sayıda anlaşma bu hususu teyit etmektedir. Bu anlaşmalarla iki ülke işbirliği iradelerini ortaya koymuşlar, olası tehditlere karşı birlik-beraberlik mesajı vermişlerdir. Azerbaycan halkının milli lideri Haydar Aliyev’in adını taşıyan bir caddenin Özbekistan’da açılışı, ikili ilişkilerdeki ortak tarihe, değerlere bağlılığı teyit etmiş olması ve işbirliğini bir ileri boyuta taşıması açısından önemlidir. Burada Özbekistan’ın önerisiyle Azerbaycan ve Türkiye’yi kapsayan üçlü bir mekanizmanın kurulduğunun da altı çizilmeli.

Haberin Devamı

2 Ağustos'ta da her üç ülke dışişleri, ticaret ve ulaştırma bakanlarının katılımıyla yapılan görüşmelerde Orta Koridor başta olmak üzere 3 ülkenin ortak gündeminde yer alan konularda eş güdüm ve iş birliğinin artırılmasıyla ilgili meseleleri ele alınmıştır. Toplantıda imzalanan Taşkent Deklarasyonu önemli noktaları içermektedir.

Haberin Devamı

Orta Asya - Güney Asya hattında ortak gelecek arayışları ve Yeni Özbekistan

Haberin Devamı

Özbekistan’ın bulunduğu bölgeye bakıldığında öncelikle Afganistan gibi sorunlu ve istikrarsız bir coğrafya akıllara gelmektedir. Her geçen gün Afganistan’da daha da belirginleşen terör tehdidi ve ekonomik krizle birlikte etkileri ağırlaşan bir insani kriz söz konusudur.

Özbekistan her zaman Afgan Sorunu’nun çözümü için işbirliği, uzlaşı ve diyalog yöntemlerinin kullanılması gerektiğini dile getirmiştir. Bu bağlamda Sayın Mirziyoyev’in önerisiyle 26 Temmuz 2022 tarihinde gerçekleştirilen “Afganistan: Güvenlik ve Ekonomik Kalkınma” uluslararası konferansı Afganistan’da izlenmesi gereken yol haritası mahiyetinde olmuştur.


Sayın Mirziyoyev, Afganistan’ı çeşitli bölgesel projelere dahil etmeye özen göstermektedir. Zira Özbekistan Cumhurbaşkanı, güçlü bir Kabil yönetiminin kurulmasını, ayakları üzerinde durabilen-kendi kendine yetebilen Afganistan’ın var olmasını ve insani krizlerin yaşanmadığı bir coğrafyayı tahayyül etmektedir. Daha da önemlisi Sayın Mirziyoyev, yalnızca bölgesel değil; küresel bir vizyona da sahiptir. Bu doğrultuda Özbekistan’ın girişimi sayılan Orta Asya ile Güney Asya arasında iş birliğini genişletme girişimi, ülkenin mezkur iki bölge arasında bir köprü olmasının yanı sıra Orta Asya devletlerinin okyanuslara ulaşmasının önünü açacak bir yaklaşımı içselleştirdiği de öne sürülebilir.

Yukarıda belirtilen jeopolitik bilincin neticesinde kuzey-güney ve doğu-batı güzergahlarında stratejik bir aktöre dönüşen Özbekistan, Batı ve Doğu Dünyası arasında bir denge merkezi haline gelmeyi başarmıştır. Taşkent yönetimi Şanghay İşbirliği Örgütü içinde kilit aktör konumunda olduğunu defalarca göstermiştir. Dönem başkanlığı sürecinde Özbekistan’ın girişimiyle yapılan bir takım organizasyonlar bunu açıkça gözler önüne sermiştir. Önümüzdeki haftalarda Semerkant’ta düzenlenecek ŞİÖ’nün sıradaki hazırlıkları, Zirve’ye Türkiye Cumhurbaşkanı başta birkaç üst düzey konuklarının iştiraki hakkındaki haberler Taşkent’in kapsayıcı politikalarının sonucudur.

Özbekistan ve Türk Devletleri Teşkilatı Özbekistan dış politikasının Türk Dünyası boyutuna bakıldığında, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)’nın güçlü bir aktöre dönüşmesinde Üçüncü Rönesans’ın mimarı Cumhurbaşkanı Sayın Mirziyoyev’in attığı adımın oldukça önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Özbekistan’ın 2019 yılında tam üye olarak katılımıyla birlikte TDT büyük bir ivme kazanmıştır. TDT’nin 12 Kasım 2021 tarihli İstanbul Zirvesi’ndeki Sayın Mirziyoyev’in konuşma ve önerileri, geleceğin şekillendirilmesi ve güçlü, müreffeh ve istikrarlı bir Türk Dünyası’nın yaratılabilmesi için önemli bir yol haritası mahiyetinde olmuştur.

Bu yol haritası, tüm devletlerin iktisadi kazanım elde edeceği şekilde ticari ilişkilerin geliştirilmesini ve ulaştırma-enerji temelli koridorların çeşitlendirilmesini, endüstriyel işbirliğinin arttırılmasını, akıllı şehirler ile yeşil teknoloji alanlarında bilgi paylaşımının yapılmasını, gençler arası iletişimin teşvik edilmesini ve ortak kültürel mirasın korunmasını içermektedir. 11 Kasım 2022 tarihinde düzenlenmesi planlanan TDT’nin sıradaki zirvesi, Türk-İslam Medeniyeti bağlamında önemli bir yere sahip olan Özbekistan’ın Semerkant şehrinde gerçekleştirilecektir. Tarihi kararların alınması beklenen bu zirveyle birlikte TDT Dönem Başkanlığı da Özbekistan’a geçecektir.

Sonuç olarak, her alanda köklü reformlar gerçekleştiren Yeni Özbekistan’ın Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev liderliğinde dış politikada eski kalıpları terk ettiği ve uluslararası ilişkilerin aktif bir öznesi haline geldiği söylenebilir. Ülkenin ikili ve çok taraflı formatlarda ortak ülkelerle kapsamlı işbirliğini stratejik bir düzeye getirmek, münasebetleri genişletmek, bölgesel ve küresel konularda dengeli ve düzenli bir diyalog yürütmek, önemli uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmak, bölgesel ve uluslararası konularda kendi pozisyonunu sergilemek üzere yürüttüğü çalışmalar yukarıdaki görüşü doğrulamaktadır. Özbekistan, Orta Asya’da güvenlik, ticaret-ekonomi, su, enerji, ulaşım ve kültürel-insani alanlarda bugünkü yakın işbirliğinin kurulmasında da özel bir yere sahiptir. Özetle resmi Taşkent, aktif dış politikasıyla hem Türk dünyasının hem de Avrasya’nın istikrarının ayrılmaz bir halkası haline gelmiştir. Tarihsel misyonunu konjonktürel gerçeklerle harmanlamasını bilen Özbekistan, bölgesel ve küresel sorunların çözümüne dair girişimlerini net bir biçimde ortaya koymaktadır.

ANKASAM Başkanı Prof.Dr. Mehmet Seyfettin EROL

İlandır