Hayat devam ediyor ama dünyanın boş olduğunu anladık

1dk okuma

O korkunç gün yaşanmasaydı, Ayhan Keleş çok büyük ihtimalle bugünlerde köye yerleşme hazırlıklarını tamamlamak üzere olacaktı. En büyük hayali, emekli olup köyüne dönmek, memleketinde yaşlanmaktı.15 Temmuz gecesi atılan bir bomba onu hayattan kopardı.

Haberin Devamı

“Koyu AK Parti’liydi babam. Tayyip Erdoğan’ı çok severdi. O gece de televizyonda onu görünce çıkmaya karar verdi. Evden çıkarken hiddetle, ‘Ülkeyi birkaç çapulcuya mı bırakacağız’ dedi. Kardeşimi de yanına alıp koşa koşa gitti.” Böyle anlatıyor babasının son gecesini Tolga Keleş.
Kırşehir Kamanlı, Keleş Ailesi...

Baba Keleş ve eşi, Mamak’ta yaşıyorlardı. Mobilyacılık yapıyordu Ayhan Keleş. Emekliliğine 1.5 yıl kalmıştı. Hayat normal seyrinde aksaydı, Tolga Keleş, babasına “Allahaısmarladık” deyip tatile gidecekti 16 Temmuz günü. Bavullar hazırdı. Ama gece ortalık birden karıştı. Babası en son 05.13’te aradı, “Ne yaptınız, yola çıktınız mı” diye sordu. Sokakta darbecilere direnirken bile aklı çocuklarındaydı.

Tolga Keleş, ‘Yok’ dedim, ‘Ne yola çıkması, ortalık düzelecek mi belli değil’. O da Pursaklar’da olduğunu söyledi. Sabah namazı kılmaya camiye gitmişler, oradan da Külliye’ye bakıp eve döneceklermiş. Jandarma yakınlarına bir bomba atılıyor o sırada. Kardeşim video çekiyormuş. Babamı arkasında sanıyor, bir bakıyor yok. Arıyor, bulamıyor. Telefon ediyor, yabancı biri açıyor, ‘Abi, burada yatan bir amca var, sen kimsen hemen gel’ diyor. Koşa koşa gidip buluyor babamı. Sağ dizkapağının altına ve sol karın boşluğuna şarapnel parçası geldiğini görüyor.”

Sonrası büyük bir boşluk işte... Büyük bir boşluk, büyük bir acı... “Hayat devam ediyor ama dünyanın boş olduğunu anladık” diyor Tolga Keleş de şimdi: “İşinden gücünden başka şey düşünmezdi. Baba-oğul gibi değil, abi-kardeş gibiydik. Rahmetli, çok iyi bir insandı. Annem de çok severdi. Beş vakit namazda onun için dua ediyoruz şimdi. Unutuyorsak, sadece uykudayken unutuyoruzdur. Onun dışında, bu bir yılda her saniye, her an aklımızdaydı. Hep de öyle olacak. Kolay kolay unutulacak bir kişi değildi babam. Sevmeseydik, içkici, değişik bir insan olsaydı belki farklı olurdu. Ama öyle bir insan değildi. Dört dörtlük biriydi.”

Haberin Devamı

 Ömer Can Açıkgöz (21) Öğrenci

 BİR ŞEY OLMAZ BABA!

En büyük hayali hukuk okuyup avukat olmaktı. Çalıştı ve üniversitede istediği bölümü kazandı. Okuldaki üçüncü senesini tamamladı... Ailesi Gebze’de yaşıyordu ama onun evi de, okulu da Beştepe’ye çok yakındı. Dört arkadaşıyla birlikte oraya gitmek istedi. Babası Fahrettin Açıkgöz’ün “Tedirginim, dikkatli ol” uyarılarına “Bir şey olmaz baba” diye cevap verdi. Bu da son sözü oldu.

Haberin Devamı

Telefonu kapattıktan 10 dakika sonra taranacağını bilmiyordu. Baba Fahrettin Açıkgöz, Ankara’daki yeğenini arayıp oğlunun evine bakmasını istedi. Dört arkadaş o taramadan yaralı kurtulmuştu ama Ömer yanlarında yoktu. Saat 11.30’da girdiği ameliyat sırasında kalbi durmuştu. Açıkgöz tek oğlunu kaybetmişti.

Baba Fahrettin Açıkgöz, “Bir yıl geçse de acımız devam ediyor” diyerek anlatıyor: “Özlem artarak sürüyor. Geceleri rüyamda görsem diye dualar ediyorum. Onun sevdiği yemekleri hazırlarken, oturmayı sevdiği mekânlardan geçerken buradaymış gibi hissediyorum.”

Haberin Devamı