Güncelleme Tarihi:
Fitokimyası aydınlatılmış, çok nadir bulunan bazı aktif bileşenler, hem yapraklarında hem gövdesinde hem çiçeklerinde bulunmuş, bilim ve ilaç dünyasının kullanımına sunulmuştur.
Zakkum ağacının çok ilgi çekebilecek gerçekten enteresan özellikleri var. Çünkü her şeyden öte bir zehir barındırıyor yapraklarında. Asla kaynatılmış içilmemeli. Ciddi zehirlenmelere yol açıyor. Fakat yine aynı yapraklardan çiçek veya gövdeden elde edilen ekstratlarla yapılan bilimsel çalışmalarda, doz ayarlamaları yapılarak bitkilerin yara iyileştirici özellikleri çalışılmış. Ciltte yara iyileşmesini; serbest radikalleri şelasyon yaparak, keratonosit oluşumunu arttırarak ve kolojen yapımını hızlandırarak gösterdiği gözlemlenmiştir. Bütün bunları yapabildiği dozu ise çok kullanılabilecek bir bitki değildir. Mutlaka doğru doz ayarları yapılarak kullanılmalı. Bu işlem ise sadece bilimsel laboratuvarlarda yapılabilir.
Onun haricinde; antimiktobiyal etkinlikleri vardır. Mikropları öldüren, kıymetli fitokimyasallar içerir. Ciddi antioksidan aktivitesi vardır. Bu özelliği bazı ciddi hastalıklarda, mesela kanserojen hücrelerde sitotoksik etkiler gösterir. Kanserli hücreyi yok edebilir ama henüz bu konuda izinler alınmamıştır.
En son Amerika’da bir firma, kanser hücreleri üzerindeki çalışmalarına FDA’dan onay alamayınca, zakkum bitkisinden bir antiaging krem piyasaya sürdü ve çok eleştiri aldı. Ama aynı zamanda da çok tutuldu bu krem. Ciltte; önce kızarmalar, yanmalar, ufak yaralanmalar yapıp sonra cilde kollejen üretimini pompalayan hücreleri, yeni fibroblastları uyararak etki gösterdi. Savunucular, Botilinum Toksin’i (botoks) örnek gösterdi. Sonuçta o da bir toksin (zehir) ve çok yaygın kullanımı olduğu öne sürüldü. Karşı görüş, hücrelere zararlı yani toksik etkili bir bitkinin kozmetikte kullanımını eleştirdi. Bu kavgalar daha çok devam eder gibi görünüyor.
Bizim bilmemiz gereken muhteşem yararlı fitokimyasallar içerdiği gibi, toksinler de içeren bir bitkidir zakkum. Ve evde kullanılacak bir bitki değildir ama Türkiye’de çok yetiştiği için; Tübitak, ilaç sanayisi ve üniversiteler bu bitki üzerinde çok çalışmalar yapması gerekir.
Son sözüm, aslında yazımın başında. İlacı zehirden ayıran şey dozudur. Lütfen doz konusunu es geçmeyelim ve bu tür fitoteropik olan bitkisel ilaçları ve dozunu sadece eczacınıza ve/veya doktorunuza danışın.