Paylaş
Zona, ağrılı ve kabarcıklı döküntülere verilen isimdir. Zona hastalığına yol açan virüs aslında suçiçeğine neden olan virüs ile aynıdır. Suçiçeği geçiren bireylerde, virüs sinir hücrelerine yerleşerek pasif halde kalır. Bu virüs ileride tekrar aktive olarak zona hastalığına sebep olabilir. Bu nedenle suçiçeği geçirmiş olan herkesin zona geçirme riski yüksektir.
Zona döküntüleri, sinir hücrelerinin deri ile birleştiği noktalardan herhangi birinde ortaya çıkabileceği gibi aynı zamanda omurilikten çıkan sinir hücrelerinin deri ile buluştuğu yerlerde de görülebilir. Yine de yaygın olarak, sırt ve belin bir yanı, döküntülerin en yaygın görüldüğü yerlerdir. Zona döküntülerinin 30 güne kadar devam ettiği görülmüştür. Ayrıca zona ağrısı keskin, batıcı, zonklayıcı olarak tanımlanır ve sıklıkla döküntüiyileşirken yerini rahatsızlığa bırakır. Postherpatik nevralji (PHN); zona hastalığının olası komplikasyonlarından biridir. Sinir ağrısı olan PHN, döküntüiyileştikten aylar hatta yıllar sonra bile sürebilir. Yaşlandıkça PHN riski de artar.
Yetişkinlerin %95’i zona riski altındadır. Risk 50 yaş üzerinde önemli derecede artar. Yaşamları boyunca her 3 kişiden 1’inde zona hastalığı görülür. Ve zona herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir ve çok acı verici olur. 50 yaş üstü hastalara baktığımızda bağışıklık sisteminin zayıflaması ve virüsün vücut savunmasını kırması kolaylaşır. Bu nedenle, 50 yaşın üzerindeyseniz zona konusunda doktorunuza danışmanız gerekir.
İyileşmesi 30 güne kadar uzayabilen zona döküntüsühafif, orta ve şiddetli şekilde yaşanabilir.
Deride orta derecede zona döküntüleriyle birlikte kabarcık kümeleri ortaya çıkar. Kızarıklık derecesi fazladır, kaşınma ve acıma duygusu hissedilir derecededir.
Deride şiddetli zona döküntüleriyle birlikte kabarcıklar büyük bir alana yayılır ve yanık
benzeri bir görüntü oluşur. Yüzünüzde ortaya çıktıysa eğer döküntüden gözünüz bile etkilenebilir. Ve bu durum, bazen görme bozukluğuna yol açabilir.
Zonadan aşı ile korunmanın mümkün olduğunu biliyor musunuz? Zostavax gibi aşı türleri ile yukarıda saydığımız risk gurubuna giren zona hastası adayları, aşılarını olarak yüksek miktarda korunabiliyorlar. Genel itibariyle tek doz yapılan bu aşılar farklı nedenler yoksa zonaya karşı vücut direncini artırarak hastalıktan kişiyi uzak tutabiliyor. Daha önce zona geçirmiş kişiler de, hastalığın ilerde tekrarlamasını önlemek için aşı olabiliyorlar. 60 yaş ve üstü kişiler zonadan daha kolay zarar görebildiklerinden, aşıyla ilgili çalışmalar özellikle onlar üzerinde yürütülüyor. Bu yaş grubu üzerinde yapılan klinik çalışmaya göre, aşı yapılması, katılımcıların yüzde 50’sinde zona riskini azaltıyor. Yüzde 67’sindeyse, PHN (postherpetik nöralji) yani herpes sonrası sinir ağrısı olasılığının düştüğü görünmüştür.
Bu aşı bütün yetişkinlere önerilmekle birlikte, jelatine ve zona aşısına eklenen ve bir çeşit antibiyotik olan neomisine alerjisi bulunan kişilere tavsiye edilmez. Ayrıca hamile kadınlar da bu aşıyı yaptırmamalıdır. Zona aşısı olan bir kişi en az en az 3 ay hamile kalmamalıdır. Aynı zamanda, HIV, diyabet, lösemi, lenfoma gibi hastalıklar nedeniyle bağışıklık sistemi zayıf kişilerle steroid ya da kemoterapi gibi bağışıklık sistemini baskılayan (immunosupressif) ilaçlar kullanan kişilere de önerilmez.
Paylaş