Güncelleme Tarihi:
Özellikle kilolu olduğunu düşünen kişilerin ‘benim zayıflamam lazım’ diyerek çıkıp 10 kilometrelik yürüyüşlere birden başladığını ifade eden Op. Dr. Yusuf Ünal, “Bu şekilde yürüyüş yapan kişi, vücudu alışkın olmadığından diz bacak ağrısıyla bize geliyor. Röntgende bir şey çıkmıyor. Ancak bir MR çektirdiğinde ödem oluştuğunu görüyoruz. Çünkü kemik, birden aşırı yüklenmeye karşı tepki veriyor” dedi.
Kemiği bir duvar gibi düşünürseniz, bir iki kere vurdunuz mu bir şey olmaz ama 100 kez vurunca nasıl sıva çatlamaya başlarsa, kemikte de benzer durum olur.
Birden başlatılan uzun süreli yüklenmeler yerine, 1 km’den başlayan, temposu ve mesafesi zamanla arttırılan yürüyüşler yapın. Vücut aslında sert bir yapı ama cansız bir yapı değil. Hücrelerden oluşan bir yapı. Vücudumuzda kemik yıkıcı ve kemik yapıcı hücreler var. Harap olmuş zedelenmiş hücreler yıkılıyor. Kemik yapıcı hücreler ise gidip yerine kemik yapıyorlar. O hücreler kemiği tamamlıyor, yeniliyorlar.
Alışık olmayan kişilerin birden uzun mesafeli yürüyüşler yapmasındansa hiç yürümemeleri daha iyi. Çünkü bu durumda büyük sorunlar çıkıyor. Stres kırığı oluşmaya başlıyor.
‘Salına salına’ olarak tabir edilen, sahilde hava alır gibi yapılan gezi yürüyüşleri, ev içinde dolaşmalar kas yapmaz ve spor yerine geçmez. Tempolu yürüyüş ise kas yapar. Biz tempolu yürüyüş öneriyoruz. Kilo verirken de verdikten sonra da yürüyüş sürdürülmeli. Çünkü kilo verdikten sonra yapılan yürüyüş sarkan vücudun toparlanmasını sağlar.
Yürüyüş tek başına yetmez; karın, omuz, kollar ve bel adelelerin de güçlendirilmesi gerekir. Yürüyüşün mutlaka, yüzme, pilates, fitness gibi sportif aktiviteler ile desteklenmesi gerekiyor.
İHA