Paylaş
Okul, çocuklarımızın aileden bağımsız olarak hareket ettiği ilk sosyal alandır. Çocuğun anaokulu geçmişi olması ilköğretime alışma sürecini oldukça olumlu etkilemesine rağmen, ilköğretim; daha planlı, programlı ve bireysel davranışlarının keskin bir şekilde sınırlandığı ilk adımdır. Bu nedenle çocuk okulda disipline olmakta zorlanır, sıkılır ve kaygısı artar. Ayrıca, çocuğun okula alışma süreci anneyle çocuk arasındaki ilişkiyle yakından bağlantılıdır. İlişki ne kadar sağlıklı kurulduysa, çocuğun okula alışması da o kadar kolay olacaktır. Aslında çocuk ve anne arasındaki ilişki, bilinenin aksine çocuğun anneye değil, annenin çocuğuna olan bağımlılığından kaynaklanır. Anne ne kadar bağımlıysa kaygısı o derece güçlü olur ve bu da çocuğun kaygısını oldukça besler. Bu durum çocuğun okula alışma süresinin olumsuz etkilenmesini tetikler. Normal bir süreçte okula alışma süresi 7 ila 15 gün arasındadır.
Çocuğun okula hazır olması, aşağıda birer maddeyle örneklemeye çalıştığım gelişim alanları açısından hazır olması demektir; bunlar; fiziksel, bilişsel, psiko-motor, sosyal ve duygusal gelişim alanlarıdır.
Çocuğun;
- Kalem tutarak temel bazı çizimleri yapabilecek kadar ince motor becerisinin gelişmiş olması,
- Tuvalet eğitimini tamamlamış ve kişisel temizliğini yapabiliyor olması,
- Bağımsız olarak da hareket etmeye meyilli olması,
- Kendini basit bir dille tanıtabilmesi ve sosyal ilişkiler kurmaya hevesli olması,
- Kişisel eşyalarını tanıyabilmesi ve onların sorumluluğunu alabilmesi,
- Kendi duygularını tanımaya, başkalarının duygularını anlamaya çalışıyor olması gerekmektedir.
Okul sürecinin nasıl işlediğini anlayabileceği ve kaygılanmayacağı şekilde anlatmak en önemli adımdır. Anlatırken kullandığınız kelimelerin ne gibi mesajlar ilettiğini bilerek ifade etmek gerekiyor. Örneğin; “Öğretmenin sana kötü davranmayacak, korkma” cümlesinde çocuğun algıladığı “Öğretmenin sana kötü davranabilir, kork!” mesajıdır. Böyle konuşmak yerine, “Bizim yerimize ordaki öğretmenler seninle ilgilenecek, sorularını veya ihtiyaçlarını onlara söyleyebilirsin” diyebilirsiniz.
“Ödevin olacak ama çok şey öğreneceksin” demek yerine “Öğretmenin sana harika şeyler öğretecek, okulda arkadaşlarınla yeni bir sürü oyun keşfedeceksin” denebilir. Çünkü bahsettiğim ilk cümlede, çocuk sadece ödev yapacağını ve oyun oymaya hiç vakti olmayacağını düşünecektir.
Aynı zamanda çocuğunuzun güzel hayaller kurmasını destekleyecek keyifli okul deneyimlerinizi onunla paylaşabilirsiniz.
Yaz tatili dönemlerini ise iyi değerlendirme büyük önem taşımaktadır. Örneğin, gelişim alanlarında eksiklikler varsa mutlaka geliştirmesi için destekleyici aksiyonlar alınmalıdır. Ayrıca;
- Okulun açılmasında en az 1 hafta önce uyku düzenini sağlayın.
- Okul alışverişini birlikte yapın.
- Okul araç-gereçlerinin kullanımı ve korunması hakkında bilgiler verin.
- Okula ilk başladığı günler kendini güvende hissetmesi açısından, çantasına iyi hissetmesini sağlayacak bir resim, bir not veya sevdiği herhangi bir nesneyi koyabilirsiniz.
- İlk günler okula onunla gidebilir, sırasına yerleşmesine yardımcı olabilirsiniz.
Bu fiziksel ve psikolojik tüm bu hazırlıklara rağmen, 1 ay sonunda çocuğunuz okula hala alışamadıysa, karnım ağrıyor, hastayım gibi bahaneler üretiyorsa kaygısı fobiye dönüşmüştür diyebiliriz. Fobinin yukarıda bahsettiğim anneyle olan bağımlı ilişkisi dışında başka nedenleri de olabilir; okul arkadaşlarıyla olan ilişkileri iyi değildir veya arkadaşları tarafından bir çeşit zorbalığa maruz kalmış olabilir, derslerdeki başarısızlığı kaygısını ilerletmiş olabilir ya da öğretmenin herhangi bir tutumundan etkilenmiş olabilir. Ayrıca ebeveynlerin çocuğa karşı davranışları çok farklı ve tutarsızsa da alışma süreci yine etkilenecektir.
Konu fobi noktasına geldiğinde ise iyileşme süreci için hızlı adımlar atılmalıdır; öncelikle çocuğun kaygısı sabırla dinlenmelidir, kendiliğinden ifade edemiyorsa, konuşması için teşvik edilmelidir. Baskıcı tutumlardan kesinlikle kaçınılmalıdır, çünkü tüm eğitim hayatına sosyal ve duygusal olarak yansıyabilir. Tüm müdahalelerinize rağmen değişme olmuyorsa, fobisi kronikleşmeden bir pedagogdan mutlaka yardım alınmalıdır.
Paylaş