Paylaş
Okul öncesi eğitim döneminde oyunun en iyi eğitim ve öğrenme aracı olduğunu göz önüne alarak çocuklara kazandırılması hedeflenen temel becerilerin ve etkinliklerin oyuna dayandırılması çok yerinde bir tutumdur. Oynamayan çocuk gelişemez, değişemez, olgunlaşamaz ve büyüyemez.
Oyun çocuğun kendisini ifade edebildiği, en özgür hissettiği aktivitedir. Çocuklar iç dünyalarındaki tüm duygusal yansımaları; sevgi, öfke, korku, çatışma gibi duyguları oyun aracılığıyla bize anlatır. Oyun oynayarak öğrenmek, çocuğun tüm gelişim alanlarını destekler. Bu gelişim alanlarını ve katkılarını biraz daha açalım…
Zihinsel gelişim: Çocuk oyun ve oyuncaklarla üretmeyi öğrenir. Oyun çocuğun zihnindeki neden-sonuç ilişkisini geliştirir, dil gelişimine katkı sağlar, deneme yanılma yoluyla amaca ulaşmayı öğretir, bellek kapasitesini geliştirir, üst düzey düşünme becerisine ulaşmasını sağlar. Çocuk oyun sayesinde beklemeyi, odaklanmayı, iş birliği içinde iletişim kurmayı öğrenir.
Duygusal gelişim: Oyun çocuğun iç görü kazanmasına, empati becerisinin gelişmesine, paylaşmayı öğrenmesine yardımcı olur. Acıma, sevme, sevilme, öfke, nefret gibi duyguları yaşamasını da sağlar. Bunların yanı sıra içsel çatışmaları, korku ve kaygısını yansıtarak duygularını fark etmesine; yetişkinler açısından ise çocuğun içsel çatışmasını anlamasına ve gerekiyorsa önlem almasına katkı sağlar. Oyun temelli öğrenme çocuğu hayata hazırlayan en önemli faktördür.
Fiziksel gelişim: Oyun vücut devinimlerine de katkı sağlar çünkü çocukların zinde ve aktif olmaları açısından yararlıdır. Psikomotor (ince-kaba) becerilerinin gelişimi açısından büyük önem taşır. Çocuklar koşarak, atlayarak, zıplayarak, sürünerek gelişir, enerjilerini dışarı vururlar. Mekanizmalı oyuncaklarla takmak ve çıkarmak ince motor gelişimini destekler.
Bilişsel kurama göre oyun grupları vardır:
• Alıştırma oyunları
• Sembolik oyunlar
• Kurallı oyunlar
Her yaş grubunun gelişimine uygun oyunlar vardır. Çocukların oynadıkları oyunları gözlemleyerek gelişiminin sağlıklı olduğunu anlayabiliriz. Peki yapılandırılmamış (kuralsız-bağımsız) oyun çocuğun gelişimine nasıl katkı sağlar? Ebeveynler çocuklarının önüne oynamaları için birkaç oyuncak koyarak onlarla oynamalarını ister ve kendi yapılandırdıkları ortamda kendi seçtikleri oyuncaklarla oynamalarını beklerler. Ancak çocuklar keşfetme ve merak duygusuyla beslenir ve bunu doyurmak için farklı imkânlar araştırır. Bu da çocukların kendi kendilerine deneyimleyerek, keşfederek ve yaparak öğrenmelerine fırsat verir. Örneğin anasınıflarında da serbest oyun saatleri vardır. Çocuk bu zaman diliminde plansız ve özgürdür. Bu bireysel zamanlarda çocuklar keşfetme, üretme ve öğrenme duygularını en yoğun olarak yaşarlar ve gelişimleri açısından çok değerlidir.
Paylaş