YKS adaylarına öneriler: Salgını değil sınavı düşünün
Güncelleme Tarihi:
Koronavirüs salgını nedeniyle önce bir ay ileriye atılması planlanan yükseköğretim kurumlarına giriş sınavının yeniden yaklaşık olarak eski tarihine çekilmesi kararlaştırıldı. Uzmanlar öğrencileri uyarıyor: “Bütün dünya olağanüstü günlerden geçiyor. Stres süreniz kısaldı, hedefinize odaklanın!”
Koronavirüs salgını nedeniyle tarihi iki kez değişen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için geri sayım başladı. Bu yıl okula, kursa gitmeden evde online yöntemlerle sınava hazırlanan öğrenciler bir yandan sınav kaygılarını yenmek, diğer yandan salgın endişelerinden kurtulmak için mücadele ediyor.
Öğrencileri stres yapmamaları konusunda uyaran İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Nesteren Gazioğlu, bütün dünyanın olağanüstü günler yaşadığı bu dönemde adayların hedefe odaklanmalarını ve bol bol soru çözmeye devam etmelerini önerdi. COVID-19 sürecinde öğrencilerin kaygılı olmasının normal olduğunu söyleyen Gazioğlu, “Bu da geçip bitecek. İleride bu sınav maceranızı hoş bir anı olarak anlatacaksınız. Hatta bu dönem edindiğiniz becerileri ilerideki üniversite ve meslek hayatınızda kullanacaksınız” dedi. Sınav takvimi değişikliğinin öğrencilerde stres yaratmaması gerektiğini de belirten Gazioğlu, şöyle devam etti:
“Hayatta beklenmedik olaylarla karşılaşabiliriz. Öğrencilerin sınavın 27-28 Haziran’da olduğu gerçeğini kabul edip, bu gerçeklik üzerinden çalışma ve hedeflerine odaklanmaya devam etmeleri gerekiyor. Eğer ‘öyle olsaydı, böyle olsaydı” diye senaryolarla kafalarını dağıtırlarsa sınav yerine kaygılarıyla meşgul olurlar. Sınava kadar eksiklerini hızla tamamlayıp, bol bol deneme çözmeleri, yeni sınav süresi olan 165 dakikayı da değerlendirmeleri gerekiyor.”
Maskeli sınav denemesi
Öğrencilere salgınla ilgili yoğun haber takibi ve sosyal medya iletilerinden uzak durmalarını öneren Gazioğlu, maskeyle sınav uygulamasına da dikkat çekerek, öğrencilerin evlerinde maske takarak alıştırma yapabileceklerini söyledi. Maskeli sınava girmelerinin bilgilerine ve ortama uyum sağlamalarına engel olmadığını hatırlatan Gazioğlu, öğrencilerin bu önlemin kendi güvenlikleri için olduğunu kabul etmeleri gerektiğini vurguladı.
Nasıl hazırlanmalısınız?
- Hedeflerinize ulaşmak için hangi adımları atacağınızı madde madde yazın, günlük programınıza uyun.
- Günlük programınızda yapılabilir hedeflere yer verin. Örneğin, her gün üç tam sınav denemesi çözmek gerçekçi bir hedef değildir.
- Eksiklerinize odaklanın ve bunları kapatmaya çalışın.
- Bol bol soru çözün.
- 21 gün boyunca sınav saatiyle aynı saatte başlamak üzere, aynı sürede deneme çözerseniz, bu sizi daha güçlü kılar.
- Kendinize hedefinizi sık sık hatırlatın. Sınava kadar o hayali kurarak uyuyun.
- Gitmek istediğiniz üniversite, bölüm ya da meslekle ilgili görselleri görebileceğiniz bir yere koyun.
- Kaygı artıyorsa nefes tekniklerini kullanmanın pratiğini yapın. Kaygı anında içinizden sayarak burundan ikiye kadar nefes alırken, dörde kadar ağızdan nefes verirseniz bu sizi sakinleştirecektir.
- Uyku düzeniniz önemli. Uykusuz kalmayın.
- Deneme sınavları süresince dikkatinizi dağıtıcı şekilde yiyip içmeyin. Beden ve zihninizi sınava hazırlayın.
- Ders çalışmadığınız zamanlarda ne iyi geliyorsa onu yapın.
Aileler nasıl davranmalı?
Öğr. Gör. Nesteren Gazioğlu, ailelerin de endişeli, tedirgin olabileceğine, ancak bu ruh halini öğrencilere yansıtmamaları gerektiğine dikkat çekti. Gazioğlu ailelerin sınava girecek yakınlarına, “Kalan sürede neler yapacaksın? Biz sana nasıl destek olabiliriz?” diye sorabileceklerini, ancak “Şunu yap! Bunu yap! Bugün kaç soru çözdün?” gibi soruların doğru olmadığını dile getirdi. Gazioğlu, “Kontrol amaçlı sorularla bunaltmak yerine aile içi iletişimi artıracak ufak etkinlikler yapılmalı. ‘Ne yaparsan yap. Çok iyisin’ de demeyin. Birlikte yol haritası çizin” dedi.