Yüksel Yangel
Yüksel Yangel
Yüksel Yangel

Eyvah kocam ters ilişki istedi!

Korkmanıza gerek yok bayanlar. Cinsel sebeplerle de boşanabileceğiniz gibi bunu utanmadan duruşmada anlatabilirsiniz.

Haberin Devamı

Korkmanıza gerek yok bayanlar. Cinsel sebeplerle de boşanabileceğiniz gibi bunu utanmadan duruşmada anlatabilirsiniz. Ayakkabınızı çıkartıp kürsüye hâkimin önüne ters koymanıza gerek yok. Hatta siz ayakkabınızı çıkartıp kürsüye hâkimin üstüne yürürseniz yanlış anlaşılıp hâkime saldırmaktan tutuklanabilirsiniz. Bunun yerine genel ahlak ve adap sebebi ile halka kapalı duruşma isteyip hâkime derdinizi açık açık anlatabilirsiniz.

İşte Hukuk Muhakemeleri Kanunu 28. maddesi:

MADDE 28- (2) Duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut resen mahkemece karar verilebilir.

(4) Hâkim, gizli yargılama işlemleri sırasında hazır bulunanları o yargılamayla ilgili edindikleri bilgileri açıklamamaları hususunda uyarır ve 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun gizliliğin ihlaline ilişkin hükmünün uygulanacağını ihtar ederek bu hususu tutanağa geçirir.

Haberin Devamı

Duruşmanızın gizli yapılmasını hakimden talep edin ve gizli duruşmada utanmadan gerçekleri (derdinizi) hakime anlatın.

Girişten sonra yazının sadece bayanları ilgilendirdiği sanısına kapılmadan baylar da bu yazıyı mutlaka okumalılar. Zira kendilerini ilgilendiren bir çok konuyu yazının içerisinde bulacaklar.

Sizlere az bilinen konulara değineceğimi daha evvelki yazılarımda belirtmiştim. Cinsel konular hayatımızda önemli bir yer tutmasına rağmen; bu konuda bilimsel öğrenme kaynaklarının azlığından ve “AYIP” baskısı altında çok az kişi ile paylaşılabilen sorunların boşanma davalarında ne kadarının nasıl ve hangi sınırlar içerisinde kabul edildiğini anlatmak istiyorum.

İsterseniz önce ülkemizde boşanma davası açmış olan kadınlar arasında yapılan bir anketin sonuçlarına bir göz atalım.

Ankete katılan kadınlardan yüzde 56′sı, evliliklerindeki cinsel yaşamın kötü olduğunu belirttiler. Kadınların yüzde 56.7′si eşlerinden şiddet gördüklerini, yüzde 15.3′ü ise cinsel yaşamlarını boşanma nedeni olarak gördüklerini belirtmiştir. Ancak bunu mahkemede boşanma nedeni olarak göstermediklerini de eklemişlerdir. Boşanma nedenini cinsel sorunlar olarak gösterenlerin oranı ise yüzde 1.4 olarak çıkmıştır. Ayrıca, ankete katılan kadınlarımızın yüzde 92.7′si cinsel sorunların boşanma nedeni olabileceğini söylemişlerdir.

Yasaların her duruma ayrıntılı açıklık getirerek cevap vermesi her zaman mümkün olamamaktadır. Bu durumda Yüksek Yargı Organı Kararları tereddütleri gidererek gerekli açık cevapları vermektedir. Bu bilgiler ışığında önce kanunlar ve daha sonra Yüksek Yargı Organı olan Yargıtay kararları ile bu konuya açıklık getirelim.

Öncelikli olarak bu konuda geçecek bazı kelimelerin (terimlerin) açıklamalarını yapalım.

Cinsel saldırı: Kişinin bedensel bütünlüğünü ihlal eden her türlü cinsel davranıştır.
Tecavüz: Herhangi bir madde ya da organın vücuda rıza dışında sokulmasıdır. (vajinal, anal ve oral dahil)
Cinsel taciz: Cinsel niyetli her türlü tedirgin edici veya rahatsız edici tutum ve davranıştır.

Kanunumuzda suç olarak tanımlanan ve karşılığında ceza yaptırımı olan hususlar elbette ki haklı boşanmaya konu edilebilir.

Şimdi kısaca bunlara bir göz atalım:

Madde 102. –(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumunda, yedi yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Bu fiilin eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlıdır.

Buradan da anlaşılacağı üzere evlilik içi tecavüz bir suçtur ve evlilik içi tecavüz durumunda mağdurun şikayeti üzerine dava açılabilir.
Hemen belirtelim ki cinsel saldırı Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı işlenmiş suç olarak tanımlanmaktadır.

MADDE 106. –(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

MADDE 225. –(1) Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

MADDE 227. -(2) Bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 3000 güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır.

(5) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlât edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Madde 134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Rıza ile gerçekleşen cinsel ilişkiyi, diğer eşin bilgisi dışında gizlice kayda almak ve bunu basına servis etmek “ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLÂL” ihlal suçunu oluşturur.

Bu, suç olarak tanımlanmış cinsel konuların dışında suç olarak tanımlanmayan ama Yargıtay’ca haklı sebebe dayalı boşanma davasına konu olarak kabul edilen sebepler ise cinsel ilişki kuramamak ve cinsel ilişkiden kaçınmaktır.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU (2001/2-245 Esas 2001/247 Karar) “Evlenmenin sosyal amacı yanında, belki de daha önemli olarak nesli devam ettirme ve cinsel arzuları tatmin etme gayesi de vardır. Eşler uzun süre birlikte olmalarına rağmen cinsel ilişki kuramadıkları ibraz edilen rapordan anlaşılmaktadır. Bu hal evlilik birliğini temelinden sarsar.”

Aynı cinsten olan kişiler arasındaki cinsel ilişki, zina olarak kabul edilmez. Benzer şekilde normal cinsel ilişki dışında kalan diğer cinsel ilişki türleri (hayvanlarla, livata, vibratör vb. araçlarla yapılanlar) de zina kavramına dâhil edilmemiştir. Bu tür durumlar haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma sebebi olabilir.

Tüm bu açıklamalardan sonra Yargıtay kararlarında geçen cinsellikle ilgili boşanma davaları hakkındaki kararların bazı bölümleri konunun daha iyi anlaşılması ve fikir edinilmesi için aşağıda sıralanmıştır.

-Zina sebebiyle boşanma

-Çocuğun kendisinden olmadığı ile suçlamak

-Sapık ilişkiyle suçlamak

-Kız çıkmadı diye suçlamak

-Sadakatsizlikle suçlamak

-Eşini sevmediğini söylemek

-Eşinden soğuduğunu söylemek

-Başkası ile evleneceğini söylemek

-Cinsel ilişki kuramamak

-Cinsel ilişkiden kaçınmak

-Sevgilisini unutamadığını söylemek

-Evlilik dışı çocuğu olmak

-İmam nikahlı yaşamak

-Başkasını sevdiğini söylemek

-Eşini sevmediğini söylemek

-Aşırı kıskançlık göstermek

-Eşini satacağını söylemek

-Zorla ters ilişki kurmak

-Eve habersiz karşı cinsten birini almak

-Başkası ile yaşamak

-Kadının rızası dışında meydana gelen ırzına geçilmesi

-Fuhuş yapmaya zorlamak

-Bakire olmamak (eşin daha önce bilgisi yoksa) güven sarsıcı davranıştır

-Başka birine özlem duygusunu dile getirmek

-Çift cinsiyetli olmak

-Kocanın başka biriyle ters ilişkide bulunması

-Cinsel uyumun ve doyumun sağlanamaması

-Cinsel ilişkiden kaçınmak

-Eşini sevmediğini açıkça söylemek

-Evli bir kişiye yakışmayan tavır ve davranışlar içinde olmak

-Uzun bir süre cinsel ilişki kurulamaması

-Eş ile yatmama

-Kadının evlilik öncesi cinsel ilişkiye girdiğini söylemesi

-Aşırı derecede kıskançlık

-Eşini başkaları ile ilişki kurduğu yolundaki suçlamak

-Eşinin erkekliğinin olmadığını söyleyerek başkaları yanında küçük düşürmek

-Evli olan kişinin önceki nişanlısı ile görüşmeye devam etmesi

-Ağız ve vücut kokusunun tedavisinden kaçınmak veya tedavi edilemiyorsa

-Eşini sadakatsizle suçlayıp bu konunun ispat edilememiş olması

-Kısır olmak tek başına boşanma nedeni değildir

Haberin Devamı

-İktidarsızlıkla suçlamak

-Yemekte bir kadınla çekilmiş resimler tek başına boşanma nedeni olmaz

-Davanın devamı sırasında kurulan cinsel ilişki affetme niteliğindedir

-Boy abdesti almama boşanma nedeni olamaz

-Çocukların olmaması boşanma nedeni olamaz

Bir dahaki hafta bir başka konu ile buluşmak üzere en derin saygı ve sevgilerimle.