Güncelleme Tarihi:
AK Parti Grup Başkanvekillerinin, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasının öngören kanun teklifi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Bu teklifin gelecek hafta TBMM Genel Kurulu’nda ele alınarak yasalaşması bekleniyor.
AK Parti Grup Başkanvekillerinin TBMM Başkanlığına sunduğu, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasını öngören kanun teklifinin gerekçesinde, zorunlu eğitimin kesintisiz gerçekleştirilmesinin, sağlıklı ve verimli bir eğitim ortamının oluşturulması adına ciddi sorunlara neden olduğu belirtildi.
Gerekçede, eğitim sistemleri üzerinde reform niteliğinde düzenlemeler yapan ülkelerin, sadece belli bir zaman diliminde, belli bir kesimi ilgilendiren bir karar vermediği, bir anlamda bütün toplumsal gelişim alanlarının geleceğini tayin ettiği kaydedildi. Okul öncesinden ilk ve orta öğretimin bitimine kadar geçen sürenin yaş grupları, okul aşamaları ve müfredat yapısı açısından sağlıklı planlanması gerektiği ifade edilen gerekçede, öğrencinin yaş grupları itibarıyla gelişim özellikleri ve ihtiyaçları ile uyumlu olmayan bir ilk ve ortaöğrenim yapısının umulan sonuçları vermeyeceği vurgulandı. Bu nedenle özellikle temel öğretim aşamasının doğru kurgulanmasının büyük önem taşıdığı belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
“Öğrencinin okuma-yazma ile sayısal düşünme ve çözüm yetenekleri açısından ilk adımları attığı, toplumsal hayata ilişkin bilgileri ana hatlarıyla kavradığı, ailesi, milleti ve ülkesine karşı temel değerleri özümsediği, çeşitli alanlardaki bilgisini oluşturmaya başladığı bu dönem, esasında öğrenim hayatının başarısının anahtarıdır.
Milli Eğitim Temel Kanunu’nda getirilen değişiklikler sonucunda zorunlu eğitim süresinin 8 yıla çıkarılması, ülkemizde eğitim düzeyinin yükseltilmesi adına önemli bir atılım olmakla birlikte, aynı değişiklikler çerçevesinde söz konusu zorunlu eğitimin kesintisiz gerçekleştirilmesi, sağlıklı ve verimli bir eğitim ortamının oluşturulması adına ciddi sorunlara neden olmuş ve olmaktadır.
Çağdaş ve gelişmiş ülkelerin eğitim alanındaki deneyim ve uygulamaları incelendiğinde, ülkemizde olduğu gibi 6 yaşından 14 yaşına kadar geçen temel eğitim sürecini tek bir aşamada düzenlemek yerine, öğrencilerin yaş grupları ve fiziksel özellikleri temelinde bir kademelendirmenin tercih edildiği görülmektedir.”
Köy okulları işlevsiz kaldı
ABD, İngiltere ve Fransa'dan örneklerin verildiği gerekçede, “Gelişmiş ülkelerin 6-14 yaşlarını tek bir eğitim kademesinde yapılandırmayı neden tercih etmedikleri, ülkemizin bu noktada yaşadığı sıkıntı ve sorunlara bakılarak kolayca anlaşılabilir” denildi.
Türkiye'de özellikle kırsal kesimde kesintisiz eğitim nedeniyle pek çok köy okulunun işlevsiz kaldığı, özellikle kırsal bölgelerdeki ailelerin, küçük kızlarını bu şartlarda okula gönderme konusunda ciddi şikayetleri olduğuna işaret edildi. Kesintisiz eğitimin, mesleki eğitime de darbe vurduğu belirtilen gerekçede, AB ülkelerinde ortaöğretim içerisinde mesleki eğitim oranının yüzde 60'larda, Türkiye'de ise henüz yüzde 44'lerde olduğu kaydedildi. Gerekçede, şu ifadelere yer verildi:
“Kanun teklifi ile zorunlu eğitimin, uluslararası örnekler ile bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu esaslar ışığında kademeli bir yapıya kavuşturulması amaçlanmaktadır.
Mesleki eğitimin her halükarda desteklenmesi ve geliştirilmesi günlük siyasi bir tercih olmayıp açık bir devlet politikasıdır. Farklı katsayı uygulamasının mesleki ve teknik ortaöğretime negatif etkileri somut olarak ortaya konmuştur. Mesleki eğitimin desteklenmesi, geliştirilmesi ve özendirilmesi için de katsayı farklılaştırılmasının kaldırılması gereklidir. Bu nedenle, kanun teklifinde katsayı farklılığının giderilmesi göz önünde tutularak, öğrencilerin ortaöğretimi bitirme başarı notlarının en küçüğü 100, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülmesi ve bu puanının yüzde 12'sinin yerleştirme puanı hesaplanırken merkezi yerleştirme sınavından alınan puana eklenmesi önerilmektedir. Teklifte, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrencilerin bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan önlisans programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilmesine, yine bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarının mezunlarına ek puan verilmesine, önlisans mezunları için ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde kontenjan ayrılabilmesine imkan tanınmıştır.”
A.A