Güncelleme Tarihi:
Güneşte uzun süre kalmak, güneş korucu ürünlerin doğru kullanılmaması, havuz veya denizden çıkar çıkmaz duş alınmaması nedeniyle tuzlu, klorlu suyun ciltte kalmasının faturası ağır olabiliyor. Örneğin; ciltte oluşan kırışıklar, kırmızı ince damarlar, lekeler ve çiller gibi. Ciltte gelişen bu hasarlar hemen her kadının canını fazlasıyla sıkmaya yetiyor. Güzel haber ise ciltte oluşan bu sorunların büyük oranda giderilebilmesi! Sonbahar mevsimi de cildi yenilemenin en uygun zamanı. Peki ama hangi yöntemler yeniden ışıl ışıl bir cilde kavuşmanızı sağlıyor?
Cildi destekleyen ve hasarları onaran yumurta ile fasulye gibi protein içeren gıdalar menünüzde mutlaka bulunmalı. Yumurta ayrıca içerdiği biotin ile cilt kuruluğu için de öneriliyor. Haftada 3 kez yumurtayı sofranızda bulundurmaya özen gösterin.
Taze domates suyu içerdiği likopen sayesinde zararlı ultraviyole ışınlarının yol açtığı ciltte lekeler ile kuruluk gibi hasarların onarımına yardımcı oluyor ve mat cildi canlandırıyor. Domates suyunu haftada 3 kez bir bardak tüketmeniz yeterli olacaktır.
İçerdiği antosiyanin ile kırışıklara karşı etkili oluyor ve lekeleri azaltıyor. Kırmızı lahana ayrıca C vitamininden de zengin. Bu vitamin sayesinde ciltteki zararlı yıkım ürünleri daha kolay uzaklaştırılıyor. Ayrıca antioksidan özelliği ile de kırışıklıklar ve cilt lekeleri azalıyor. Kırmızı lahanayı haftada 3-4 kez salatanıza ekleyebilirsiniz.
İçerdiği çinko, E vitamini ve omega 3 yağ asitleri sayesinde cildi yeniliyor ve nem oranını arttırıyor. Ayrıca lekelere de olumlu katkıda bulunuyor. Kabak çekirdeğini günde 1 avuç tüketmenizin yeterli olacaktır.
Cildin kan dolaşımındaki oksijen oranını arttırarak cilde parlaklık ve canlılık kazandırıyor. Pancarı ayda 2-3 kez tüketmenizde fayda var.
İçerdiği aminoasit, potasyum ve oleik asit ile cildin yapılanmasına olumlu etki ediyor, esneklik kaybını engellemeye yardımcı oluyor. Çörek otunu salatalarınızın üzerine bir tutam ekleyebilirsiniz.
Şekerli gıdalar cilt içindeki kollajen ve elastin liflerdeki yaşa bağlı hasarın artmasına neden oluyor ve kırışıklıklar daha erken yaşta oluşuyor. Fazla tüketilen tuz da göz çevresi gibi daha hassas ve yumuşak dokularda ödem ile şişliklere yol açarak yüze yorgun bir ifade veriyor. Beslenmenizde fast food, salam, sosis gibi hazır ve işlenmiş gıdalardan, şeker ile tuzdan uzak durmanız cildinizin kalitesinin de artmasını sağlıyor.
Sigara hem cilde sıkılık ve yoğunluk veren kollajen ile elastin liflerinin üretimini azaltıyor, hem de bu liflerin hasarlanmasına neden oluyor. Bunun sonucunda ciltte gevşeme ve sarkmalar oluşuyor. Alkol kullanımı da ciltteki su kaybını arttırarak cildin nem dengesini bozuyor.
Sağlıklı bir cilt için düzenli egzersiz ve spor yapın. Haftada en az 3 kez, 30-60 dakika spor yapmanız kan dolaşım hızını artırarak cildinize de olumlu etki ediyor. Cildin oksijenlenmesi, dolayısıyla beslenmesi artıyor.
Zararlı ultraviyole A ışınlarının cilt yaşlanması ve cilt kanseri gibi olumsuz etkileri tüm yıl devam ettiği için güneş koruyucu kremleri yaz mevsimi dışında da kullanmaya devam edin. Koruyucu ürünü sokağa çıkmadan 20-30 dakika önce sürmeyi ve 3 saat sonra yenilemeyi ihmal etmemeniz gerekiyor.
Yaz mevsiminin neden olduğu hasarların onarımı için sonbaharda cildinize kaybettiği nemi kazandırmanız çok önemli. Ürünlerin içeriğindeki hyaluronik asit, A,C,E vitaminleri, aloe vera veya shea yağı içermesine dikkat edin. Bunlar cildi canlandırıyor ve sağlıklı görünümüne tekrar kavuşmasına katkı sağlıyor. Ayrıca nem takviyesi yapan yoğun nem maskelerini de haftada birkaç kez uygulayabilirsiniz.
Güneş ışınları cilt yaşlanmasının en önemli sebeplerinden biri. Cildinizde kırışıklık, leke, akne izleri veya mat cilt görünümü oluşmuşsa deriye kimyasal solüsyon sürülerek üst tabakanın soyulması ve derinin kendini yenilemesi işlemi olan “peeling” uygulaması yaptırabilirsiniz. Meyve asitli peeling ve enzim peeling tarzındaki uygulamalarda yoğun soyulma olmaz ve günlük yaşamınıza devam edebilirsiniz.
MEZOTERAPİ yüzde, dekolte bölgesinde ve ellerde gelişen leke ile kırışık gibi sorunların azalmasını sağlıyor. Mezoterapi ciltteki kurumalar için uygun ürünlerin, direkt enjeksiyonlarla cilt içine verilmesi işlemi olarak tanımlanıyor. Bu yöntemle cildin kaybettiği nem, vitamin, aminoasit ve mineral desteği yapılmış oluyor. 2-3 hafta aralıklarla 3-5 seans gerçekleştirilen bu uygulama hem cildi canlandırıyor, hem de içeriğindeki uygun ürünlerle ciltte sıkılaşma ve renginde düzelme sağlıyor. İçeriğindeki hyaluronik asit ve vitamin kompleksleri ile aynı zamanda kırışıklıklarda etki gösteriyor.
PRP kişiden alınan kandan elde edilen trombosit adlı hücreler ve büyüme faktörü içeren zengin plazma sıvısı cilde küçük enjeksiyonlarla uygulanıyor. Bu yöntem ciltteki dolaşımı arttırıyor, kollajen ve hyaluronik asit üretimini tetikliyor. Bu sayede de cildi canlandırıyor, yeniliyor ve lekelere neden olan reaksiyonu baskılıyor. Mezoterapi 2-3 haftada bir 3-6 seans olarak uygulanıyor.
Sonbahar Co2 fraksiyonel lazer için uygun zaman. Bu lazer tipi ciltte oluşturduğu kontrollü hasarlama ile kollajeni yeniden yapılandırarak ,gözeneklerde küçülme, kırışıklıklarda azalma sağlıyor, ayrıca cildi yeniliyor ve renk bozukluklarını düzenliyor. Yaz mevsimi sonrasında kırışıklık, lekelenmeler, cilt sarkmaları, akne izleri için yüz güldürücü sonuçlar veriyor ve güneş hasarı lezyonları olan aktinik keratozlarda sorunu çözüyor.
KRİYOTERAPİ ile yüz ve ellerdeki yaş lekeleri sorunu gideriliyor. Güneş sonrasında ortaya çıkan ya da artan, lentigo adı verilen kahverengi lekelere uygulanan sıvı nitrojen ile bu problemden 2 seansta kurtulmak mümkün oluyor.