“Yorgunum dostlarım, yorgunum artık…”

Vefasız yıllara dargınım artık, rahmetli Adnan Şenses’ten yıllarca dinlediğimiz o şarkının sözleri bize başka şeyler de anlatıyormuş… Örneğin işten çıktığımızda kendimizi bitkin hissediyorsak, bunu anlamak kolay. Ama bazen izah edilmesi güç durumlarla karşılarız. Kimileri tam bir “gece kuşu”dur, gece yarısından sonra açılır; bazıları sabahları verimlidir, akşamları durgunlaşır. Bunlar bir ölçüye kadar yapısal sayılabilir ancak bazen farklı sorunların belirtisi olabilir. İşte bizi başka şeyleri düşünmeye iten bazı şikayetler:

- Yemeklerden sonra bitkin düşmek
- Kendini güçsüz, isteksiz, yaşlı hissetmek
- Sabah iyi kalkıp gece olunca kötüleşmek
- Sabahları yataktan çok zor kalkmak. Giyinmeyi, sokağa çıkmayı, hayata karışmayı istememek

Bu gibi durumlar ile karşılaşınca ilk yapılan şey vitamin alıp geçiştirmeye çalışmaktır. Atlatabiliyorsanız, ne alâ. Ama yorgunluk kronik bir hale gelmişse ciddiye almak gerekir.

YORGUNLUK KAYNAĞINI ARAŞTIRMAYA BAŞLAYIN

Yorgunluğun tek nedeni yoktur. Yaşadığınız sıkıntılar; beslenme sorunlarından hareketsizliğe, kan şekerinden kabızlığa, adet sorunlarından cinsel tatminsizliğe, strese, dolaşım bozuklukları, tansiyon veya kalp sorunlarına, su kaybından mineral eksikliklerine ve hormon dengelerine kadar uzanan sayısız nedene bağlı olabilir.

ENERJİSİZLİĞİNİZİN KAYNAĞI HORMONLARINIZ OLABİLİR

Her hormon farklı bir enerji yaratır. Bir veya birden fazla hormonda yetersizlik baş gösterdiğinde, yorgunluğun değişik şekilleriyle karşılaşırız.

TİROİD HORMONU YETERSİZSE…

En derin uykudan uyandığınızda bile yataktan çıkmak size zor gelir. Ancak ilginç olan, siz çalışmaya başlayınca, hareket ettikçe, bu yorgunluk yavaş yavaş kaybolur. Yani sabahları “afyonu geç patlayan” insanlardansanız, bu ihtimali düşünmenizde fayda vardır.

ÖSTROJEN VEYA TESTOSTERON HORMONLARINIZ YETERSİZSE…

Yorgunluğunuz gün boyunca devam ediyor ve özellikle fiziksel olarak aktif olduğunuz saatlerde artıyorsa bu hormonlarınıza bir göz atmak gerekebilir. Hareketli bir gün geçirmek zorundaysanız, bu size işkence gibi gelir. Gün boyunca sadece yatağa girip uzanacağınız zamanı hayal ederseniz.

KORTİSOL HORMONUNUZ YETERSİZSE…

Kortisol hormonu ile ilgili problemi daha fazla geceleri hissedersiniz. Akşam saatlerinden itibaren ayakta durmak size işkence gibi gelir. Gergin bir gün sizi ezip geçer. Kafanız karışır, uykunuz gelir, kaçacak delik ararsınız. Çünkü kortizol hormonunun eksilmesi strese karşı direnci düşürür.

PEKİ HORMONLARINIZA NASIL BAKACAKSINIZ?

Yorgunluğun en iyi ilacı harekettir. Düzenli spor ve hareket vücudumuzun enerjisini ve hormonlarımızı dengeler. Beslenmeyi de ihmal etmemek gerekir. Özellikle hormonlarınızın sağlığı için başta ekmek olmak üzere tüm hamur işleri, süt ürünleri, şeker, kahve, sirke, alkol ve mayalı ürünlerden uzak durmalısınız. Çünkü bu gıdalar enerjinizi tüketir, hormon üretimini engeller. Yorgunluğunuzu gidermek için bazı takviyeler alabilirsiniz. C vitamini, B12, demir, magnezyum ve Koenzim Q10 belki de ilk akla gelenlerdir.