Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2015 11:00
Yemek konusunda pazarlık yapmayın ve onunla inatlaşmayın.
Ebeveyn olarak çocuklarımızın en güzel şekilde beslenmesini, sağlıklı büyümelerini arzu etmemiz en doğal hakkımız. Bazı çocuklar, doğuştan iştahlı oluyor, bazıları ise iştahsız oluyorlar ne yazık ki. Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Yrd. Doç. Dr. Neslim G. Doksat, çocuklarda yemek yeme sorununu anlattı.
İştahsız çocuklarla ilgili olarak ebeveynlerin, özellikle de annelerin ciddi şekilde yetersizlik duygusu yaşadıkları görülür. Hatta bu durumu takıntı haline getiren anneler de mevcut.
Bazı aileler de iştahı çok fazla olmayan çocuğa yemek yemesi için aşırı baskı yapar. Elinde yemek kasesiyle çocuğun peşinden koşan ve ona yemesi için adeta yalvaran bir anne veya bakıcı tablosu nadir değil ne yazık ki. Bu tarzın hiç de uygun olmadığının özellikle vurgulanması gerekiyor. Böylesine bir besleme tutumu zaten iştahı az olan bir çocuğu inatlaşma davranışına ve hiç yememeye davet eder.
Çocuklarda yeme davranışı ve aile tutumları
Yeme tutumlarıyla ilgili olarak özellikle vurgulanması gerekenler şu şekilde özetlenebilir:
- 9 aylıktan itibaren bir Çocuk aile sofrasına oturabilir. Beceriksizce de olsa kaşıkla bir şeyler yiyebilir.
- Çocuğunuzun üç ana, iki veya üç tane de ara öğünü olmalı.
- Çocuğunuzu her seferinde aile sofrasına oturtmaya özen gösterin. Besleyici olduğu kadar seveceğini de düşündüğünüz bir menüyü ortaya koyun. Pütürlü gıdalara zamanında geçin. Her şeyi blenderdan geçirerek püre halinde verme alışkanlığınızdan 10 aylıktan itibaren vazgeçin.
- Yemesi için hiç baskı yapmayın. Onun yemek yemesini, sizin için çok önemli bir şeymiş gibi idrak etmesinden kaçının. Yemek konusunda pazarlık yapmayın ve inatlaşmayın.
- Çiğneme ve elinde ekmek veya kurabiye kemirme alışkanlığını zamanında kazandırın.
- Her gün bir veya iki öğününde yeme çeşitliliğini kazandırabilecek farklı alternatiflerle tanıştırın.
- Çoğunlukla kendisinin yemeye çalışmasını ve bunu öğrenmesini sağlayın. Yere dökülen ve etrafa saçılan yemeklere tepki göstermeyin.
- Herkesin yemeği bittikten sonra 10 dakika kadar daha bekleyin, yemiyorsa tabağını alacağınızı söyleyin. Süre dolduktan sonra ısrarcı olmadan ve bozulmuş gibi yapmadan tabağını alın.
- Yemeğini yeterince yemediyse yemek saatinin hemen ardından gelen abur cubur, atıştırmalık gibi istekleri reddedin. Bir sonraki öğün saatine kadar meyve dışında özel bir şey hazırlayamayacağınızı, veremeyeceğinizi ifade edin. Diğer öğün saatine kadar birkaç porsiyon meyve yeme seçeneği sunun.
- Diğer öğün saati geldiğinde sevdiği yiyecekleri sunun ve yine ısrarcı davranmayın.
- Çikolata, tatlı, çerez gibi alternatifleri esas öğünlerini yediği takdirde o öğünlerin sonrasında verin. Ama bu besinlerin sunumunu pazarlık meselesi haline getirmeyin.
- Onun yemesini takıntı haline getirmeyin, yediklerini takıntılı bir şekilde hesaplamayın, yemek yemesini sizin için hayati bir konu haline getirerek ona yansıtmayın. Elinizde kaşık ve tabakla onun peşinden koşmayın.
- Gezinerek değil, oturarak yemek yeme alışkanlığı edinmesini sağlayın.
- Besleyici, sağlıklı ve çeşitlilik içeren gıdalardan oluşan bir yemek yeme alışkanlığı kazanmasını sağlayın.
- Tüm bunları yerinde ve kararında uyguladığınız takdirde, çocuğunuzun beslenme saatleri sizin için bir külfet olmaktan çıkıp keyifli bir aktivite halini alacaktır.
- Unutmayalım ki, “Aç bir çocuk mutlaka yemek yer.” Bu konuda rahat ve tutarlı olmanız onun sağlıklı beslenmesini ve sağlıklı gelişmesini sağlayacaktır. Yemek yedirme ve besleme ritüelinin sağlıklı olması ise aranızdaki sevgi bağını güçlendirecek ve ebeveyn çocuk bağlanmasının en sağlıklı şekilde olgunlaşmasını sağlayacaktır.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Yrd. Doç. Dr. Neslim G. Doksat