Reyting kurbanı çocuklar

Ekran yüzü olan çocukların psikolojik olarak desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Uzman Pedagog Zeynep Şimşek, bu durumun çocuk gelişimini nasıl etkilediğini anlattı.

Haberin Devamı


Çocukların ön planda olduğu televizyon programları özellikle son birkaç yıldır oldukça revaçta. Programların genel konseptinde 3 ila 6 yaş arasındaki çocuklara sorular soruluyor, cevapların ilginçliği sevimli çocuk davranışlarıyla da birleşince reyting kaçınılmaz oluyor. Yüksek izlenme oranları, bazı çocuklar açısından ünü de beraberinde getiriyor ve sosyal medyada da ilgi odağı haline geliyorlar. 

ÇOCUKLAR KENDİLERİNİ BİR OYUNUN İÇİNDE SANIYORLAR 

Reyting kurbanı çocuklar

Bu programlardan birisi nedeniyle adından sıkça söz ettiren “Çitos Efe” lakaplı Efecan Koçyiğit nezdinde ekran yüzü olan tüm çocuklar ile ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da yakın zamanda harekete geçti. Bakanlık yetkilileri ekrana çıkan çocukların psikolojik olarak da desteklenmesi gerektiğine yönelik açıklamalarda da bulundu.


ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİNİ KORUMAK ZORLAŞIYOR

Reyting kurbanı çocuklar

Ben de bir uzman olarak bu kararın kesinlikle yerinde olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu çocukları sadece katıldıkları programlarda görmüyoruz, bir süre sonra sosyal medyada her alanda yer alıyorlar ve bu durum onları açık bir hedef haline getiriyor. Herkes bu çocukların davranışları veya fiziksel görüntüleriyle ilgili istedikleri yorumu yapabildiğinden çocukların psikolojisini korumak bu noktadan sonra iyice zorlaşıyor.

Ekran yüzü olan bu çocuklar bir süre sonra, eleştiri, fazla ilgi veya herkesin kendini tanıyor olması gibi sonuçlarla baş edemiyor ve problemler ortaya çıkmaya başlıyor. Aslında bu çocuklar kendilerini bir oyunun içinde sanıyorlar ve onlar sadece eğleniyorlar. Tek amaçları daha çok sevgi görebilmek, bunun için de en sevimli hallerini sergiliyorlar.


ÇOCUKLARIMIZIN GELİŞİMLERİ BU DURUMDAN NASIL ETKİLENİYOR?

Reyting kurbanı çocuklar

Tüm eleştirilerin açık hedefi olan bu ünlü çocuklar zamanla sevgi kavramını anlamakta zorlanmaya başlıyorlar. "Alay etmeleri bir ilgi göstergesi mi? Bana böyle gülmeleri sevdiklerini mi gösteriyor? Bu kadar ilgi görüyorsam herkes beni çok seviyor olmalı vb". gibi bir sürü aşamadıkları düşünceyi zihinlerinde yaşıyorlar. Onlar açısından işin en sarsıcı kısmı ise ilginin zamanla azalmasıyla kendini gösteriyor, öz güven eksikliği, kabul görmeme ve başarısızlık duygusuyla karşı karşıya kalıyor taptaze zihinleri, kalpleri...


AİLENİN OTORİTESİ ZAYIFLIYOR

Reyting kurbanı çocuklar

Tabii bu anlattıklarım sürecin çocuk içindeki fırtınalarıydı, işin bir de davranışlarla açığa çıkan boyutu var... Ailenin otoritesi zayıflıyor, ebeveynlerin çocuğa örnek olma, bir şey öğretme ihtimali azalıyor. Artık güç çocuğa geçiyor, uyku saatlerini, yemek alışkanlıklarını ve hatta okul eğitimini dahi planlamak zorlaşıyor, her şey bir tartışma nedeni oluyor ve kaos başlıyor. Bu aşırı güç hissiyle çocukta sınır kavramı kalmıyor, bu yaşlarda karar verme yetisini hazlar yönettiği için problemli davranışlar sergileyen bir çocuğa dönüşüyor.

İlişkilerini kendi istekleri doğrultusunda yürütmeye alışan bir çocuk zamanla sosyal çevresinde de iletişim sorunları yaşamaya başlıyor, arkadaş edinmesi zorlaşıyor ve empati becerisi gelişmiyor. Zamanla benlik ve mülkiyetin hakim olduğu bir karakter yapısı yerleşmeye başlıyor.


PEKİ AİLELERİN SAĞLIKLI BİREYLER YETİŞTİRMEK İÇİN NASIL BİR YOL İZLEMELİ?

Reyting kurbanı çocuklar

Ebeveynler, çocuklarının tüm gelişim alanlarını dış faktörlerden koruyarak tamamlamasını sağlamakla yükümlüdürler. Çocuklar, gelişimlerine katkı sağlayacak aktivitelerde bulunmaları adına teşvik edilmelilerdir. Kendi akranlarıyla sosyalleşmeli, yaş gruplarına göre oyunlar oynamalı ve uygun eğitim almalılardır. Bir şekilde yarışma programı veya ekranda yer alınması gereken bir durum oluşursa da, çocuğun gelişiminde kalıcı bir hasara neden olmamak için, bu süreç kesinlikle bir uzman desteğiyle atlatılmalıdır.

İşin özü, konu çocuk gelişimi ve sağlıklı bireyler yetiştirmek olunca gerek ebeveynler gerekse de toplumsal olarak konuya çok daha sağduyulu yaklaşmakta yarar var. Bu kıyasla bakıldığında reytingler, egolar, para veya ün hepsi çok anlamsız kalıyor.

Yazarın Tüm Yazıları