Yemek yapar gibi matematik yapan çocuk

Güncelleme Tarihi:

Yemek yapar gibi matematik yapan çocuk
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2015 17:46

Matematik hakkındaki tüm o korkunç ön yargılarınız yerle bir olacak

Haberin Devamı

RÖPORTAJ: Yonca Tokbaş/4 Yapraklı Yonca

Çok uzun zamandır kafayı taktığım bir konu bu matematik korkusu ve başarısızlığı konusu.

Kendim çok çektim, yetmedi bir süreliğine - iyi ki çabuk ayıldım da süre çok uzamadı- kızım da çekti.

Her çocuk aynı değil.

Her çocuğun bir şeyi öğrenme, anlama, uygulamaya geçirme süresi ve şekli de aynı değil.

Oysa nedendir bilinmez, dersleri ve yöntemleri hep her çocuk aynıdır, aynı şekilde ve zamanda anlarmışçasına öğretmek amaçlanır.

Bu arada ben bu eğitmek ve öğrenmek kelimelerine de takığım.

Eğitmek benim için benim istediğim şekle sokmak, öğretmek ise anlamasına ve bilgi edinmesine yardımcı olmak demek.

O yüzden konunun uzmanı olmasam da, bu iki kelimeyi kullanırken dahi hassasiyet göstermek gerektiğini düşünüyorum.

Haberin Devamı

Neyse, Dubai’de 14 yıldır yaşıyorum. Farklı “eğitim” sistemleri ile karşılaşıyorum. Farklı ülkeler, farklı politikalar sanmayın. O kadar çok benzerlik var ki işin özünde.

Yani çoğu insan sanıyor ki sen İngiliz sisteminde, Fransız sisteminde çok daha sihirli bir şeyler alıyorsun ve hayatın kurtuluyor. Hayır, öyle değil.

İnanın bana her yerde aynı sorunlar var. Her yerde aynı sorunlu bakış açısına sahip “eğitmen”, veli, sistem, aile, ortam, okul var.

Dünya tartışıyor bu konuyu ve gelişen değişen çocuklar ve dünyaya bakıp herkes bir çözüm peşinde.

Benim için ne mi önemli peki bütün bu savaş içinde?

Çocuğumun kafayı yemeden, özgüvenini kaybetmeden ve dahası doğuştan varolan öğrenmek için merak edip sorma, sorgulama, araştırma, düşünme yetilerini kaybetmeden büyümesi!

Şimdi, çok ilginç iki kadınla tanıştım.

Yemek yapar gibi matematik yapan çocuk

Biri Nüket Solmaz.

Matematik öğretmeni. O da benim gibi kafayı çocuklara hasar vermeden hayata düşünerek hazırlanmayı öğretmek için elinden geleni yapmaya takmış bir kadın.

Bir de normal olamayacak kadar sakin ve mütevazı. :)

Ben onun yerinde olsam, dünyayı ayağa kaldırır “Heeeey benim bulduğum bu yöntem ve sistem milleti kendine hayran ediyor, insanlar peşimde koşuyor, okullar kuyruğa girdi, Finlandiya daha yeni ayıldı bense bunu 10 küsür yıldır uyguluyor, sonuçlarını alıyorum!” diye her yeri inletirim.

Haberin Devamı

Keza daha yeni bir makale yayınlandı bu konuda, Mathazone’un yaptığını yapacaklarmış daha yeni. (o makale de bu: http://www.independent.co.uk/news/world/europe/finland-schools-subjects-are-out-and-topics-are-in-as-country-reforms-its-education-system-10123911.html )

Yok. Nüket sakin sakin anlatıyor oysa. Ben karşısında çıldırıyorum heyecandan.

Diğer sakin kadın ise Selva Muharremoğlu. O da Nüket’le beraber bu işe başkoyan, kendi kızında yaşadığı müthiş değişimden sonra Mathazone’un Türkiye’ye gelmesi için deli çabalayan bir kadın.

Aşağıda onlarla yaptığım röportaj var.

Lütfen dikkatle okuyun. Geçtiğimiz ay Bebeğimle Elele’de çıktı bu röportaj. O kadar çok mail aldım, yurt dışından da o kadar çok soran oldu ki dergiyi satın alma şansları olmadığı için, başedemedim, Hürriyet Aile imdadıma yetişti.

Haberin Devamı

Buyrun, okuyun, paylaşın. MATHAZONE ormanı çocuklarımızın başarısızlık korkusuna bir merhem niteliğinde. Doğru sandığımız yanlışlarımızı değiştirmek için de büyük bir şans.

Hatta bu hafta Mathazone’u İstanbul’da yakından dinlemek, tanımak, anlamak isteyenlere de iyi haber!

TARİH: 11 NİSAN 2015, CUMARTESİ
SAAT: 11:00 - 12:30
YER: TAVSİYE EVİ, www.tavsiyeevi.com

Mathazone’u anlatacak Selva.

Sakın arayıp rezervasyon yapmadan gitmeyin, yer kısıtlı.

Mathazone ormanı ile tanışınca anlayacaksınız beni, ve konunun önemini, neden bu kadar direttiğimi.
Yonca
“orman çocuğu”

Ezber yok hata yok kötü not yok ve matematik başarısı var

14 yıldır Dubai’de yaşıyorum. Bu kadar uzun zamandır yaşadın mı, gelen giden herkesi tanıyan bir muhtara dönüşüyorsun.

Haberin Devamı

İki çocuklu bir anne olarak hele, annelerin çocuklarıyla ilk geldikleri yeni ülkede birçok sorularına cevap verecek kadar çok deneyimin de, çevren de oluyor haliyle. Dubai’de yaşayan Türk kadınlarının neredeyse hepsini tanıyorum.

Nüket Solmaz ile tanışmamız bir başka ilginç ve benim size Nüket’i ve başardığı şeyi anlatmam gerek.

Nüket zoru başaran bir kadın.

Çocukların ve velilerin matematik hakkındaki tüm o korkunç ön yargılarını yerle bir eden, dahası çocuklara küçük yaştan matematik sevgisini kendi yarattığı sistemle vererek, bana imkansız gibi gelen bir kötü zinciri kıran kadın Nüket.

Üstelik bunu Dubai gibi çok uluslu ve eğitim sistemlerinin Amerikanı, İngilizi, Fransızı, Almanı, Japonu havada karada uçan bir ortamda yapan bir Türk kadını. Matematik adına Uluslararası girişimcilik yapmış ve başarmış bir anne o...

Haberin Devamı

Nüket Solmaz’ın yaratıcısı olduğu “Mathazone” (Matazon) öyle başarılı sonuçlar alıyor ki, Mathazone Birleşik Arap Emirlikleri’ni aşıp Tacikistan’a, Türkiye’ye, hatta hatta Filipinler’e uzandı.

Derdim sizi onunla ve Mathazone’la tanıştırıp çocuklarımıza bir fayda sağlamak.

Nasıl mı tanıştık peki?

Nüket’in matematiğin sadece sayılardan değil, sanatla müzikle yemekle yani hayatla olan anlatılabilirliğine olan inancı ve tutkusu sayesinde.

Şöyle;

Kardeşimin karısı İdil (Gürkan Köseoğlu) ilginç fikirleri ve uygulamaları olan bir Grafik Tasarımcı. Kardeşimle evlenip Dubai’ye yerleşince iş aramaya başladığı dönemde çocuklara resim dersi veriyordu. İdil’in çocuklarla yaptıkları, çalışmaların ilginçliği anneler arasında nam salınca, Nüket Solmaz adında bir kadın İdil’i kendi çalıştığı okulda Sanat Bölümü’nün başına getirmek üzere iş görüşmesine çağırdı.

Nüket kim miydi?

Okulun eski matematik sistemini yerle bir edipo bambaşka bir sistemi sıfırdan yaratmış, Mathazone adını vererek kurduğu bu sistem ile çocuklara matematiği sevdirdiği gibi, tüm hayatlarını etkileyecek bir temel kurmayı başarmış Matematik öğretmeni.

Gerisini sorularıma verdiğim cevaplardan okuyun bence.
Yonca
“ormancı”

Nüket Solmaz kimdir, hayat amacı nedir desem?

1994’de İstanbul Üniversitesi Matematik bölümünden Matematikçi, aslında araştırmacı olarak mezun oldum.
Türkiye’de özel okullarda, devlet okullarında ve dershanelerdeki tecrübelerimin ardından, araştırmalarımı, gözlemlerimi sürdürmek için Dubai’de bir anaokulunda çalışmaya başladım. Hala aynı okulda hem Matematik Koordinatörü olarak görevime, hem de araştırmalarıma devam ediyorum. Aynı zamanda Mathazone matematik sisteminin yaratıcısı ve uygulayıcısıyım.
Farklı ortamlarda insanlarla olmayı, problemlerinin çözümüne destek olmayı seviyorum. Matematikçi olmak ve matematiği sevmek, benim için problemi çözmeyi sevmek demek. Bu becerilerimi kullanmak ve başkalarına da aynı yetiye sahip olduklarını gösterebilmeyi isterim.
Amacım ulaşabileceğim kadar çok insana ulaşıp hem akademik olarak matematikte, hem de günlük hayatımız içindeki matematiğin getirdiği kolaylıkları herkesle paylaşmak.

 

Yemek yapar gibi matematik yapan çocuk
 

Mathazone nedir?

Mathazone bir orman. Benim çocuklara matematiği daha kolay ve işlevsel olarak öğretmek için hayal edip kurduğum bir matematik öğrenme ormanı.

Matematik dünyasını simgeleyen bir orman. Bu ormanda yaşayan karakterler, bizler gibi. Hayatın matematiğini, denklemini çözmeye çalışırken, çocuklar da (biz de) onlara hem yardım ediyor hem de matematik öğreniyoruz.

Ormanda oyun, müzik ve sanat var. Nasıl ki matematik her şeyin temelinde var, ormanda da öyle. Mathazone' da her çocuk, yaşı kaç olursa olsun, bir birey olarak kabul edilir ve ona Mathazone ormanında bir birey olarak yer verilir.

Erken çocukluk evresinde çocuğun tek isteği hayatı keşfetmek ve anlamak olduğundan, Mathazone Ormanı’nda hayatı keşfedip anlamaları, deneyimlemeleri sağlanır. Yani Mathazone; eğlence, keşif, araştırma, sorgulama, deneyimleme ve kazanımlar ortamıdır.
Bu ormanda ezber yok. Yanlış yok. Hata yok. Kötü not yok.
Deneyimler var.

Nasıl öğretiyorsunuz peki bu sistemi?

Mathazone 2 ayrı koldan öğretiliyor. Daha önce hiç böyle anlatmadım, ama şöyle deneyeyim anlatmayı;
Birincisine “Mathazone Akademik” diyeyim.
Çocukların ileride matematik eğitimlerinde karşılarına çıkacak neler var? Mesela alan hacim hesapları, sayı doğrusunda işlemler, koordinat hesapları vesaire mi; işte bu konular kuralları ile ama Mathazone Ormanı’ndaki deneyimleme metoduyla öğretiliyor. Amaç çocukların bu kavramları ve kurallarını mesela saklambaç oynar gibi öğrenip ileride kullanmaları.

Saklambaç mı? Nasıl yani?

Yıllardır saklambaç oynamamış olsak bile, eminim şu anda oyunun bütün kurallarını hatırlarıyoruzdur ya, öyle. Mathazone da böyle işliyor. Çocuklara matematiği yıllar geçse de unutmayacak oldukları şekilde öğretip algılamaları için temel sağlıyor.

İkinci kol nedir?

İkinci kol ise benim aslında Mathazone’u bir çeşit “Hayat Koçluğu” gibi gördüğüm kısmı.

Mathazone Ormanı’ndaki karakterlerin hayatları, duyguları, yaşadıkları olaylar ve onlarla baş etme şekilleri çocukların ve bizim hayatımızdaki yaşadıklarımızla, gerçeklerimizle aynı. O ormandaki çözüm yollarını bulma çabası, düşünme teknikleri, deneyimler çocukların yaşam koçluğuyla erkenden tanışıp karşılaştıkları olaylar karşısında, kendi kendilerine sağlıklı düşünebilmeleri, çözümler için hazırlıklı olmaları alışkınlığını yerleştirmeyi amaçlıyor.

Peki, bu Mathazone Ormanı fikri nereden aklına geldi, bu sistem nasıl doğdu?

Üniversitede hocalarımız ’Biz sizlerin sorgulayan, araştıran, analiz yapan matematikçiler olmanız için uğraşıyoruz. Hesap makinesi olmanız için değil” demeleri ile ilk şokumu yaşadım. O güne kadar benim için matematik hızlı işlem yapmak ve hayatımla alakası olmayan abuk subuk problemleri çözmek ve nedenini bir türlü anlamadığım şekilde ha bire kaybolan bir “x”’i bulmaya mecbur hissettiğim bir şeydi.

Ama esas olay kızımın doğumu ile başladı.

Aklımı matematiğin hayatımdaki yeri ile bozdum. Her yerdeydi matematik.

Ben de bir çocuğa matematiğin o benim sandığım gibi bir şey olmadığını, zorla çekilen bir acı değil de, zaten doğal olarak yaşadığın, yaptığın bir şey olduğunu ve kolaylıkla çözebileceğin, gerektiğinde işine yarar şekilde kullanabileceğin ve hatta içinde yaşayabileceğin şahane bir orman olduğunu anlatmak istedim.

13 sene boyunca, çocuklar üzerinde gözlem ve araştırma yaptım. Velileri dinledim. Mathazone sistemini deneyimlerimle kurdum.

Dubai’de çalıştığım anaokulu, sistemin çocuklar üzerindeki olumlu etkisini görünce, uygulamaya aldı. Üstelik bu okul Türkiye’de de okul açmaya hazırlanan oldukça büyük, öğrenime çok değer veren bir okul.

Sonra tatilde ziyarete gittiğim dayımın evinde tesadüfen kuzenim ve hatta şimdi Mathazone’u tüm çocuklara ulaştırmak için yol arkadaşım olan Selva (Muharremoglu) ile karşılaşmamla olayın boyutu değişti.

Ona Dubai’de Mathazone adında bir matematik sistemi kurduğumu, çocuklara matematiği işlevsel, deneysel ve kolay bir yolla öğretmeye başladığımızı anlatırken verdiğim örneklere kızının verdiği heyecanlı, meraklı ve dahası olumlu tepki bizi Mathazone’u daha fazla çocuğa ulaştırmamız için ikna edip tetikledi.

Biz ilk yola çıktığımızda hayalperestlerdik. Şimdiyse hayallerimizi gerçekleştirmeye başlamış durumdayız. Mathazone’un girdiği okullar, sistemle tanışan veliler, çocukların bu şekilde matematiğe başlamasının farkını gördükçe biz de daha fazla yürekleniyoruz.

İyi de bu çok büyük bir şey ve sen sanki değilmiş gibi anlatıyorsun. Ben hala daha çocuklara kolayca matematik anlatıp sevdirecek koskoca bir Mathazone sistemi yaratmak nasıl akla gelir ona şaşkınım...

Çevremdeki insanların basit kararlar alırken yaşadığı sorunlar, gündelik problemlere karşı yaklaşımları, bir problemin çözümü gözünün önündeyken ve çok basitken onu daha karmaşık hale getirdiğini gözlemlemek, bana matematiğin temelde nasıl verilemediğini ve hayatımızdaki uygulamasının ne kadar eksik anlatıldığını düşündürttü.

Biz matematiği öğretmemişiz. Ezberletmişiz.

Hatalarımıza dikkat çekilmiş, gittiğimiz yoldaki kazanımlara değil. Sonuç odaklı olmuşuz ama sonuca giden yola dair hiç takdir görmemişiz.

Tek çözüm ezberlemişiz kimi zaman, başka bir seçenek olabileceğini düşünmemişiz.

E hal böyle olunca da, matematiğe “zor” ve “korkunç” ön yargısını yapıştırmış ve büyük haksızlık yapmışız.

Matematiğin korkulacak değil, yaşanacak bir deneyim, deneyim bilimi olduğunu göstermek istedim.

İnsanların matematiğin hayatımızdaki yerini algılayamaması dikkatimi çekti.

Oysa düşün, evde yapacağın yemeğe karar verip onu sofraya getirene kadar o kadar çok “matematik” yapıyorsun ki, bunun matematik olduğunu asla düşünmüyorsun. Düşünsen belki korkar yapmaktan vazgeçersin. Aç kalayım daha iyi dersin.

O yemeği yapmaya karar verdiğin an doğru adımları izlediğin için 10 kere bakkala gitmeden iş bitiyor. Veya tuz yerine şeker koymadan, ya da dozunu kıvamında tutturduğun için o yemek lezzetli oluyor. Hesap yapıyorsun.

İşin içinde yüzde var, ağırlık var, ölçü var, kesir var ne istersen var. Hatta varsayımlar, olasılıklar, yaptığın hatadan dönmek için bambaşka çözümler bulmak var.

Malzemelerini seçiyorsun, eksik “x” leri tamamlayıp tarifteki gramajdan, pişirecek olduğun süreye kadar hesaplayıp bir de hiç ziyan vermeden sofraya getiriyorsun ve birileri sana “matematiğin” kötü diyor. Al sıfırı otur aşağı diyor. Dahası sen kendini “benim matematiğim kötüdür” diye tanımlıyorsun.

Olacak şey değil!

Matematiği kötü olan insan yok! Sadece matematiği sevmemeyi deneyimlemiş, hatalar üzerinden yanlış değerlendirilmiş insanlar var.
Adına matematik demesen de, sabahtan akşama hayatın matematik. Bunun farkına vardığın an, matematikten kaçmak, korkmak, yapamıyorum, anlamıyorum, bilmiyorum, beceriksizim demek diye bir şey kalmıyor işte.

Hayatının nefes aldığın gibi yaşadığın bir parçası oluyor.

O nefes kadar elzem, hem de doğal.

Güvensizlikten öz güvene attığın adımdır matematik.

Şu an öyle bir şey dedin ki, kendimi sil baştan anaokuluna vermek istedim! Peki hedef kitle kim? Yaşı başı var mı bu işin, bizim için çok mu geç?

Yaş aralığı vermem zor.

Hedef çocuklarımız. Ama yok senin için de geç değil Yoncacım. Çocuklarınla beraber kendini de sil baştan yaratabilirsin :) 

Bebeklikten başlayan ve ilk okula kadar uzanan o dönemde fiziksel yaş ile matematiksel yaş farklılık gösterebiliyor. Her çocuk, fiziksel olarak da matematiksel olarak da farklı gelişiyor. 3 yaşındaki bir çocuk bazen 5 yaşındaki bir çocuktan daha ileri sorgulama ve ilişkilendirme yetisine sahip olabiliyor. Bizim amacımız aynı yaş grubunda olan çocuklarda da bunu göz önünde bulundurarak, aynı kavram tanıtımı tüm gruba yapılsa bile, çok kolay tekniklerle daha düşük seviyedeki çocuğun kişiliğini zedelemeden, her çocuğun kendi içinde ilerlemesini sağlamak.

Yemek yapar gibi matematik yapan çocuk

Bak çocuğu zedelemeden dedim. Bu çok önemli. O grup içinde o çocuk kendini “başaramamış” hissetmeyecek. O kendi hızında yetişecek.

Çocuklar Mathazone’ da yarıştırılmaz.

Birbirleriyle asla karşılaştırılmaz.

Her bir çocuk bir bireydir, ve her birey farklıdır.

Her bir çocuğun kendi gelişimi ve kendi hızında ilerlemesi önemlidir.

O gelişme ve ilerleme takdir edilir; çünkü her şekilde ilerleme ve gelişme vardır.

Mathazone ile nihai amacın nedir?

Ulaşabildiğim kadar çok çocuğa ulaşmak ve onlara düşünebilmeyi öğretmek. Daha doğrusu düşünebilen çocukların düşünebildiklerini unutmamalarını sağlamak.

Yoksa eğitim derken çocuklara düşünmemeyi öğretebiliyoruz.

Çocuklar bu dünyaya düşünebilen insanlar olarak geliyorlar, bu şekilde büyümelerini ve düşünebilen insanlar olarak kalmalarını sağlamak. Böylece hayatı hem keyifli, hem istedikleri şekilde, hem umutlu hem de öz güvenli bir şekilde yaşayabilirler.

Düşünen birey olarak büyümenin önemi derken?

Bu yaşlarda öğrenilen, deneyimlenen her şeyin kalıcı olması ve bir hayat biçimine dönüşüp alışkanlık haline getirilebilmesi.

Düşünerek başlarsan, düşünerek devam edersin. Sorgularsın. Sana inanmadığın bir şey yutturulamaz. Merak eder, araştırırsın.

Sağlamasını almak istersin.

Düşünmeyi öğrenmiş olmak kalıcı bir yetidir. Öğrenme psikolojisi göz önüne alınarak yapılan her türlü deneyim saklambaç örneğindeki gibidir, kalıcıdır.

Ya da bisiklete binmek gibi. Uzun süre binmesen de, hatırlarsın. Dengeyi kurman kolay olur. Bir kere öğrendin mi, hep bilirsin çünkü.

Doğru, dokunulabilir, deneyimlenebilir metotlarla öğretilen matematik kavramları sayesinde çocuk matematik korkusu gibi bir önyargıdan da kurtulmuş olacaktır.

İleride ister akademik olsun, ister profesyonel veya kişisel deneyimler diyeyim, tüm zorlukları çözmesi kolaylaşacaktır.

 
Yemek yapar gibi matematik yapan çocuk
 

Mathazone nasıl bir fark yaratıyor? 

Mathazone kahramanlarını ve Mathazone Ormanı’nı çocuklar çok seviyorlar.

Böylece onların temsil ettiği tüm Matematik Dünyası’nı da. Bir işe başlarken, onu sevmek zaten yolun yarısını aştın demek. Matematiği sevdi mi, gerisi kolay. Ve bir ömür boyu kolay.

Ormanda yaşanan tüm olaylar sayesinde; analiz etme, sorgulama, empati kurma, problem çözme, bakıp görme, anlama, düşünme becerilerini geliştiriyorlar. Öğrendikleri matematik kavramlarının o kahramanların günlük hayatta nasıl işlerine yaradığını da öğreniyorlar. Bunca çocuk yetiştirdik bu sistemle, gözlemlediğimiz en büyük fark diğer çocuklara göre olan yüksek farkındalıkları.

Mathazone’ da o kahramanların başlarına gelen olumlu veya olumsuz deneyimler, çocuklar için somut örnekleri oluşturuyor ve çocuklar onlara yardım ederken, aslında kendi başlarına benzeri geldiğinde, en azından bir çözüm bulabileceklerini, dahası birkaç tane farklı çözüm ve seçenekle sonuca gidebileceklerini biliyorlar.

Hangi çözümün kendilerini en çok mutlu eden çözüm olduğunu da çok iyi biliyorlar.

Düşünsene senin problemini hangi çözümün seni en mutlu eden olacağını senden başka kim daha iyi bilebilir?

Ve bunu bilmek seni nasıl farklı kılar bir düşün.

Düşün ki, sen bunu küçüklükten beri biliyorsun.

Müthiş bir öz güven bir kere. Dediğim gibi bir de bunlar unutulmayan kavramlar.

Matematiği kâğıt üzerinde bir test olmaktan çok, hayatının bir parçası olarak görmeyi alışkanlık ediniyorsun.

Bu da hem kişisel, hem de toplumsal alanda müthiş bir fark demek.

Korkak değilsin, cesursun. Öz güvenlisin. Çözümler üretebileceğini biliyorsun. Daha ne isterim bir çocuk ve bir toplum için...

Yemek yapar gibi matematik yapan çocuk

Anne baba bu sisteme nasıl dahil oluyor peki?

Velilerle okul işbirliği yaparsa, çocuk öğrendiklerini evde de hayatının bir parçası olarak kullanabildiğini görürse, fark işte o zaman inanılmaz oluyor.

Örnek mi?

Okul kırmızı rengi anlatıyorsa, eve alışveriş yaparken gördüğün tüm kırmızı şeyleri çocuğuna göstermek kadar basit şeyler.

Hikaye kitaplarımız var.

Başucu kitabı yapmak, uyku öncesi bakmak, hangi karakterin o gün ne macera yaşadığını anlatmak.

Çocuklara “okulda ne yaptın?” diye sorulduğunda anlatmazlar; ama “Mathazone Ormanı’nda neler oldu, hangi karakterin başına bugün ne geldi?” dedin mi, gör bak nasıl anlatıyorlar. Çocuğuna hep aynı sinir soruyu soran anne olmaktan da kurtuluyorsun.

Şu anda nerelerde uygulanıyor Mathazone?

Şu anda henüz 4 ülke.

Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Tacikistan ve Filipinler.

Amaç sağlam adımlarla dünyanın neresinde olursa olsun ulaşabildiğimiz kadar çok çocuğa ulaşmak. Uzun zamandır uluslararası bir platformda çalıştığım için üstün ülke kavramı yerine üstün uygulama yapan, çabası çok olan ülkeler var benim için.

Dubai gibi çok uluslu bir yerde yaşarken, hem veli hem öğretmen olarak, birçok ülkedeki eğitim uygulamalarını ve yapılan iyi şeyleri de yanlışları da görme şansım oluyor. İnsanların milliyetleri farklı, ama problemleri temelde benzer veya aynı.

Amacımız, herkesin çocukluktan matematiği sevmesi, düşünmeyi öğrenmesi. Uygulamaya başlayan okullarda önemsediğimiz ve baktığımız tek kriter Mathazone’un doğru şekilde, anlattığımız şekilde uygulanması.

Bu gerçekleşmediği takdirde, Mathazone’u o okuldan geri çekiyoruz.

 
Yemek yapar gibi matematik yapan çocuk
 

Mathazone’un sence en somut başarısı?

Hayat başarısı grafiğinde yükseliş trendi. Hayat başarısı dediğin şey her ne ise onda...

Mathazone ile ilk başlayan çocuklar şu anda kaç yaşındalar?

En büyükleri, kendi kızım da dahil 18 yaşındalar. Hala velilerle iletişim halindeyim. Çocuklarımızın gelişimini, ilerlemelerini hep takip ediyoruz.

Veliler neler anlatıyorlar?

Hayalim olan amacım gerçek olmuş durumda.

Mathazone’un facebook sayfasında velilerden gelen geribildirimleri de paylaşacağız. dünyanın her yerinden velilerin ağzından çocuklarındaki iyi yöndeki değişikliği, gelişimi okuyabilecekler. Bence Mathazone ile yetişmiş çocukların farklılıklarını kazanımlarını birince elden, kendi velilerinden okumak benim söyleyeceklerimden çok daha anlamlı.

Mathazone’a kim nasıl ulaşacak? Okullar veya anneler sizinle nasıl irtibata geçebilir?

Web sitemizden, facebook sayfamızdan ve çalıştığımız tüm okullardan bize ulaşmak mümkün. Facebook sayfamızda tüm uygulamalara dair her türlü görsel de var.

www.mathazone.com
https://www.facebook.com/Mathazone

Ayrıca Mathazone Hikaye Kitap setlerimiz var. 9 setten oluşan bir set. Hikayelerin içinde yaş gruplarına göre 13 matematik kavramı yerleşik.

Çok basit bir kullanma kılavuzumuz da var.

Tüm oyunlar haftalara bölünmüş durumda. Müzikle ve resimle yapılacak uygulamalar örnekleriyle anlatılıyor.

Nasıl keki tarifine bakarak yapıyorsunuz, Mathazone’da öyle.

Yemek yapar gibi, doğal bir şekilde matematik yapıyorsunuz işte...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!