Yıllar Gitsin Gençlik Kalsın

Yaş ilerledikçe yüzdeki çizgiler de hemen kendini fark ettirmeye başlıyor. İnsanlar da daha genç daha canlı ve daha sağlıklı gözükmek için bazı yöntemlere başvuruyorlar. Siz de “Yıllar gitsin, gençlik kalsın” diyenlerdenseniz haberimiz tam size göre!

Son dönemde “Gençlik Aşısı” adıyla halk arasında yaygınlaşan yöntem ile hayalinizdeki görüntüye kavuşmanız mümkün. Yüzünüzdeki kırışıklıklar sizin için sadece çirkin bir görüntüden ibaretse ve bu durum psikolojinizi bozuyorsa telaşlanmayın. Artık her şeyin bir çaresi var…

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Sönmez, cilde yapılan mezoterapi uygulamasını anlattı. Dr. Ahmet Sönmez “Farklı ticari isimlerle olsa da, bu uygulamalar temelde yüze uygulanan mezoterapi yöntemleridir. Gençlik aşısı, son derece küçük iğnelerle cilde doğal maddelerinin enjekte edilmesine dayanır” dedi.

Son yıllarda giderek yaygınlaşan bu yöntemi özellikle kadınların tercih ettiğini belirten Dr. Sönmez "Bu aşılar doktorun tavsiye ettiği şekilde uygun aralıklarla yapıldığında cildin yaşlanmasını önemli ölçüde geciktirir. Yaklaşık yarım saat süren uygulamalar genellikle ağrısızdır ve kolay tolere edilir. İşlem sonrası birkaç saat süren kızarıklık dışında önemli bir yan etkisi yoktur" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Cilt, Diri Bir Görünüm Kazanıyor

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Burak Türkyılmaz ise gençlik aşısı ile ilgili şu bilgileri veriyor; "Kişinin cilt özelliklerine göre doktor tarafından hazırlanan ve cildin ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri içeren bir karışım mezoterapi yöntemiyle, çok küçük iğnelerle cilde verilir. Cilde enjekte edilen maddelerden bir tanesi de normal dokularımızda da bulunan hyalüronik asit denen maddedir. Hyalüronik asit, aynı zamanda kırışıkları doldurmak için tercih edilir. Bu madde seyreltilmiş bir şekilde cilde verildiğinde de, ciltte tazelik ve dirilik sağlar."

Kendi Kanınızdan Gençlik İksiri

Son dönemde merak edilen bir diğer gençlik aşısı yöntemi ise kişinin kendi kanı kullanılarak yapılan PRP yöntemidir. Dr. Burak Türkyılmaz, "Plateletler veya diğer adıyla trombositler, vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımını ve rejenerasyonunu sağlamak için gerekli olan büyüme faktörlerini barındıran kan bileşenleridir.

Kişiden alınan az miktardaki kanın özel bir tüpte işlemden geçirilerek cildine çok ince iğnelerle enjekte edilmesi ile cildin kolajen yapısını artırmak ve deriyi en doğal biçimde canlandırıp yapılandırmak mümkün olmaktadır" dedi.

Hazırlayan: Nilay Uzun