En sevdiği şey kendini hiç belli etmeden öğrencilere yardım etmekti

1dk okuma

15 Temmuz gecesi 51 yaşındaki Sevgi Yeşilyurt, bugün adı artık ’15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ olan Boğaziçi Köprüsü’ne gitti.

Haberin Devamı

Önce Kısıklı’ya gitmiş, ardından köprüye ulaşmıştı. Tek başınaydı. Onu görenlerin, kararlılığına ve cesaretine tanık olanların sonradan anlattığına göre, darbeye karşı direnenlerin en ön safına vardı. Kararlı bir şekilde darbecilerin üzerine yürüdü. “Yere yat” dediler ama o yatmadı. Açılan ateşle şehit oldu.

Oğlu Sadık Divan, bu gözüpekliği, “O gece ben de çıktım sokaklara ama hiçbirimiz annem gibi çıkmadı” diye anlatıyor. Divan, 15 Temmuz gecesi darbe haberini televizyondan öğrenip, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sokaklara çıkın” dediğini duyduktan sonra Atatürk Havalimanı’na gitmek üzere yola koyulmuştu.

Aklına annesi düştü. Uzun yıllar bir muhasebe şirketinde çalışmış, iki çocuğunu çalışarak büyütmüş olan Sevgi Yeşilyurt, aktif siyasetle ilgilenmiyordu. Ama mitinglere, yürüyüşlere katılırdı. Acaba o gece de dışarıya çıkmış olabilir miydi, diye düşündü oğlu.

Gece 02.30’da aramalarına birisi cevap verdi. Telefondaki kişi, annesinin bacağından yaralanmış olduğunu ve Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne kaldırıldığını anlatıyordu. Hastaneye koştu. Kaos içindeki hastanede, sabaha kadar aradığı annesini, hiç bakmak istemediği yerde, morgda bulacaktı.

“O kadar yardımsever bir insandı ki annem” diye anlatıyor Divan. “Çevresindeki insanlara, ihtiyacı olanlara, özellikle de öğrencilere hep yardım ederdi. Ama ihtiyaçlarını kendini hiç belli etmeden karşılardı. Yardım ettiği insanlar, nereden geldiğini bile bilmezlerdi bu desteğin.”

Şimdi geriye doğru bakınca ‘şehitlerimizin seçilmiş insanlar’ olduğunu düşünüyor Sadık Divan. Annesinin örneğin, eşiyle, şehit düşmeden birkaç güç önce yaptığı bir konuşmayı hatırlıyor: “Beni ona emanet etmiş. ‘Bundan sonra onun annesi de babası da sensin’ demiş eşime.”