Paylaş
Miras bırakan, ölmeden önce, mirasçılarından herhangi birisine; sermaye yapsın diye, haciz tehditi altındaki malını kurtarmak için sonradan geri almak üzere gibi sebeplerle; karşılığını almaksızın bir malını devretmiş olursa; yasal mirasçılar bu elde ettikleri malı terekeye ( miras bırakanın bıraktığı hak ve alacaklar ile tüm borçları terekedir) iade etmek zorundadır. Buna denkleştirme denilmektedir.
Peki ya malı bedelsiz olarak devralan kişi miras bırakandan önce ölürse ne olacak?
Malı bedelsiz olarak devralanın mirasçıları kendi miras bırakanlarına mirasçı oldukları oranda bu malı iade etmekle sorumludurlar.
Ölenin mirasçısı bedelsiz elde etiği malı mirasa iade etmek istemeyip; miras payının karşılığında elde bulundurmaya devam edebilir. Eğer bu malın değeri kendi miras payından fazla ise fazlalık kısmı terekeye iade etmek zorundadır. Bunu bedelini ödeyerek de yapabilir. Bedelin tespiti denkleştirmenin yapıldığı andaki piyasa değeridir.
Mirasçılar arasında malı elde bulunduranın bu maldan dolayı uğradığı zarar ve yararlar da hesaplanır. Burada anlaşma olamazsa, diğer mirasçılar sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak malı elinde bulundurana karşı dava açabilirler.
Miras bırakanın hayatın doğal akışına uygun olarak kendi arzu ve isteği ile mirasçılarına karşı yapmış olduğu eğitim öğretim giderleri alışılmış ölçüleri aşarsa bunu da mirasçı terekeye iade etmek zorundadır.
Eğitim öğretimini henüz tamamlamamış olan mirasçılar ile sakatlıkları olan mirasçılara hakkaniyete uygun bir ödeme yapılmak zorundadır.
Olağan hediyeler, evlenme sırasında yapılan geleneğe uygun giderler denkleştirmenin konu olmaz.
Evlenme esnasında altsoyuna karşı bedelsiz olarak verdiği alışılmış ölçüler içerisinde kalan çeyiz giderleri de denkleştirmenin konusu olamaz.
Ve her zaman olduğu gibi konu ile ilgili yasa maddeleri aşağıda incelemenize sunulmuştur.
Madde 669- Yasal mirasçılar, miras bırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tâbidir.
Madde 670- Mirasın açılmasından önce veya sonra mirasçılık sıfatını kaybeden mirasçıya ait geri verme yükümlülüğü, onun yerini alan mirasçılara, miras paylarında meydana gelen artış oranında geçer.
Madde 671- Geri vermekle yükümlü olan mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir; dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir. Miras bırakanın bu kurala aykırı tasarrufları ve mirasçıların tenkise ilişkin hakları saklıdır.
Madde 672- Yapılan kazandırma miras payını aştığı takdirde mirasçı, miras bırakanın bunu kendisine bırakmak istediğini ispat ederse, bu fazlalık denkleştirmeye tâbi olmaz. Diğer mirasçıların tenkise ilişkin hakları saklıdır.
Madde 673- Denkleştirme, kazandırmanın denkleştirme anındaki değerine göre yapılır. Yarar ve zarar ile gelir ve giderler hakkında mirasçılar arasında sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.
Madde 674- Çocukların eğitim ve öğrenimi için yapılan giderler sebebiyle geri verme yükümlülüğü, miras bırakanın aksini arzu ettiği ispat edilmedikçe, ancak alışılmış ölçüleri aşan kısım için mevcuttur. Eğitim ve öğrenimini tamamlamamış olan veya sakatlıkları bulunan çocuklara, paylaşmada hakkaniyete uygun bir ödeme yapılır.
Madde 675- Olağan hediyeler ile evlenme sırasında yapılan geleneğe uygun giderler denkleştirmeye tâbi değildir. Altsoy hısımlarının evlenmelerinde, alışılmış ölçüler içinde yapılan çeyiz giderleri hakkında denkleştirmeye tâbi tutmama arzusunun bulunduğu asıldır
Tüm Hürriyet Aile okurlarının yeni yılını en içten dileklerimle kutlarım.
Paylaş