Zayıf bebek, sağlıksız değildir!

Güncelleme Tarihi:

Zayıf bebek, sağlıksız değildir
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2013 10:00

Çocuğunuzun önüne yiyebileceği kadar yemek koyun.

Haberin Devamı

Hepimiz etrafımızda görüyoruzdur çocuklarının peşinde koşan anneleri ellerinde mama kaseleriyle…"Bak…a..Kuş geçti".. Hoop bir kaşık daha... "Sen yemezsen kardeş yiyecek senin mamanı çabuk bitir. Çabuk" şeklinde bir telaş içinde çırpınıp duruyorlar oyun parklarında…Kimi zaman da, en sevdiği çizgi filmi izleyen çocuğunu, tam zamanı deyip ona yemek yedirebilmek için fırsat kolluyorlar…

Mama sandalyesinde, balkonda ya da oyun parkında... Mekan hiç fark etmiyor, anneler, bir elinde kase öbür elinde kaşık, her an hücuma hazır, beklemede...

Eminim böyle davranan anneler, beslenme saatinden sonra yorgun savaşçılar gibi hissediyorlardır kendilerini; görevini yapmanın huzuru ile enerjileri bitmiş, bir sonraki aşamanın planlarını yaparak…

Bu durum her anneye zaman zaman tükenmişlik duygusu yaşatır elbette…

Ülkemizde ne yazık ki, babadan çok anneler sorumludur çocuk beslenmesinden… Bu durumun değişmesini temenni ederek, çocuğunun iyi beslenip beslenmediğini merak eden annelere ve de ilgili babalara bazı öneri ve uyarılarda bulunmak istiyorum:

Zayıf bebek, her zaman, yetersiz beslenen bebek anlamına gelmez. Bazı bebekler, diğerlerine göre daha hareketli veya genlerinden dolayı ufak tefek olabilir.

Genel olarak bebeğiniz, keyifli, neşeli ve hareketli ise, sürekli uyumaya meyilli değilse, bezini günde 5-6 kez kirletiyorsa, son iki aydır kilo alımı normalse, bebeğiniz sizin istediğiniz kadar yemediği için, onun yetersiz beslendiği kaygısına kapılmayın.

İştahsızlıkla birlikte büyüme geriliği varsa, işte o zaman bir problem var demektir. Bir uzmana danışma zamanıdır. Eğer yoksa problem sizin davranışlarınızdadır.

Çocuğumu iyi besleyemiyorum kaygısı zamanla, suçluluk duygusuna dönüşebilir, çocuğa karşı sinirli davranmanıza neden olabilir, onunla iletişimimizi koparabilir. Unutmayalım beden ve ruh sağlığı bir bütündür.

Bizler farkına varmadan toplumsal kuralları da öğretiriz çocuğumuza… Yaşam tarzımız, hayata bakışımız belirler bu öğretiyi… Sofra adabını da beslenme sırasında öğretiriz. Düzenli beslenme saatleri… Aile ortamında, aynı masada ona ayrılan bir yerde, ona ait tabak, kaşık ve su bardağı ile bir değer oluşturur. 'Sen de önemlisin, ailedensin, seni kabul ediyor ve seviyoruz' mesajını verir. Bu nedenle çocuk da neşeli sohbetlerin, yemekle birlikte paylaşıldığı sofralarda yerini almalıdır.

Çocuğun önüne yiyebileceği kadar yemek konmalı, yemediğinde ısrar edilmeden, sofra birlikte kaldırılmalıdır. Ara öğünlerde eline, kendisinin yiyebileceği katı besinler verilebilir, bir dilim elma, havuç gibi. Ayrıca sevmediği yiyecekleri deneme fırsatları sunmalıyız çocuğa, usanmadan, sabırla…

Çocuğumuza hazırladığımız yemeklerde damak zevkini unutmamalıyız. Onu bir yetişkin gibi düşünmeliyiz, 'Aman iyi beslensin' diye elimize geçen tüm yiyecekleri, birbirine karıştırıp, püre halinde sunarsak, önce rengi itici gelecektir, sonra kokusu… Daha tatmadan reddedecektir.

Biz böyle bir yemeği severek yer miyiz?

Ara öğünlerde verilen abur cubur yiyecekleri yasaklamayın, kontrollü sunun, Yalnızca ana öğüne yakın yemesini engelleyin. Açık hava oyunlarına izin verin, enerjisini tüketsin, rahatlasın. Böylece iştahı artsın.

Hazır besinleri kullanmamaya özen gösterin. Hazır meyve suları yerine evde taze sıkılmış meyve suyunu, hazır yoğurt yerine evde mayaladığınız yoğurdu tercih edin. Mamalarını öğünlük hazırlayın. Boş kalori kaynaklarını azaltın hatta hiç vermeyin. Kola-cips-hamburger vb. besinlere itibar etmeyin.

Besinlerin değerini yitirmeden pişirme yöntemleri ve yeterli- dengeli beslenme ile ilgili bilgiler edinmenin, ailenizin sağlıklı yaşamı için önemli olduğunu unutmayın.

Çocuklarımıza bol iştahlı öğünler, değerli annelerimize sabır ve şefkatli yaklaşımlar dilerim. 

Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı & Aile Danışmanı

Meral Hasandayıoğlu

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!