Güncelleme Tarihi:
Fibromiyalji hastalığını hakkında açıklamalar yapan Uzman Dr. Berrin Akpınar, ”Fibromiyalji yani halk arasında bilinen tabiriyle yumuşak doku romatizması nedeni tam bilinmeyen, yaygın ağrı ve vücudun belli bölgelerindeki hassas noktalar ile karakterize kronik bir kas iskelet sistemi hastalığıdır. Eski çağlardan beri bilinen ve kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen kronik bir hastalıktır. Her yaşta ve her iki cinste görülebilmekle birlikte en sık 25-55 yaşlar arasında ve kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür, tüm romatizma teşhislerin yüzde 25’ini fibromiyalji oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.
Hastalığın nedeni bilinmiyor
Hastalık nedeninin tam olarak bilinmediğine dikkat çeken Akpınar, “Hastalığın nedeni tam olarak bilinmiyor, ancak bazı hormonal bozukluklar, kas sorunları, fiziksel veya psikolojik travmalar, stresli ve ağır ev veya çalışma ortamı, depresyon, kaygılı ve mükemmeliyetçi kişilik, nemli ortam, uyku bozuklukları gibi birçok durumun genetik yatkınlığı da olanlarda fibromiyaljiye neden olduğu düşünülmektedir. Fibromiyalji hastalığının nedenlerinden biri olarak hücre seviyesinde oksijenlenmenin yetersiz olduğu bilinmektedir. Bu bölgelerde zaman içerisinde iltihapsız yangı gelişir. Hastaların kaslarında küçük odaklar halinde kanlanması bozulmuş ve dolayısıyla oksijen düzeyi azalmış bölgelerin ortaya çıktığı düşünülmektedir. Ayrıca olay sadece kaslarda değil tüm vücuttadır. Hastalar ağrı kesicilerden daha ziyade bu bölgelerdeki dolaşım bozukluğunun düzeltilmesinden fayda görürler“ ifadelerini kullandı.
Fibromiyalji bulgularına dikkat
Fibromiyalji bulguları hakkında açıklamalarda bulunan Akpınar, konuyla ilgili olarak şunları söyledi. “Fibromiyaljinin en temel belirti ve bulguları kronik yaygın ağrı, tutukluk, yorgunluk, vücutta hassas noktalar ve uyku bozukluğudur. Bu ağrılar yanma, üşüme, karıncalanma, batma, kemirme gibi türlü şekillerde kendini gösterebilir. Hastalar sabahları hiç uyumamış gibi yorgun uyandıklarını, gece boyunca yatak ile kavga ettiklerini, dövülmüş gibi yataktan kalktıklarından yakınırlar. Enerjilerinin azlığından şikayet ederler. Eskisi kadar rahat işlerini yapamadıklarını söylerler. Bunların yanında irritabl barsak sendromu, irritabl mesane, baş ağrıları, eklemlerde şişlik hissi, ağız kuruluğu, depresyon da bu sendromda birliktelik gösteren bulgulardandır.”
Ozon tedavisi etkili bir tedavi yöntemidir
Ozon tedavisinin fibromiyaljide etkili bir yöntem olduğu ifade eden Berrin Akpınar, ozon tedavisinin ardından hastaların kendilerinin enerjik hissettiğini belirtti. Ozon tedavisinin aşamalarından bahseden Akpınar, “Ozon, atmosferde stratosfer tabakasında bulunan en önemli gazlardan biridir. Ozon, 3 atomlu bir moleküldür ve oksijenin çok yüksek enerji taşıyan bir şeklidir. Çok kararsız bir gaz olduğu için vücuda girince bir atomunu bırakarak hızla oksijene dönüşür. Ozon tedavisi özellikle yangısal sürecin yoğun olarak yaşandığı ve bağışıklık sisteminin ön planda yer aldığı hastalıklarda yardımcı tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Hücre yenilenmesini hızlandırır. Ozon kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini ve elastikiyetini ve kanın akışkanlığını artırarak oksijen azlığını giderir. Oksijensizlik ve kanlanamama sorunu çözüldüğünde asıl ağrıya neden olan iltihapsız yangı da ortadan kalkar. Dolayısıyla kas ve eklemlerde, bel ve boyun gibi bölgelerde görülen ağrı, sertlik, uyuşukluk, karıncalanma gibi fiziksel aktiviteyi kısıtlayan ve hastalık psikolojisine yol açan şikayetleri ortadan kaldırır. Bu sayede ağrı kesici ilaç kullanma sıklığı da neredeyse ortadan kalkar. Her zaman yorgun olduklarını ifade eden hastalar, ozon tedavisi ardından kendilerini çok daha enerjik hissederler. Major ozon tedavisi denilen kol damarından yapılan tedavi hastaların ağrılarını genel olarak azaltırken, hassas kas noktaları içine yapılan ozon enjeksiyonu o bölgenin kanlanmasını artırarak kas ağrısı ve spazmını azaltır. Tedavide ilaçlar, fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları, egzersiz, hidroterapi ve tamamlayıcı tıp uygulamalarından ozon tedavisi, akupunktur, kuru iğneleme, hipnoz, klinik pilates ve meditasyon teknikleri fibromiyalji hastanın klinik durumu ve koşullarına uygun olarak uygulanabilir “ şeklinde konuştu.