Paylaş
Kabızlık, kısaca, zor ve seyrek dışkılama olarak tanımlanabilir. Çocukluk döneminde dışkılama sıklığının normal seyri bilinmeden kabızlığın da var olup olmadığı bilinemez.
Yeni doğan bebekler anne sütü ile besleniyorlarsa kakaları altın sarısı renginde ve hafif sulu olur. Günde 6 kereye kadar bazen her beslenmeden sonra dışkılama görülebilir. Ancak bazı bebeklerde bu durum haftada bir kere dışkılamaya kadar inebilir. Anne sütü alan, haftada bir dışkılamasına rağmen kıvamı ve rengi normal olan, çocuğu dışkılarken zorlamayan bir durum kabızlık olarak kabul edilemez. Bebeklerin dışkılarken yanaklarının hafif kızarması normaldir. Ancak acı çektiğini belli edercesine ağlayarak sert ve zor dışkılama kabızlık olarak kabul edilebilir. İnek sütünden yapılmış mamalarla beslenen bebeklerin kakaları daha sert, daha koyu renkli ve daha kötü kokulu olur. İster anne sütü ister mama alsın, tüm bebeklerde katı gıdaya geçilince kakanın rengi daha koyu, kıvamı daha sert ve daha kötü kokulu hale gelir.
Bir bebekte kabızlık var diyebilmek için bebeğin dışkılarken zorlanıyor olması, acı hissetmesi, kakaya hafif kan bulaşıyor olması, haftada 3’ten az dışkı yapması, dışkının katı veya aşırı büyük olması şeklinde kriterleri aranır. Kabızlığın diğer işaretleri, karın ağrısı, iştahsızlık, genel halsizlik hali, renginin soluk olması, hırçınlık, mutsuzluk ve bulantı olarak sayılabilir.
Çocukluk yaş döneminde dışkılama sayısı günde 3 kereden, gün aşırı bir kez dışkılamaya kadar değişebilir. Genel olarak çocuk iki günde birden az dışkılıyorsa bu duruma kabızlık olarak yaklaşmakta fayda vardır. Ancak bu kadar seyrek dışkılamaya rağmen kakanın kıvamı yumuşaksa ve çocuk tarafından kolay yapılıyorsa bu durum yine kabızlık olarak kabul edilemez.
Çocuklarda kabızlığın bir nedeni oyuna dalıp kakalarını tutuyor olmalarıdır. Bazen de okul veya yuvalardaki toplu tuvaletleri kullanmaya çekindikleri için çocuklar kakalarını tutarlar. Kabızlığın ardından gelen ağrılı dışkılama, kakayı daha da tutmalarına neden olur. Bazen de seyahat ya da ev değişikliği gibi rutin yaşayıştaki değişiklikler bu tür problemlere neden olabilir.
Çocuklarda kabızlığın en sık nedenlerinden bir tanesi de gıda alerjisi ve gıda intoleransıdır. Özellikle inek sütü ve yumurta proteinlerine karşı gelişen bu durum beraberinde sıklıkla reflü şikayetlerini de getirir. Bebeklerde ilk aylarda sık görülebilen fışkırır tarzda kusmalar veya kusma halinin hafif ve sessiz hali reflüye işarettir. Çocuklarda reflü; ses kısıklığı, iştahsızlık, diş gıcırdatma, ağız kokusu, devamlı geçmeyen balgamlı öksürükler ve burun akıntısı/burun tıkanıklığı şikayetleri ile kendini gösterebilir. Bu durumun en uç hali astıma kadar uzayabilir. Dolayısıyla kabızlıkla beraber giden reflü durumlarında gıda alerjileri mutlaka araştırılmalıdır.
Sonuç olarak, eğer kabızlık alerjik, psikolojik veya cerrahi bir nedene bağlı ise tedavi olunarak bu durum çözülecektir. Ancak yine de nedeni belli olmayan, ‘idiyopatik’ adı verilen kabızlık türlerinin de olduğu unutulmamalıdır. Her türlü kabızlık durumunda, nedene yönelik tedavinin yanında, bol su tüketilmesi ve suyu tutacak lifli bitkisel gıdaların diyette bol bulunması, paketli, şekerli ve çikolatalı gıdalardan uzak durulması, genel olarak yapılabilecek en mantıklı davranışlar arasındadır.
Paylaş