Yıllarca yorgunluk ve beyin sisi ile mücadele etti, beyin tümörü olduğunu düşünüyordu ama gözden kaçan basit bir gerçek vardı ‘İşlerimi yapamaz, yataktan çıkamaz hale geldim’

Güncelleme Tarihi:

Yıllarca yorgunluk ve beyin sisi ile mücadele etti, beyin tümörü olduğunu düşünüyordu ama gözden kaçan basit bir gerçek vardı ‘İşlerimi yapamaz, yataktan çıkamaz hale geldim’
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2024 11:11

Küçük yaşlardan itibaren yorgunluk ve beyin sisi ile mücadele eden Katrina Burchell, sayısız kez doktora gitmesine rağmen belirtileri göz ardı edildi. Son raddede hiçbir işini yapacak enerjisi kalmayan, yataktan çıkamayacak hale gelen Katarina bunadığını ya da beyin tümörüne sahip olduğunu düşünürken doğru teşhisi aldı. Yaşadıklarının ardındaki basit gerçek ise herkesi şaşırttı

Haberin Devamı

ÜÇ GÜN ÜST ÜSTE YANLIŞ TRENE BİNDİ

Ekim 2018'de soğuk ve karanlık bir kış gecesinde Katrina Burchell, Londra'daki avukatlık ofisinden Hertfordshire'daki evine gitmek için çıktı. Kendini çok yorgun hisseden Katrina, farkında olmadan yanlış trene bindi ve tren Londra'nın kuzeyindeki hattın sonuna ulaştığında kendini evinden kilometrelerce uzakta, karanlık bir peronda tek başına buldu.

“Üst üste yanlış trene bindiğim üçüncü geceydi. Sonunda trenden indiğimde tamamen kaybolmuş ve kafam karışmıştı. Makinist bana şöyle bir baktı ve bir şeylerin yanlış gittiğini anladı” diyen Katrina yaşananları şöyle anlattı:

“Beni ana istasyona geri götürdü ve o bunu yaparken ben de ellerimde ve ayaklarımda karıncalanmalar olduğunu, kendimi yorgun ve şaşkın hissettiğimi anlattım. Endişeli görünüyordu ve bana neden herhangi bir tedavi görmediğimi sordu. Bana son sözleri şu oldu: Bir doktorun seni görmesi gerekiyor. İhtiyacın olan yardımı alana kadar doktorun yanından ayrılma.”

Haberin Devamı

Katrina birkaç yıldır beyin sisi ve yorgunlukla mücadele ediyordu. Bunun bir bunama ya da beyin tümörü belirtisi olmasından endişe ediyordu ancak aile hekiminden herhangi bir yanıt alamıyordu.

Birkaç gün sonra Katrina’nın bir hemotolog randevusu vardı ve makinistin sözleri aklındayken, doktora işler yoluna girene kadar gitmeyeceğini söyledi. Kısa süre sonra kendisine, mideyi etkileyen ve B12 vitamini eksikliğinin en yaygın nedeni olan otoimmün bir durum olan pernisiyöz anemi teşhisi kondu.

IBS TEŞHİSİ KONDU AMA HİÇBİR ŞEY DÜZELMEDİ

Şu anda 60 yaşında olan Katrina ana semptomu olan yorgunluğun kendini bildi bileli var olduğunu söyledi, “Annem, ‘biraz daha erken yatarsan kendini daha rahat uyanırken bulursun’ derdi. 19 yaşındayken aile hekimime gidip yorgunluğumu ve yaşadığım bazı mide sorunlarını anlattım, bana İrritabl bağırsak sendromu (IBS) teşhisi koydu. Bana bunun çok yaygın olduğunu, hiçbir şey yapılamayacağını ve sadece bununla yaşamam gerektiğini söyledi” dedi.

Aile hekimi ayrıca B12 ve demir seviyelerini de test etti, ancak her ikisi de düşük olsa da normal aralıktaydı. B12 Vitamini, hücrelerimizin sağlığını, metabolizmayı ve DNA üretimini korumaya yardımcı olan suda çözünen bir vitamindir.

Haberin Devamı

Katrina bu sırada hukuk okuyordu. Okulunu bitirdi ve 35 yıl boyunca fikri mülkiyet avukatı olarak çalıştı. Ayrıca evlendi, iki çocuğu oldu ve koşmaya başladı. Ancak semptomları devam etti.

DOĞUM YAPTIKTAN SONRA İŞLER KÖTÜLEŞTİ

İlk çocuğunu 26, ikincisini 30’unda dünyaya getirdikten sonra Katrina için işler daha da kötüleşti. Doğum sırasında ağrı kesici olarak kullanılan nitröz oksitin B12'yi tükettiği ve nörolojik sorunlara yol açtığı biliniyor.

 “Bana anne olduğum ya da stresli bir işim olduğu için yorgun olduğum söylendi. Hatta bir doktor beni yeme bozukluğum olmakla suçladı” diyen Katrina şunları söyledi:

“İnsanlar 'Sen sadece yorgun bir yeni annesin' ya da 'Çok fazla çalışıyorsun' diyorlardı. Ama sorun bu değildi. Fiziksel olarak işlevimi yerine getiremiyordum. Uyanırdım, duş alırdım ve sonra işe gidecek enerjiyi toplamak için uzanmam gerekirdi. Trende uyuyordum ve her e-postayı üç ya da dört kez okuyordum çünkü beyin sisi çok yoğundu. Bunların hepsi bir çeşit maskelemeydi ve çoğu zaman kendimi pamuk ipliğine bağlıymışım gibi hissediyordum. En kötü anlarda uzun vadede böyle yaşayıp yaşayamayacağımı ve gerçekten isteyip istemediğimi sorguluyordum.”

Haberin Devamı

DEMANS YA DA BEYİN TÜMÖRÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNMEYE BAŞLADI

Katrina sosyal olarak de içine kapandı. İş yerinde kendini toparlamak ve işleri halledebilmek için çok çaba harcadığından eve enerjisi kalmıyordu. Evde sohbet ederken doğru kelimeleri bulmakta zorlandığı için aile üyelerinin de kendisine kızdıklarını fark ediyordu.

Zamanla daha endişeli halen ve sosyalleşmeyi bırakan Katrina, “Bunun ruh sağlığım üzerindeki etkisini ne kadar vurgulasam azdır. Panik ataklar geçirdim, erken yaşta yaşadığım beyin sisi ve kafa karışıklığı nedeniyle demans ya da beyin tümörü olduğumu düşündüm” dedi.

Bu süre zarfında Katrina, B12, B9 ve C vitamini de dahil olmak üzere vitamin takviyelerini alıyordu. B12 eksikliği semptomları nedeniyle zaman zaman aile hekimini ziyaret etti ancak şikayetleri pek önemsenmedi. Yaşlandığını ya da hormonal olduğunu ve iyi bir gece uykusuna ihtiyacı olduğunu söylediler.

Haberin Devamı

Ancak 2004 yılında yapılan bir kan testinden sonra doktoru ona pernisiyöz anemi teşhisi koydu ve 12 haftada bir B12 enjeksiyonu yapmaya başladı. Katrina, yetersiz tedavi gördüğünü, daha yüksek doz alması gerektiğini düşünüyordu.

Bu noktada Katrina hala yorgundu; parmaklarında ve ayak tabanlarında sinir hasarı vardı, yani onları hissedemiyordu, bu da onu sakar yapıyordu. Temmuz 2010'da Londra'da bir otobüsün merdivenlerinden düştü ve elini kırdı.

Tüm bunların ardından Katrina, işini değiştirdi ve evden çalışma imkânı olan bir yere geçti. Koşmayı bıraktı, anksiyete atakları geliştirdi ve büyük ölçüde yatağa bağlı hale geldi, günde yedi saatten fazla uyanık kalamadı.

Haberin Devamı

YIL 2014: KATRINA EVDEN ÇIKAMAZ HALE GELDİ

2014 yılında göğüs ağrısı şikayetiyle acil servise götürülen Katrina’ya şiddetli demir eksikliği anemisi teşhisi kondu, mesane ve bağırsak inkontinansı geliştirdi ve evinden neredeyse hiç çıkamaz hale geldi. Katrina, kısa bir süre sonra internette pernisiyöz anemi hakkında bir şeyler okudu ve doktoruna semptomlarının bununla bağlantılı olup olmadığını sordu. Aldığı cevap ise “Bağlantılı değil” oldu.

2018’DE DURUMU CİDDİYE ALINDI VE GERÇEKTEN TEDAVİ BAŞLADI

Katrina 2018'de hematoloğa gittikten sonra durumu nihayet ciddiye alındı ve uygun şekilde tedavi edildi. Artık her sekiz haftada bir iğne oluyor ama gerekirse daha fazla iğne de yapılabiliyor. Katrina’nın doktoru, aile hekimine çok kızgındı ve çok uzun süredir acı çektiği için meslektaşı adına ondan özür diliyordu.

Katrina, 2019 yılında Pernisiyöz Anemi Derneği'nde gönüllü olarak çalışmaya başladı ve derneğin kurucusu emekli olduktan sonra derneğin genel müdürlüğü görevini üstlendi.

“Birinci basamakta B12 vitamini hakkında daha iyi farkındalık ve eğitim, vitamin eksikliklerinin önemine yönelik tutum değişikliği gibi hayati önem taşıyor” diyen Katrina şunları ekledi:

“Diğer hastalardan da benimkine benzer hikayeler duyuyorum. Özellikle otoimmün hastalıklarda çok fazla göz ardı durumu yaşanıyor. Sorunun bir kısmı da B12 eksikliğinin pratisyen hekimlerin müfredatında yer almaması. Bir hastanın genel beslenmesine, sağlığına ya da aile geçmişine bütünsel olarak bakmıyorlar. Sadece bir belirti arıyorlar ve onu bir reçete ile tedavi etmek istiyorlar. Eğer bir kişiyi bile benim yaşadıklarımı yaşamaktan kurtarabilirsem, bu benim için dünyalara bedel olur.”

B12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİZ OLABİLECEĞİNE DAİR YEDİ İŞARET

1- Yorgunluk ve enerji eksikliği: B12 enerji metabolizması ve sinir sistemi fonksiyonu için gereklidir, bu nedenle eksikliği bu süreçleri bozar ve vücudunuz etkili bir şekilde enerji üretemez.

2- Karıncalanma ve uyuşma hissi: B12, sinirlerin etrafındaki koruyucu bir örtü olan miyelin kılıfının korunması için gereklidir. Yeterli miktarda olmadığında miyelin parçalanarak özellikle ellerde ve ayaklarda karıncalanma veya uyuşmaya neden olur.

3- Ağrılı veya kırmızı dil: B12, dildekiler de dahil olmak üzere sağlıklı hücrelerin üretimi için hayati önem taşır. Glossit olarak da bilinen, dile daha az oksijen gitmesi, ağrılı, şiş veya kırmızı bir dil olarak kendini gösteren hücre ölümüne yol açar.

4- Ağız ülserleri: B12 eksikliği ağız iç yüzeyinin sağlığını ve onarımını etkileyebilir. Bu durum iltihaplanmaya, yavaş iyileşmeye ve ağrılı yaraların gelişmesine yol açabilir.

5- Kas zayıflığı: B12 eksikliği daha az sağlıklı kırmızı kan hücresine yol açarak kaslara oksijen iletimini azaltır.

6- Görme ile ilgili sorunlar: B12 eksikliğinde bulanık veya bozuk görme dahil olmak üzere görme sorunları ortaya çıkabilir, ancak bu diğer semptomlardan daha az yaygındır. Hastaların yüzde 1'inden daha azında görüldüğü bildirilmiştir ve optik sinirdeki hasarın bir sonucu olduğuna inanılmaktadır.

7- Depresyon ve kafa karışıklığı: B12, serotonin gibi beyin kimyasallarının üretilmesi ve sağlıklı nöronal fonksiyonun sürdürülmesi için gereklidir. Düşük seviyeler bu süreçleri bozarak ruh halini, hafızayı ve düşünmeyi etkileyebilir.

The Telegraph'ın 'I thought my brain fog was dementia until I discovered it was a vitamin deficiency' başlıklı haberinden derlenmiştir.

BAKMADAN GEÇME!