Paylaş
Gözümüzün önünde dönüp duran hipnoz halkaları bizi geçici bir uykuya yatırdı. Şimdi uyanma zamanı...
ÖMÜR KURT
2013
"Küçük Adamlara Büyük Oyunlar" kitabından sonsöz..
İşten yeni dönen anne, televizyonu çalıştırdı ve bir çizgi film açtı. Televizyonun karşısında oturan çocuk ise önünde hışırdayan cips paketini ve asidi üstünde tüten içecek bardağını sıkı sıkı tutmuş ekrana bakıyorudu. Ekrandan taşan müzik seslerinin altından muzipçe sesi duyulan çizgi filmdeki kahraman şöyle diyordu: “Ah aman Tanrım, çok sarhoş oldum...”(s.49).
Genç ve araştırmacı bir yazar Ömür Kurt. Akademik bilgiyi bilimsel raflardan çıkarıp, güncel hayatın gerçekliğiyle ailelere sunuyor ve ‘çocuklarınızı saran tehlikeye karşı bilinçlenin’ diyor, “Küçük Adamlara Büyük Oyunlar” isimli son kitabında.
Kurt, kitabını bir roman lezzetinde sunarken, araştırma sonuçlarına dayandırdığı günümüzün acı bir gerçeğini yüzümüze çarpıyor her sayfada defalarca...
Her gün binlerce bilgisayar oyunu ya da çizgi film hayatımıza giriyor. Yoğun reklam kampanyaları sonucunda televizyonda, internette ya da sokakta gördüğümüz ürünleri satın alıyor, onlarla mutlu olmayı öğreniyor ve hatta o ürünleri hayatımızın merkezi haline getiriyoruz. Küresel çizgi, animasyon ürünlerinin öncelikli satış hedefinde çocuklar ve gençler var. Aileleri yönlendirenler de çocuklar…(s.15).
Özellikle çocuklara ve gençlere ulaşan her türlü mesaj, onlarda değiştirici etki yaratır. Oynadıkları bilgisayar oyunları, izledikleri çizgi filmler, diziler, televizyon programları ya da filmler onlara ne söylüyorlar? Hangi fikrin, hangi düşüncenin gizli mesajlarını aktarıyorlar ? (s.23 ).
Çizgi fimlerde resimlerin aralarına sıkıştırılmış, ilk anda dikkat çekmeyen, ama bilinçaltına yollanan yüzlerce mesaj vardır. Televizyon reklamlarından, dizi filmlere; çizgi filmlerden afişlere kadar birçok alanda kullanılan, yasaklanmış bir mesaj tekniği …(s.90).
Bilinçaltı mesaj tekniği ile yapılan telkinler, ilk anda birçok kişiyi etkilemese de, benzer mesajların birçok yapımda aynı anda yer bulması, bu mesajlara duyarlılığı arttırır ve belli oranda alışkanlık kazanılmasını sağlar (s.99).
Yapılan araştırmalar, bilgisayar oyunlarının öykülerine gizlenmiş çok sayıda mesaj bulunduğunu, bu oyunların belli fikir ve ideolojileri yaymak için küresel güçler tarafından kullanıldığını ortaya koyuyor (s.104).
Filmlerde imkansız gibi görünen şeyler, oyunlarda imkanlı hale gelir, çünkü oyunu oyuncu yönetir…Çok sevilen bir film bile birkaç kez izlenebilir, ama bilgisayar oyunu tekrar tekrar yüzlerce kez oynanabilir….(s.140).
“Küçük Adamlara Büyük Oyunlar” adlı bu kitap, bildiğimizi sandığımız gerçeklerin ötesini örnekleriyle görmemizi sağlıyor. Genç yazar, çocuk ve gençlere yönelik bilgisayar oyunları ve çizgi filmlerdeki mesajların, ailelerin farkında olmadan çocuklarına nasıl ulaştığını, masum olarak gördüğümüz pekçok bilgisayar oyunu, film, çizgi film ve televizyon programı üzerinden örnekleyerek okuyucu ile buluşturuyor.
Paylaş