Paylaş
Hipokrat, ‘‘Omurgadaki eğriliğin pek çok çeşidi vardır ve sağlıklı normal bireylerde dahi gözlenebilir. Doğuştan veya alışkanlıktan kaynaklanabildiği gibi ağrı ve yaşlanmada omurga eğriliğine eğilim yaratır’’ demiştir. Traksiyon cihazlarının ve gövde korselerinin kullanıldığı eski Yunan ve Romalılar döneminden bu yana omurga eğrilikleri tedavisinde ilerlemeler kaydedildi. Ancak Hipokrat’ın omurga eğrilikleri için yapmış olduğu tanım tamamen doğrudur.
Omurga eğriliklerini dört bölümde inceleyebiliriz:
1. Sağlıklı insanlarda gelişen omurga eğrilikleri
2. Doğuştan olan omurga eğrilikleri
3. Alışkanlığın neden olduğu omurga eğrilikleri
4. İleri yaş ve ağrıdan kaynaklanan omurga eğrilikleri
Skolyoz tüm omurga deformitelerini içeren bir terimdir. Yunanca eğilmiş bükülmüş veya eğrilmiş anlamına gelen ‘scolios’ kelimesinden türemiştir.
Omurga deformiteleri sadece kas iskelet sistemi bozukluğuna değil, çoğunlukla kronik hastalığı olan kişilerde diğer birçok organda ve sistemde bozukluğa yol açar. Skolyoz ve diğer omurga deformiteleri nadir değildir. İdiopatik skolyoz toplumda %2 oranında görülür. Yaşa bağlı olan dejeneratif skolyoz %6 oranında görülürken, kişinin aynı zamanda osteoporozu yani kemik erimesi varsa %36 oranında görülür. Fizik tedavi uzman hekimi alt uzmanlıkları ayrılarak skolyozdan uzak duramaz. Omurga deformiteleri tüm yaşlarda görülür.
Paylaş