Albrecht’in şansı bu sefer yaver gitti

Dağa çıkmak için gelen Alman grubu içinde, PKK’nın Almanya’daki macerasını ayrıntılarıyla bilen, kriptodan haberi olan biri var.

Cep telefonuyla ülkesini arayan dağcı. Her şeyi bildiği halde, içindeki dağcılık tutkusunu önleyemiyor, bu tura katılıyor.

Gecenin karanlığına silah sesleri karıştığında, aklına bir hafta önceki kripto geliyor. 3.200 metre yükseklikte, silah seslerine el fenerleri eklendiğinde, artık hiç kuşkusu kalmıyor. Kendisini ve arkadaşlarını şimdi bilinmeyen bir yolculuk /images/100/0x0/55ea5539f018fbb8f879100dbekliyor.

Kripto uyarı niteliğinde. Alman İstihbarat Örgütüne haziran başında gönderiliyor. Gönderen Türk istihbaratı. Kriptoda şu yazıyor:

"Kürtlerin yaşadığı bölgelerde son zamanlarda huzursuzluklar artmış bulunmaktadır. Önümüzdeki günlerde bu bölgelerde saldırı ve adam kaçırma olaylarına rastlanabilir".

Bu kriptoyu Alman İstihbarat Örgütü Almanya’da bütün eyaletlerin içişleri bakanlıklarına iletiyor. (Der Spiegel, Sayı 29, s.22).

9 Temmuz 2008. Ağrı Dağı. Türk istihbaratı 12’den vuruyor. 2 Haziran’da gelen uyarı, 9 Temmuz gecesi gerçeğe dönüşüyor. Ağrı Dağı’na tırmanmak üzere gelen dokuz Alman’dan üçü kaçırılıyor. PKK tarafından.

Kaçırılanlar arasında yer almayan, ama dağa tırmananlardan biri, Almanya’da iken bu kriptoyu öğreniyor. Üzerinde durmuyor. Öğrenip, geçiyor.

Şimdi büyük pişmanlık içinde cep telefonuna sarılıyor. Almanya’daki dostlarını arıyor. Alman Hükümeti, kaçırma olayından böyle haberdar oluyor.

ALMANYA’DA 500 BİN KÜRT

Almanya’da beş yüz bin Kürt yaşıyor. PKK burada hayli faal. Her ne kadar, Alman Hükümeti 1993’te PKK’yı yasaklamış olsa bile, zaman zaman onun faaliyetine pek ses çıkarmıyor. Hatta, Kürtlere etnik yayın yapan ROJ TV’nin Wuppertal’daki bürosuna göz yumuyor. 2004’den beri.

Ancak, geçen mayıs’ta bir gece yarısı baskınıyla ROJ TV’yi kapatıyor. Hannover, Köln ve Bremen’de yaşayan PKK’nın önde gelenlerini tutukluyor. Kapatma ve tutuklamalara PKK öfkeyle karşılık veriyor. Başta Berlin, çeşitli kentlerde protesto mitingleri düzenliyor. Öfke, Ağrı Dağı 3.200 metrede zirveye ulaşıyor.

9 Temmuz gecesi Ağrı Dağı’na Alman kampına gelen PKK’lılardan biri, kötü bir İngilizceyle, Kürt halkının Almanya’da gördüğü baskı üzerine uzun bir nutuk atıyor. Yanlarına üç Alman’ı alarak ortadan kayboluyorlar. Ertesi gün PKK merkezinden yayınlanan bir haberde, "Almanya’nın PKK’ya karşı düşmanca sürdürdüğü politika devam ettiği sürece, kaçırılan Almanların serbest bırakılmayacağı" bildiriliyor. PKK’nın Türkiye’ye açtığı savaş, Almanya’ya sıçrıyor.

Her türlü kısıtlamaya rağmen, PKK Almanya’da yeraltına iniyor. Örneğin, Almanya’dan PKK’ya yılda on milyon Euro akıyor.

GRUPTA KRİPTO’DAN HABERİ OLAN BİRİ VAR

Üç Alman dağcının kaçırılmasının ardından, adam kaçırma üzerine uzmanlaşmış altı Alman polisi Türkiye’ye geliyor.

Dağa çıkmak için gelen Alman grubu içinde, PKK’nın Almanya’daki macerasını ayrıntılarıyla bilen, kriptodan haberi olan biri var.

Cep telefonuyla ülkesini arayan dağcı. Her şeyi bildiği halde, içindeki dağcılık tutkusunu önleyemiyor, 1700 Euro karşılığında bu tura katılıyor.

Hele o dağcılardan birinin durumu, tırmanma tutkusunu anlatan, dağın zirvesine ulaştığında, fetih duygusuyla, her şeye hakim olma zevkini içinden hiç atamayan biri. Albrecht L. zirvede o unutulmaz anın heyecanını sürekli yaşayan biri.

Aynı heyecanla yine Ağrı Dağı’na tırmanmaya geliyor. On beş yıl önce olduğu gibi.

Albrecht L. on beş yıl önce aynı yerde PKK tarafından kaçırılıyor. Dört hafta PKK’lılarla dağda yaşıyor. Sonra bir fırsat bularak, kaçmayı başarıyor. (Der Spiegel, sayı 29, s.23).

Şansı bu kez yaver gidiyor. Kaçırılanlar arasında bu kez o yok.

Gülistan, gülistan olarak kalacak!

İran’da başlayan bir çevre mücadelesinin sloganı bu. Ülkenin kuzeydoğusunda, Türkmenistan sınırına yakın bir noktada bulunan Gülistan Milli Parkı’ndan bir otoyol geçirilmesi için yürütülen proje, ülkedeki çevrecileri ayağa kaldırdı. Yol ve Ulaştırma Bakanlığı, mayıs ayında çalışmalara başlanacağını duyurunca, çevreciler ve bilim adamları Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a ortak bir mektup gönderdiler.

Hükümet Ağustos 2003’te, Gülistan eyaletinde sellerden zarar gören bir otoyolun onarılacağını, milli parkın dışına da bir başka yol yapılacağını açıklamıştı. Beş yıl sonra, hükümet yeni bir yol yapmaktan vazgeçtiği gibi, onaracağı yolu da 11 metreden 50 metreye genişletmeye karar verdi. Çevrecilerin Cumhurbaşkanına yazdığı mektuba göre bu yol yapılırsa, 50 bin ağacın kesilmesi gerekecek. Şu anda parkın içinden geçen yolun 8 kilometresi 6 metre yükseklikte beton duvarlarla kesilmiş durumda. Çevreciler hayvanların da bu nedenle hareket edemediğini söylüyorlar.

90 bin hektarlık bir alana sahip olan Gülistan Parkı, ülkedeki ormanlık alanların yüzde 5’ine ve 1362 çeşit bitkiye sahip. Sadece İran için değil, dünya botanikçileri için de çok önemli bir rezerv. Tahran Üniversitesi biyologlarından Dr. Akhani ise, başkentte yayınlanan Kargozaran’da çıkan yazısında "Bu park, tarihi mirasımızın en önemli parçalarından biridir" diyor.
Yazarın Tüm Yazıları