Paylaş
Hastalıklardan korunmak için kullandığımız vitamin ve mineraller tedavide de kullanıldı. Özellikle C vitamini, D vitamini ve çinko doğru kullanıldığında enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemimizi destekleyen koronavirüs enfeksiyon tedavisinde ciddi katkıda bulunan yardımcılardan... Pandemi döneminde vitamin ve minerallerin yanında bağışıklık sistemini destekleyen antioksidan uygulamaları da çok dikkat çekti. Yapılan bütün uygulamalarda tek bir
amaç var: Bağışıklık sistemini güçlü tutmak.
Ozon tedavisi nedir?
Bağışıklık dendiğinde aslında en önemli destekleyicimiz: Ozon tedavisi. Ozon bilindiği gibi stratosferde bulunan en önemli gazlardan biridir. 1900’lü yıllarda dezenfeksiyon amacıyla klima sistemleri, su arıtma tesisleri, şişeleme tesisleri ve tekstil ürünlerinde leke temizleme gibi birçok alanda kullanılan ozon gazının bu özelliği kısa bir süre sonra tıp alanında da yaraların temizlenmesinde, bakteri ve virüslerin öldürülmesinde kullanılmaya başlanmıştır. Uzun yıllardır ozonun bakteri, mantar ve virüsleri öldürdüğü bilinse de son yıllarda daha çok dikkat çekmiş ve araştırmalara konu olmuştur.
Ozon tedavisin faydaları nelerdir ve hangi hastalıklar için kullanılır?
Dezenfeksiyon özelliğinin yanı sıra ozon gazı insan vücudunda gerçekleşen birçok mekanizmayı kontrol ederek amaca yönelik tedavi imkânı sağlar. Kırmızı kan hücrelerinin metabolizmasını aktive ederek dolaşım sistemindeki bozuklukları giderir. Düşük dozlarda uygulandığında vücudun kendi direncini aktive ederek bağışıklık sistemini harekete geçirir. Harekete geçen küçük bağışıklık hücreleri özel uyarıcılar aracılığıyla bağışıklık sisteminin
tamamını uyararak hastalıklara karşı korunmayı sağlar. Ayrıca ozon gazı vücudun kendi antioksidan sistemini harekete geçirerek inflamasyonu baskılar. Bu sebeple kronik hastalığı olan kişilere çok faydalıdır. Ağrı kesici özelliği olması sebebiyle kas ve eklem ağrılarını giderir. Vücuttaki oksijen kapasitesini arttırarak dokuların iyileşmesini hızlandırır.
Ozon tedavisi nasıl uygulanır?
1. Majör otohemoterapi: Hastadan alınan bir miktar kanının aynı oranda kişiye göre dozu belirlenmiş ozon gazı ile karıştırıldıktan sonra hastaya geri verilmesi. Bu yöntem bağışıklık sistemini desteklemek, metabolizmayı canlandırmak, dolaşım bozukluklarını gidermek ve enfeksiyonları tedavi etmek amacıyla kullanılır. Hastaya ozon gazı direkt verilmez, ozon gazı ile aktive edilmiş kan verilir.
2. Minör otohemoterapi: Majör ile aynı ilkeye dayanır. Ozon gazı ile karıştırılmış az miktarda kan kas içine uygulanır. Alerjilerde ve direnci arttırmada kullanılır.
3. Rektal uygulama: Sanıldığının aksine hastanın hiçbir şey hissetmediği bir uygulama çeşididir. Özellikle enflamatuvar bağırsak hastalıklarında ozon gazı doğrudan bağırsaklara verilir ve hasarlı bağırsakların onarılması sağlanır. Damar yolu açılamayan kişilerde uygulaması en kolay yöntemdir.
4. Lokal uygulama: Ozon gazının doldurulduğu kapalı bir sistem şeklinde uygulanır. Ozon gazı kuru cilde etki etmediğinden uygulanacak bölge öncelikle su ile nemlendirilir. Ülser, yara, ameliyat sonrası yaralar ve cilt enfeksiyonlarında çok etkilidir.
5. Eklem içi uygulama: Ozon gazının eğitim almış kişi tarafından eklem içine direkt verilmesidir. Eklemi tutan bütün rahatsızlıklarda etkilidir.
Ozon tedavisinin yan etkisi var mıdır?
Ozon tedavisi bir tek Glukoz-6-dehidrogenaz enzim eksikliği olan Favizm hastalarına kesinlikle yapılmaz. Uygulanabilen bütün durumlarda yan etkisi olmayan bir tedavi yöntemidir. Önemli olan yetkin kişiler tarafından yapılmasıdır.
Paylaş