Paylaş
Değerli Okurlar,
Geçen haftaki yazımızda bu hafta miras hukuku ile ilgili sizlerden gelecek sorulara yanıt vereceğimi belirtmiştim.
Bir okurumuz babasının ikinci evliliğindeki eşi ile boşanma davası devam ederken vefat ettiğini; babasının akli melekeleri yerindedir raporu olduğu halde noter huzurundaki vasiyetname ile tüm mal varlığını çocuklarına bıraktığını; kendisinin davaya devam ettiğini; boşanma davasının sekiz senedir sürdüğünü ifade ederek;
1. Babasının 2. Eşinin mirastan pay alıp alamayacağını;
2. Babasının ne zaman boşanacağını sormuş.
İlk soruya cevap ararken önce Türk Medeni Kanunu’nun 181. Maddesine bakalım. Türk Medeni Kanunu 181. maddesi aynen şöyledir.
“Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. (31 Mart 2011 tarihinde ise bu fıkra değişikliği yapılmıştır.) Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.”
Şimdi bu genel girişten sonra bu soruyu cevaplamaya çalışalım.
Maddenin ikinci fıkrasında, boşanma davası devam ederken, davacı eşin ölümü hâlinde, davalının buna rağmen mirasçı olabilmesi belli koşullar altında engellenmektedir. Buna göre ölen davacının mirasçılarından herhangi birisinin davayı devam ettirmesi ve davalının kusurlu olduğunun sabit olması hâlinde, davalı eş, birinci fıkra hükmünde olduğu gibi davacıya mirasçı olamayacaktır. Davacı eşin ölümü hâlinde evlilik kendiliğinden son bulur. Bu nedenle davacının ölümüne rağmen, mirasçılardan birinin devam ettirdiği bu dava, eşlerin boşanmasına yönelik olmayacak, devam edilen davada, boşanmada davalının kusurlu olup olmadığı karara bağlanacaktır. Bir başka ifadeyle bu durumda devam edilen dava, boşanmada hangi eşin kusurlu olduğunun saptanmasına yönelik olacaktır. Bu durum açılan boşanma davasında, davacının ölümü hâlinde, bu eylemlerde bulunan kusurlu davalı eşin buna rağmen mirasçı olabilmesi konusunda haksız ve adaletsiz sonuçların doğmasına da neden olabilecektir. İşte bu haksız durumların önlenmesi amacıyla maddenin ikinci fıkrası kaleme alınmıştır.
İkinci soruya gelince; babanız hiçbir zaman boşanamayacaktır.
Boşanma davası devam ederken davacının ölmesi üzerine, ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde davalı eşin, ölen davacı eşin mirasçısı olamayacağı ve aksi ölüme bağlı tasarruftan anlaşılmadıkça, ölüme bağlı tasarrufla kendisine sağlanan hakları kaybedeceği hükme bağlanmıştır. Davacı eşin ölümü halinde evlilik kendiliğinden son bulur. Bu nedenle davacının ölümüne rağmen, davacının mirasçılarından birinin devam ettirdiği bu davada, eşlerin boşanması değil, boşanmada davalının kusurlu olup olmadığı karara bağlanacaktır.
Ne zaman sorusuna ise şöyle yanıt vermeye çalışalım.
Yargı ülkemizde maalesef beklentilere göre yavaştır. Bu sorunun giderilmesi çalışmaları lehte ve aleyhte söylem ve fikirleri burada incelemek konu dışına çıkmak olur. Davaların süresi, davanın özelliğine, yargı çevrelerine göre, mahkemelerdeki dosya sayılarının miktarlarına bağlı olarak, davaya bakan hâkim ve taraflar ile vekillerinin (meslektaşım olan avukatların) çabaları ile orantılı olarak değişmektedir. Bu nedenle bu sorunuza net bir yanıt vermem mümkün değildir.
Siz okurlarımızdan gelen soruları yanıtlamaya gelecek hafta devam edeceğiz.
Hepinize iyi haftalar
Paylaş