Yeşim Salkım ve kızı Meryem Ada

Güncelleme Tarihi:

Yeşim Salkım ve kızı Meryem Ada
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2011 09:00

"Kadınlar 40’ından sonra doğurmalı."

Haberin Devamı

Geçtiğimiz ay Yeni Anne Dergisi’ne doğumu sonrası ilk kapak röportajını veren Yeşim Salkım, şu anda 8 aylık olan kızı Meryem Ada ile ilgili çok özel açıklamalarda bulundu.

Doğumunuz nasıl geçti?

Doğumum maalesef zor geçti. Rahmimde 10 cm büyüklüğünde bir miyom vardı. Ada’nın başım miyoma çok dayanıyordu. Normal doğum yapacakken bu problem yüzünden yapamadım. Bu nedenle epidural sezaryen ile doğum yaptım. Tabii istediğim bir şey değildi. Pek keyifli bir şey değil sezaryen ve özellikle doğum sonrası çok hoş geçmiyor. Ben hiçbir kadına sezaryeni tavsiye etmiyorum. Sağlık açısından bir sorunu yoksa her kadın normal doğum yapmalı. Ben de ilkinde normal doğum yapmıştım.

Doğum sonrası depresyonu yaşadınız mı?

Hiç yaşamadım. Ben ilk kızımda yaşadım bunu ve haliyle bu doğumum sonrasında da bekliyordum. Ama hiçbir şey olmadı. Gizem’in doğumu sonrasında 4. ayda yaşamıştım ve 1 yıl sürmüştü.

Haberin Devamı

Doğum sonrası nasıl oldu hayatınız? Değişiklikler neler?

Bu süreçte ben Yeşim’i unuttum ve tamamen bir anne oldum. Gece sürekli uyanıyorsunuz, bebeğinizi besliyorsunuz. Günlük bakımınız sadece duş almaktan ibaret oluyor. Kuaföre gitmek lüks oluyor. Beslenme alışkanlıklarımı bile Ada’ya göre ayarladığım ve 40 yaşımdan sonra anne olduğum için ben bu süreci, keyfini çıkarabilmek için kızıma odaklı geçirdim. Bu arada ev hayatımı ihmal etmedim.

 

Yeşim Salkım ve kızı Meryem Ada
  
Yeşim Salkım ve kızı Meryem Ada

Erkekler kadınlar gibi değiller, genellikle bebeklerini kucaklarına aldıklarında babalık hissini daha yoğun yaşamaya başlıyorlar. Hakan Bey’in babalık duygusu hamilelikte mi başladı yoksa doğum sonrasında mı?

Hakan doğum sonrasında farklı oldu. Çünkü erkekler anneyi anlayamıyorlar. Şöyle düşünün, ben hamileyken arabayla bir yere gidiyoruz diyelim, eşim 120 km ile gitmekten rahatsız olmuyordu. O sırada ben elim karnımda, panik ve endişe duyuyorum. Ama şimdi arka koltukta Ada varken 80 km hızı geçmiyor. Bir şeyleri onların önüne koymak lazım. Erkeklerin bir kadın gibi düşünmesi mümkün değil ama anlayabilmesi için benzer şeyleri yaşatmanız gerekiyor. Baktığınızda hala babalığı yaşamıyor, ancak 3 yaşından sonra baba olduğunu anlayacak. Çocuğu konuşmaya başladığında, ona koştuğunda yani ona tepki verdikçe babalığı yaşamaya başlayacak. Babalık öğreniliyor ama anne olarak doğuyorsunuz. Kısacası Hakan henüz babalığı öğreniyor. Gizem ise müthiş bir abla oldu.

Haberin Devamı

Hamileliğinizde yaptığımız röportajda “İkinci annesi olacak” demiştiniz.

Aynen düşündüğüm gibi oldu. Annem çok tedirgindi, Gizem kıskanacak diye düşünüyordu. Ben hep anneme şunu anlatmaya çalışıyordum. Gizem şu an 21 yaşında yani benim onu doğurduğum yaşta. Şu an anne gibi hissedecek kendisini. Hakikaten öyle oldu. 3 ay buradaydı ve Ada’yı kucağından indirmedi. Aşık oldu Ada’ya...

Gizem ve Ada’nın annesi Yeşim’den, iki bebeğini ve onlara anneliğini değerlendirsin istersek ne söyler?

Gizem’in annesi Yeşim hiçbir şey bilmiyordu. Çok gençti, aklı çok havadaydı, çok tecrübesizdi ve çalışma hayatına yeni başlamıştı. Hedeflerim o zamanlar çok farklıydı. Hedefim çocuğuma para kazanabilmek ve bakabilmekti. Ada’nın annesi Yeşim’in hedefi ise onu yedirebilmek, yıkayabilmek, kucağa alabilmek, büyütebilmek ve hiçbir anını kaçırmadan yanında olabilmek. Ben de keşke Gizem’in hiçbir anını kaçırmasaydım diyorum tabii. İlk dişinin çıkışı, ilk gülücüğü, ilk adımı...

Haberin Devamı

     

Yeşim Salkım ve kızı Meryem Ada
     

Gizem’in doğumundan birkaç yıl sonra yeniden doğum yapsaydınız yine aynı şeyler olur muydu sizce?

Tamamen annenin yaşıyla ilgili bu durum. Kadınlar 40’ından sonra doğurmalı bence.

Kadınları korkutuyorlar, “35 yaş sonrası doğum yapmayın, riskli” diyor doktorlar.

Hiç doğru değil, kim söylüyorsa yalan (Gülüyoruz). Ben sadece 2’li ve 3’lü tarama testlerimi yaptırdım, amniosentez yaptırmadım. Daha iki aylık hamileyken dedim ki; “Ne pahasına olursa olsun, bu bebeği dünyaya getireceğim.” Çünkü o benim ve ben ona sahip olmak istiyorum.

Gizem, Hakan Bey, siz ve Ada bebek güzel bir aile oldunuz. Nasıl oldu bu kadar güzel ve sıcak bir aile iletişimi?

Haberin Devamı

Çünkü biz bir aileyiz. Çocuklarımız bizim kanımız ve canımız. Aile olabilmek için Gizem’in Hakan’ın öz çocuğu olması gerekmiyor. İnsan sokakta gördüğünüz bir kediye, bir köpeğe sevgi duyuyorsa, kötü davranılmış bir çocuğa şefkat duyabiliyorsa, sizinle yaşayan, aynı havayı soluduğunuz ve sevdiğiniz kadından olmuş bir genç kıza çok daha büyük bir sevgi duyar. Ben bu anlamda çok şanslıyım. Çünkü eşim iyi bir ailede yetişmiş, hamuru iyi bir insan.

Hakan Bey ile evliliğinizden sonra daha tamamlanmış bir Yeşim Salkım görüyoruz ekranlarda. Daha mutlu ve daha huzurlusunuz sanki...

Evet öyle. Aslında bir kadını tamamlayan şey çocuk doğurmasıdır. Bir kadını bir erkek asla tamamlamaz. Eğer kadınlar bunu düşünürlerse hayatları boyunca mutsuz olurlar. Dolayısıyla kimden çocuk doğuracağın çok önemli. Ben bu defa sanıyorum seçimimi doğru yaptım. Hem eş olarak, hem arkadaş olarak hem de çocuğumun babası olarak Hakan’dan son derece memnunum. O da benden memnun. Şu an çok mutluyuz. Ama hayat o kadar ilginçtir ki 6 ay ya da 1 yıl sonra başınıza ne geleceğini bilemezsiniz. Galiba ben artık olgunlaşmam gereken yaştayım. O olgunluk da Hakan’a denk geldi. Ama Hakan gibi sakin ve uyumlu bir adamı tanımakta bana çok iyi geldi. Sanırım ortaya içimde sakladığım kadın çıktı.

Haberin Devamı

Bebek evliliği değiştirir diyorlar. Sizin evliliğinizde olumlu-olumsuz neler oldu bebek sonrası?

Ayrı uyuyoruz. Kocam horlamaya başladı yorgunluktan. Onun ufacık bir ses çıkartmasıyla Ada uyanıyor. Ada uyanınca ben sinirleniyorum. Geçen gece bir baktım Hakan yastığını, yorganını almış aşağı kata iniyor “Benim biraz rahat uyumam gerekiyor” dedi. Şöyle söyleyeyim, doğumdan beri flört ediyor muyuz derseniz “Hayır”. Romantik bir yemek yediniz mi? diye sorarsanız “Hayır”. Sadece Ada’nın anne ve babası pozisyonundayız. Şöyle bir güzellik var, biliyor şu an bu süreci yaşamalıyız çünkü ortada harika bir sebep var. En güzel keyif, eve gidip yatağımıza uzanıp aramıza Ada’yı alma ve onunla vakit geçirmek.

          

Yeşim Salkım ve kızı Meryem Ada
          

Doğum sonrası eski formunuza dönmek için neler yaptınız?

Ben doğuma 88 kilo ile girdim. Nasıl kilo verdiğime gelince, evde çok koşturduğum için rahat kilo verdim. Ev de yardımcılarımız var ama evin alışverişini ben yaptım, yemekleri ben yaptım, kızımın odasını ben toparladım, evimi taşıdım ve her şeyiyle ilgilendim. Tüm bunları kendim yaptığım için 30 kilo verdim. Aslında önemli olan, çabuk ve hızlı hareket etmek ve düzenli yemek yemek. Ben pizza da yedim, bal-kaymak da yedim, makarna da yedim. Ama çok hızlı hareket edip, aheste davranmadığım için hepsini yaktım.

Magazin basınında Ada’nın sağlığı, sizin mutlu evliliğiniz dışında her haber yapılıyor. Maddi durumunuz, evinizi satmanız ya da bebeğiniz için yaptığınız harcamalar. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Magazinin habere ihtiyacı var. Yazanlara telefon açıyorum ve içimden ne geçiyorsa söylüyorum. Bir gerçek var, herkesin sizi sevmesi ne kadar zorsa nefret etmesi de o kadar zor. Ben bunlardan geçtim artık. Son dönemde tüm bunları Twitter’dan yazıyorum. Yazılan son haberlere gelince, insanlar maddi sıkıntılar çekebilirler, hepimiz çekebiliriz. Ya da maddi zorluk hiç çekmezler, bolluk içinde yaşarlar. Ne demişler “Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar”. Öncelikle herkesin bunu bilmesi gerekir. Şu maddi konuları konuşmaktan vazgeçelim artık.

Gizem 21 yaşında genç bir kız. Evlense ve çocuğu olsa genç yaşta anneanne olacaksınız. Nasıl geliyor bu fikir size?

Çok güzel geliyor bu fikir bana. Ben çok isterim erken yaşta anneanne olmayı. Allah her şeyi yerinde ve zamanında nasip etsin. Üniversiteyi bitirsin, mesleğini eline alsın, sonra sevdiği ve çocuğunun babası olmasını istediği adamdan bir çocuğu olsun. Onun için tek dileğim mutlu olması.

Değerli paylaşımlarından ötüür Yeşim Salkım'a çok teşekkür ederiz.

Röportaj: Pınar Eslek

Fotoğraflar: Şengül Pallı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!