Paylaş
Seyahat etmeyi sevenlerdenseniz ama bir yandan da hamileyseniz ve korkularınız, endişeleriniz varsa yazdıklarımı okuduktan sonra belki fikriniz değişebilir..
İşte buyrun,
Hamileyken nasıl seyahat ettim? Bavuluma neler koydum? Hangi rotaları tercih ettim?
Eşimle beraber yıllardır dünyanın bir çok ülkesine adım attık. Sayısını bile hatırlayamadığım kadar çok şehir gördüm. Ama bir gün o güzel haberi alınca işler değişmedi değil.
Artık hamileydim ve benim de kafamda soru işaretleri oluşmaya başlamıştı. "Nasıl uçağa bineceğim? Gittiğimiz bir şehirde uzun yürüyüşler yapamayacak mıyım? Artık evde oturup dinlenmem mi gerekiyor?" gibi aklımı kurcalayan sorular ile her anne adayı gibi başa çıkmaya çalıştım. Eninde sonunda her konuda olduğu gibi bu konuyu da deneyimleyerek doğruyu yanlışı görmüş oldum.
Öncelikle atmanız gereken ilk adım doğum için muayene olduğunuz doktorunuza gerekli kontrolleri olduktan sonra uçuş için bir sakınca gözüküp gözükmediğini sormak olmalı. Nereye gideceksiniz, kaç saatlik bir uçuş olacak? Mutlaka bunların bilgilerini vermelisiniz. Genelde doktorlar bir sakınca veya erken doğum riski görmediği sürece 35-36. haftalara kadar uçmaya müsade ediyorlar. Ama siz yine de mutlaka doktorunuza danışmadan program yapmayın.
Bizim rota tercihlerimiz hem yurt dışı hem yurtiçi odaklı oldu. Kışın ortasında Viyana'ya da gittim, yazın ortasında Milano'ya da. Önemli olan mevsimler değil. Sizin kendinize nasıl baktığınız.
Uçaklarda en önemli unsur 1 saatlik bir uçuş bile olsa bol bol sıvı tüketmeniz ve hareketsiz kalmamanız olacaktır. Bulunduğunuz basınçlı ortam dolayısı ile elleriniz ve ayaklarınızda şişme, ödem gerçekleşebilir. O yüzden yerinizden kalkıp yürüyüş yapmanız çok iyi gelecektir.
Tatile giderken zaten yanıma aldığım bir çok eşyam oluyordu. Hamileyken ise ekstralarım çoğaldı. Sıcak ve ya soğuk bir ülke bile olsa vücut ısınız ve kan yoğunluğunuz fazlalaşacağı için durduk yerde terleyebilirsiniz. Bu benim başıma çok geldiği için özellikle iç çamaşırı, çorap ve elbiselerimi oldukça fazla çeşit yanıma alıyordum. Ben tatillerde tayt ve kot tarzı bacaklarımı kapatan ve havasız bırakan ürünler yerine streç, vücuda oturan ama kesinlikle sıkmayan, rahat elbiseler tercih ettim. Ayakkabı olarak ise kesinlikle spor ayakkabı giymenizi tavsiye ederim. Hamilelikte hareketli biriyseniz en önemli unsur ayaklarınızın rahatlığı ve ödem oluşmaması.
Tabii ki her parça incecik elbiseler olacak değil.. Vücudumuzdaki değişken hormonlar dolayısı ile terlerken aniden üşüme de gelebilir. O yüzden mutlaka kendinizi sıcak tutabileceğiniz hırkalar, kazaklar hatta içlikler de yanınıza almalısınız.
Yaz ve ya kış ayı.. Hiç farketmez.. Başınızı güneşten ve ya soğuktan korumak için mutlaka şapka almayı da unutmayın!
Gelelim kozmetik ürünlerine. Ben hamile kalmadan önce de yaz kış güneş koruyu süren bir insandım. Ama hamilelikte işler biraz daha değişiyor. Daha dikkatli olmak gerekiyor. Malumunuz, hamilelik lekeleri! Çok şükür şimdiye kadar hiç lekem olmadı. Nedeni ise özellikle yüzümü dışarıya çıkmadan en az yarım saat önce bolca kremlememden ötürü!
Makyaj malzemelerim her zaman yanımda oluyor tabii ki ama insan tatildeyken yapmaya üşenmiyor değil. Zaten sabah erken kalkıp günü kaçırmamak için kendinizi dışarıya atıyorsunuz. Bir de sabahın o kör vaktinde makyajla uğraşamayabiliyorsunuz. Eğer yok ben makyajsız çıkmam diyenlerdenseniz de bütün gün havasız kalan cildinizi odaya döndüğünüzde mutlaka temizlemeyi unutmayın!
BOL BOL SU İÇİN
Yurt dışına çıktıysanız havasından, suyundan cildiniz kuruyabilir. Özellikle hamilelik döneminde kuruluk çok tehlikeli. Çatlaklara kapı açan bir durum. O yüzden mutlaka yanınıza yüz ve vücut nemlendiricilerinizi almayı unutmayın ve bol bol su için.
Özellikle yurtdışına çıkan bir çok kadının başına gelen bir durum. Bir anda hava değişimi, yemeklerin farklılıkları derken tuvalete çıkamadığınız için kendinizi patlayacakmış gibi hissedebilirsiniz. Hamilelikte en tehlikeli durumlardan biri de kabızlık sorunu. Bizlerin ıkınmaması gerekiyor. Ikınmak bebekle ilgili bazı sorunlara yol açabiliyor ve hemoroid sorununu tetikleyebiliyor. O yüzden siz siz olun böyle bir sorunu normalde yaşayan biriyseniz doktorunuza mutlaka anlatın ve gerekli tedavi yöntemlerini tatile çıkmadan önce öğrenin. Benim çözümüm bol bol meyve ve su tüketmek oldu. Aynı zamanda bağırsaklarımı çalıştırabilecek kuruyemişleri de fazlasıyla tüketmiştim ve hiç bir sorun yaşamamıştım.
En önemli unsurlardan biri ise tatildeyken gezip görme heyecanınızı biraz olsun göz ardı edip sakin ve emin adımlarla ilerlemeniz olacaktır. Acele etmeyin! Hızlı hızlı yürümenin, kendinizi yormanın bir anlamı yok. Normal bir tempoda gezmeye çalışın. Bol bol mola verin. Molalarda ayaklarınızı uzatmayı sakın ihmal etmeyin.
Çantanızda mutlaka atıştırmalık birşeyleriniz olsun ve ya dinlendiğiniz kafe, restoranlardan temin edin. Çok terlerseniz yanınızda yedek kıyafetiniz olsun. Temiz bir tuvalet bulunca değişebilirsiniz. Bir terleyip bir üşürseniz hastalanabilirsiniz. Herhalde en son isteyeceğiniz durum olur bu dönemde!
Eğer dediklerimi yapıp, stressiz, pozitif bir şekilde yola çıkarsanız harika bir tatil geçireceğinizden hiç şüphem yok. Zaten biz hamileler için en önemli şeylerden biri hareketli olmak, yürüyüş yapmak ve sağlıklı beslenmek. O yüzden oturduğumuz yerde öylece kalmak yok!
Korkusuz olun :)
Şimdiden iyi tatiller!
Paylaş