Güncelleme Tarihi:
Dörtdoğan, üriner sistem enfeksiyonu nedeniyle doktora başvuruların da bu sayede azaldığını kaydederek, "Üriner enfeksiyon nedeniyle doktora başvurular istatistiksel olarak 10 kat azalmaktadır. Özellikle sünnet derisi darsa bunu zorlayarak açmaya çalışmak, daha sonra ciddi darlıklara yol açabileceği için bu zorlamalardan kaçınmak ve gerekirse erken sünneti düşünmek mantıklı olacaktır" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün sünnet ile alakalı olarak son paylaştığı 'Dünya Sağlık Örgütü Rehberi Işığında 2 Ay Altı Bebeklerde Lokal Anestezi Altında Sünnet' kılavuzuna göre sünnetin en kolay uygulandığı ve atlatıldığı dönemin doğumdan sonraki ilk 24 saatin ardından gelen erken bebeklik dönemi olduğunu anlatan Op. Dr. Zafer Dörtdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun da içerisinde ilk 3 ay en iyi, 3’üncü ay ile 6’ıncı ay arası orta ve 9’uncu aydan itibaren konforun azaldığı görülmektedir. Bu dönemde lokal sünnet(uygulama yapılacak bölgenin çevresinden uyuşturulması ile yapılacak sünnet işlemi) hem çocuk, hem aile, hem de cerrah için konforlu olacaktır. 2 yaşına kadar devam eden bu dönemde 9’uncu aydan itibaren konforun azaldığı görülmektedir. Lokal anestezi ile sünnetin yapılabileceği ancak kişisel değişikliklerin yaşandığı 5 yaş sonrası ise ikinci dönemdir."
Lokal anestezinin uzman ve tecrübeli kişiler tarafından yapılması gerektiğini ve bu şekilde zararının çok az olduğunu ifade eden Dörtdoğan, "Lokal anestezi doğasında olan hafif kızarıklık, şişlik ve hafif morlukların da ek müdahaleye gerek kalmadan kendiliğinden geçtiği anestezi çeşididir. Bebeklik döneminde yapılan klasik cerrahi ya da gömülü veya eğriliği olan peniste yapılan estetik cerrahi sünnet işlemi sonrası, beş, altı gün içerisinde kaba iyileşme olmaktadır. Devamında ince-mikro iyileşme devam etmektedir. İlk gün kullanılan ağrı kesici fitil, krem ve iyileştirici bir krem kullanmanız pansumanına yetmektedir. Arkasından kapatılan bebek bezi avantajı ile normal hayatınıza dönebilirsiniz. Ayrıca ameliyathanede kullandığımız kendiliğinden eriyebilen, alerjik olmayan yumuşak ve estetik dikişler en az iz ile iyileşmeye olanak vermektedir. Ancak yine de bebek bezinin kullanıldığı bebeklik dönemi sünnetinde, sünnetin doğasında olan sünnet sonrası yaşanabilecek hafif kızarıklık, ödem, morluklar, travmatik kanamaların, ciltte kabuklanmaların çok azaldığı, ileri yaş sünnetlerine göre bu gibi durumların onda bire düştüğü görülmektedir" diye konuştu.
Gömülü penisin dışarıdan görülmeyen penis anlamında kullanıldığını ve bir hastalık olmadığını belirten Dr. Dörtdoğan, "Gömülü penis en basit olarak glans dokusu, vücut yüzey çizgisinin altında kalan penis olarak tanımlanabilir. Sünnetsiz çocuklarda sünnet derisi dışta göründüğünden bu durum aile tarafından anlaşılamayabilir. Çocuk yatar pozisyondayken dışta sallanan sünnet derisini iki parmağınız arasında tuttuğunuzda arada penis gövdesi yoksa bu durum gömülü penis olarak değerlendirilebilir. Tedavinin birinci adımı sünnettir. Özellikle bebeklikte erken teşhis ettiğimiz hastalarda çözüm sünneti yani estetik cerrahi sünnet dediğimiz özel teknikle sünnet yapıyoruz. Bu sünnetin özelliği içeriye çekilen penisin yuvasına yapışmasını önlemektedir" ifadelerini kullandı.
Aile yanında çocuğun uyanık olduğu, uygulama yapılacak bölgenin çevresinden uyuşturulması ile yapılacak sünnet işleminin lokal anestezi ile yapılan sünnet olduğunu kaydeden Dr. Dörtdoğan, "Bunun yanında çocuğa verilecek şurup ile uykuya meyilli olduğu, uygulama yapılacak bölgenin çevresinden uyuşturulması ile yapılacak sünnet işlemine de sedasyon ve lokal anestezi ile klasik sünnet diyoruz. Cerrahi işlem sürecinin unutulmasına da fayda sağlıyor. Uyanık ya da uykuya meyilli halde istenilen cerrahi sünnet işlemi yapılamayacak çocuklara genel anestezi uyguluyoruz. Yaşına göre açlık süresi ile bekletilmiş çocuğun, ameliyathanede maske ile gaz koklatılarak, sünnet işlemini gerçekleştiriyoruz. Cerrahi işlemlerin hepsi değişik derecelerde travmaya yol açar ancak lokal sünnet bebeklik döneminde belirgin travmaya yol açmaz" diye konuştu.
Ailenin isteğine bağlı olmakla birlikte sünnet için önerilen yaş aralığının 1’inci ay ile 2 yaş arası ya da 5 yaştan sonra olduğunu belirten Op. Dr. Zafer Dörtdoğan, "2-5 yaş arası çocuklarda sünnet nadir de olsa bir takım psikolojik sorunlara yol açabilir. İlerleyen yaşlarda gerek sünnet olan arkadaşlarından, gerek çevresinden duyacağı hikâyelerle çocuk korkabilir, bazı travmalara yol açabilir. Ancak bebeklikte yapılan işlemler hiçbir zaman hatırlanmayacak, travma sebebi olmayacaktır" dedi.
DHA