Paylaş
Davranış; organizmanın bir durum karşısında bilişsel, psikomotor ve duyuşsal alanda gösterdiği tepkidir.
Davranış problemi ise, organizmanın farklı durumlar karşısında sosyal yaşamını etkileyecek boyutta gösterdiği olumsuz davranışlardır. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, bir davranışın problem olarak kabul edilebilmesi için sosyal yaşamını etkileyecek boyuta gelmiş olması gerekmektedir.
[fotogaleri=3448,2386,1710]
Çocuklarda en sık karşılaşılan davranış problemlerinden birisi yalan söylemektir. “Yalan” çeşitli nedenlere bağlı olarak doğrunun söylenmemesi veya saptırılması halidir. Yalan söyleme davranışı 3-5 yaş grubu çocuklar için normal kabul edilebilir. Çünkü, 3-5 yaş grubu çocuklar gerçek ile gerçek olmayanı tam ayırt edemezler, hayal dünyaları çok geniştir. Yani, olumsuz gibi gördüğümüz bazı davranışlar çocukların gelişim evrelerinin birer parçası olabilirler.
Çocuklar başlarına gelmeyen bir olayı kurgulayıp anlatabilir, hatta gerçekte sahip olmadığı hayali bir arkadaş edinebilirler. Çünkü hayal dünyasını oyunla zenginleştirmiştir. Ancak, 5 yaş sonrasında çocuğun sıklıkla yalan söylediği gözlemleniyorsa, bunu sorun olarak görmeye başlayabiliriz.
Çocuk korktuğu için yalan söyleyebilir, çünkü korku yalanı doğurur. Çocuk doğruyu söylediğinde bir kaç kez cezalandırıldıysa, benzer konulardan kaçınmak için yalan söyleyebilir.
Bir diğer neden ise, yalanın öğrenilmiş bir davranış olması durumudur. Ebeveynlerin birbirlerine yalan söylediğini gören çocuk bu davranışı öğrenir. Örneğin; annenin komşusuna, babanın patronuna yalan söylediğini gözlemleyen çocuk bunu içselleştirip kendi yaşantısında bir davranış olarak sergileyebilir.
Yalan söyleme davranışının en önemli kök nedeni ise; öz güven eksikliğidir. Çevrelerindeki insanlardan bekledikleri takdiri göremeyen, kendilerini hep olumsuz bir bakış açısıyla değerlendiren çocuklar öz güven eksikliği yaşarlar. Dikkat çekmek için hiç yaşamadıkları bir hayatı tasvir edebilir, olduklarından farklı görünerek takdir göreceklerine inanabilirler. Bu durum onları mevcut yaşantılarından uzaklaştırır. Bazı çocuklar ise, bilinçli olarak söyledikleri yalanlarla toplumda fark edilmeyi amaçlar.
Yalan söylemeyi alışkanlık haline getiren çocukların öncelikle neden yalan söylediği tespit edilmeli ve uygun çözümlerle hareket edilmelidir.
Yukarıda sözü edilen kök nedenler sonucu oluşan yalan söyleme davranışı, problem bir davranış haline dönüşmüş olarak kabul edilir. Çocuğun yakın çevresinin yanlış bir tutum sergilemesi yalan söyleme davranışını pekiştirebilir.
Yaş özelliğinden kaynaklanan hayali bir oyun oynama durumu var ise, çocuğu hayal dünyasına sürükleyici sorular sormadan sadece dinlemekte yarar vardır. Aynı zamanda çocuğa, yalan söylediğini anladığınızı fark ettirerek bu davranışının sizi hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirsiniz. Onun sözlerine inanmak istediğinizi dile getirirseniz, sizi incitmemek için davranışını tekrarlamaktan vazgeçebilir. Aşırı tepkiler vererek çocuğu 'yalancı' kelimesiyle etiketlemekten kaçının. Yalan söylemeye itecek korku veren baskı ya da şiddete başvurmayın.
Yukarıda da belirttiğim gibi, korku çocuğun yalan söylemesine neden olabilir. Çocuklar ailelerinin ve yakın çevresinin aynasıdır, olumlu örnek olmaya özen gösterilmesi gerekir. Hatasından utanmaması için ona öz güven aşılayıcı konuşmalar yapabilir ve yaşına uygun sorumluluklar verebilirsiniz. Bir işi başardığı duygusu çocuğun öz güvenini arttırır. Her fırsatta ona güvendiğinizi ve ne olursa olsun sevdiğinizi dile getirmeyi lütfen ihmal etmeyin.
Paylaş