Güncelleme Tarihi:
Tarım ve Orman Bakanlığı, halk sağlığını tehdit eden sahte gıda ürünleriyle ilgili incelemelerine devam ediyor. Listeye her gün yeni firmaların isimleri eklenirken, bulgular ise şaşırtıyor.
Bugüne kadar yapılan incelemelerde dana etinden eşek eti, kaşardan nişasta, pul biberden boya çıkarken, Antep fıstığı yerine ay çekirdeği, dana köfte yerine deri dokusu ve lahmacun içerisinde ise tavuk taşlığı gibi sahtecilikler gündeme geldi.
Bakanlık geçtiğimiz günlerde ise ‘guvenilirgida.tarimorman.gov.tr’ adresindeki bilgilere yeni eklemeler yaptı. Yine kıyma başta olmak üzere etlerde tek tırnaklı eti (At, eşek, domuz ve katır) kullanıldığı tespit edilirken, peynirde süt çıkmaması ve et dönerde dil eti çıkması ise dikkat çekti.
Peki peynir ve dönerdeki sahteciliği tadından, kokusundan ve görüntüsünden anlamak mümkün mü? Sağlığımızı nasıl etkiliyorlar?
'NİŞASTA VE JELATİN EKLEYEREK PEYNİRİN KIVAMI VE GÖRÜNÜMÜ İYİLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR’
Süt ürünlerinin taklit ve tağşiş yapılan ürünlerin başında geldiğine dikkat çeken Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) gıda komisyonu üyesi ve gıda yüksek mühendisi Handan Doğan, “Peynir üretiminde hile yapılırken en çok bitkisel yağlar, nişasta ve jelatin ekleniyor. Etiketinde belirtilen süt haricinde süt içeriyor, standartlarda belirtilen veya etiket üzerinde belirtilenden daha düşük oranda yağ içeriyor. Bunların hepsi taklit-tağşiş ve uygunsuzluk sayılan durumlar” dedi.
Bakanlığın ifşa listesinde süt ürünlerinde 'koyun sütü tespit edilememesi, manda sütü tespit edilememesi, inek sütü tespiti’ gibi uygunsuzluk açıklamaları yer alıyor. Bu durum tüketicinin sağlığını riske atan ve güvenini zedeleyen bir konu. Bir konuya dikkat çekmek istiyorum; bakanlık incelediği ürünün etiket bilgilerinde beyan edilen içindekiler listesine göre ve yönetmelikte belirtilen hususlara göre süreci yönetiyor, analizlerini yapıyor. Örnek vermek gerekirse, etiket üzerinde yüzde 100 koyun peyniri içerdiği yazan bir peynire analiz yapılıyor 'koyun sütü' yerine 'inek sütü' bile kullanılmış olsa, içinde 'koyun sütü' bulunmadığı ve tüketiciyi yanılttığı için taklit-tağşiş olarak sayılıyor, işlem yapılıyor. Tüketicinin bu ifadeleri daha net anlaması için bakanlığın daha detaylı veri ve açıklama içeren paylaşım yapması çok elzem.
Handan DoğanHİLELİ PEYNİRLERİN GÖRÜNTÜSÜ NORMAL PEYNİR GİBİ Mİ?
Bu soruma “Hileli peynirlerin görüntüsü çoğu zaman gerçek peyniri aratmayacak kadar benzer oluyor, tüketici her zaman anlayamaz” cevabını veren Handan Doğan, şu önemli bilgilerin altını çizdi:
-- Bu hileleri kesin şekilde anlamak için laboratuvar analizlerine ihtiyaç var. Ancak tüketici bazı detaylara dikkat ederek daha bilinçli bir alışveriş yapabilir. Bilinçli tüketicinin peynirlerin kendine has yapılarını bilmesi de önemli bir konu.
-- Örneğin taze kaşar peynirin içinde kabarcıklar olması, içinde istenmeyen mikroorganizma faaliyetinin olduğunu, uygun hammaddeden hijyenik şartlarda üretim yapılmadığını gösterirken; Kars gravyer peynirinde ise peynire has mikroorganizmalar büyük kabarcıklara sebep olur ve bu istenen bir durumdur. Tüketiciler ürüne has özellikleri, fiyatı, satış yeri, muhafaza koşulları, ürün ambalajı ve etiketi incelemeli; uygun muhafaza koşullarında saklanmış ve üzerinde bakanlık işletme onayı olan bir işletmede üretilen ürünleri tercih etmeli.
DİKKAT! KALP HASTALIKLARI VE YÜKSEK KOLESTEROL GİBİ SORUNLARA YOL AÇABİLİR
Bu noktada hileli peynirin sağlığımızı nasıl etkilediği de önemli… Bu konuya dair bilgilerine başvurduğum Diyetisyen Asya Naz Al, “Geleneksel peynirin temel bileşeni süt olup, peynirin kendine özgü dokusu, lezzeti ve besin değerleri süt proteini (kazein), süt yağı ve laktozdan kaynaklanır. Ancak, süt yerine farklı maddelerle (örneğin bitkisel bazlı sütler, nişasta veya sağlıksız yağlar) yapılan peynirler, bu doğal bileşenlerden yoksun olabilir. Bu durumda, kullanılan alternatif maddeler çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi. Asya Naz Al, şöyle devam etti:
-- Öncelikle, bitkisel bazlı sütler veya nişastalar, peynirin yapısal özelliklerini korumak için genellikle yapay katkı maddeleri gerektirir. Bu katkılar, uzun vadede aşırı tüketildiğinde sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilir, alerjik reaksiyonlara neden olabilir veya bazı bireylerde intolerans oluşturabilir.
-- Ayrıca, bazı bitkisel bazlı peynirlerde kullanılan sağlıksız yağlar, özellikle trans yağlar, kalp hastalıkları, yüksek kolesterol gibi sorunlara yol açabilir. Trans yağlar, damar sağlığını tehdit edebilir ve kalp hastalıkları riskini artırabilir. Son olarak, süt yerine kullanılan maddeler, geleneksel peynirde bulunan süt proteinleri ve yağlarının besin değerini yeterince karşılayamayabilir. Bu durum protein, kalsiyum ve B12 vitamini gibi hayati besin maddelerinin eksikliğine yol açarak, kemik sağlığı ve bağışıklık sistemi gibi önemli vücut fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir.