Paylaş
Bu yazıyı okul öncesi yani 0-6 yaş dönemini baz alarak yazıyorum. Okul öncesi dönem somut bir dönemdir. Yani genel olarak kavramları çocuğa, elle tutulur gözle görülür bir formda anlatmamız gerekecektir. Öncelikle çocuğun ölümü nasıl tanımladığı ve ölümden ne anladığını öğrenmekte yarar var. Çünkü çocuğun düşündüğünden ve gelişim alanının üstünde bir açıklama yapmamız çocuğun bu kavramı düşündüğünden daha abartılı anlamasına neden olabilir. Onu dinledikten sonra, ölümü doğanın gerçeği, doğanın başlangıcı ve sonu olan bir döngüsü olarak eşleştirmesini sağlamak doğru bir yol olacaktır. Örneğin, çiçekler açar tekrar solar. Güneş doğar ve tekrar gece olur. Hayvanlar ve insanlar da doğar ve ölürler. Ölmek ise artık organlarımız bizim nefes almamız için yeterince sağlıklı değildir. Kalbimiz artık güçlü değildir ve atamaz. Kalbimiz atmadığında da nefes alamayız ve ölürüz. Bu şekliyle okul öncesi çocuğuna anlatmak çok gerçekçi olacaktır. Çünkü çocuklar gerçek yaşamdan soyutlanarak yetiştirilmeliler.
Çocuğa gerçekçi anlatımlarda bulunmak çocuğun gelişimi için çok önemlidir. Yanlış bilgiler ve çocuğun geçiştirilmesi çocuğun kaygısını çok daha fazla arttıracaktır. Zihnindeki sorulara cevap bulamaması gelişimsel ve davranışsal problemleri beraberinde getirecektir.
Okul öncesi dönemdeki çocuğun gelişiminde iki önemli unsur vardır. Bunlardan birincisi benmerkezci olması ikincisi ise somut düşünme döneminde olmasıdır.
Ben merkezci unsurda, yakın bir çevrede kayıp yaşadıysa kendini sorumlu tutması somut düşünmede ise ölümün bir son olmadığını ve bir şekilde ölen kişinin geri döneceğini düşünmesidir.
Ölen kişinin dönmediğini gördükçe ve süre uzadığında, problem davranışlar baş gösterecektir. Bu noktada öncelikli olarak yukarıda ölüm kavramı ve döngüsünü çocuğa güvendiği bir kişi tarafından anlatılması iyi olacaktır. Burada yine önemli bir konu, çocuğa bir uzman tarafından değil de çok yakın ve güvendiği birisi tarafından söylenmelidir.
Çocuklar mezarlık ziyareti yapmalı mı?
Mezarlık ziyaretleri bu yaş grubu için doğru olmayacaktır. Ölen kişinin toprağın altında olduğunu söylemek yine çocuğu zihinsel karmaşaya sokacaktır. Çünkü bu yaş grubu canlı-cansız kavramını bilmez ve anlamdıramaz.
Bu dönemde çocuğa olabildiğince sakin ve güvenli bir ortam sunulmalıdır. Oyunlarında yakın çevresinde kaybettiği kişiyle de oynuyor ya da canlandırıyor olabilir. “O artık yok, gelmeyecek” gibi cümleler söylemek de hata olacaktır.
Beklediğinin gelmediğini uzun vadede deneyimleyen çocukta öfke, hırçınlık, ağlama, uyku ve yeme problemleri gibi sorunlar görülebilir.
Sevilen birinin ölümünden sonra görülen problemlerden birisi de kaygı ve kaybetme problemi olabilir.
Bu dönemde çocuğu bir uzman yardımıyla güvendiği bir ortamda güvenli insanlarla doğru davranış kalıpları belirlenerek yas sürecinde desteklenmesi gerekebilir.
Paylaş