Paylaş
Platon der ki; dünya 3 grup insandan oluşur.
Bir şeyi ortaya çıkaran ve yapan küçük bir seçkin grup. Bir şeyin yapılmasını seyreden daha büyükçe başka bir grup ve neyin olup bittiğini bilmeden yaşayan muazzam bir kalabalık.
Yenilik ortaya koyabilen, aklını düşünceleri ile yönlendirip faydaya dönüştürebilen yaratıcılığa sahip üretebilen kişilerden oluşandır, küçük ve seçkin grup.
Bazı insanlar yaratıcılıklarıyla sizi hayran bırakır kendine. Aslında hepimizin gördüğünü görüp bununla ilgili farklı şeyler düşünüp ortaya koyabilen kişidir yaratıcı olan.
Farklı orijinal bir beyin gerekir yaratabilmek için. Yaratıcılığın ve hayal gücünün son noktasıdır sanat. Sanatçı ruh ve çalışkanlık bir araya gelince ise üretkenlik kaçınılmaz.
Yaratıcılığa bağlı üretkenlik o kadar zor ki, bir üretken insanın kaybı, bir şeyin yapılmasını seyreden ve bu üretkenliği paylaşan büyük grupları da etkilemekte.
Seyreden ve anlamadan bakan muazzam kalabalık ise, ne üretenden, ne de üretilenden haberdar olmadan, neyin olup bittiğini bilmeden yaşamaya devam etmekte.
Ne yazık ki, üreten ve üretimleriyle hayranlık yaratan, bir muhteşem beyni daha kaybettik. Birileri kaybın büyüklüğünü fark etmese de…
Bazı kayıplar vardır ya hani can acıtır. İşte bu da o cinsten.
Daha çok şeyler yapacağını, üreteceğini bildiğimiz değerlerin yitimi içimizi sızlatmakta.
Okuyan, araştıran, düşünen, üreten ve paylaşan büyük kalpli kadın, Meral Okay için, ne yazık ki üretim sonlandı...
Kalıcı izler bırakarak gitti. Merak edeceğiz yaşasaydı, bizlerle paylaşacaklarını…
Beyni üretebilirdi daha da çok… Bedeni izin vermedi… Kalbi sevdasıyla buluştu…
Paylaş