Paylaş
Kış şartlarının olağandan ağır geçmesi, bazı rahatsızlıkların da artmasına neden olabiliyor. Hava ne kadar sert geçerse, cilt ve vücudumuzdaki sorunlar da aynı oranda artıyor. Egzama da kış aylarında daha sık görülen cilt sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Dermatolog Dr. Yasemin Fatih Amato, egzama hakkında bizleri bilgilendirdi ve bu sorunun önüne nasıl geçmemiz gerektiğine dair önemli ipuçları verdi.
Egzama, derinin iltihaplanması (tahriş olması) olayıdır. Genellikle kaşıntılı, belirgin derecede tahrişin olduğu bir süreçtir. Nedeni tam olarak belli olmamakla birlikte genelde bağışıklık sisteminin tahriş edici maddeye karşı anormal tepkisidir; kızarıklık, kaşıntı ve çatlağa neden olur. Kesinlikle bulaşıcı bir hastalık değildir. Kesin çözümü olmamakla birlikte, vücuda zararı olan, tahriş edici maddeden uzaklaşıldığında tedavi süreci başlamış oluyor ve aynı maddeyle temasa kadar bir problem yaşanmıyor.
Belirtileri kişiden kişiye değişse de ciltte bir sürü kaşıntılı ve kızarık lekelerin ortaya çıkmasıyla başlayan bir sürece sahip. Yüz, boyun, dirsek ve topuğun iç kısmında oluşur. Bazen de su toplayabilir. Kronikleşme halinde ciltte kalınlaşmadan kaynaklı kabarık ve çatlakların oluşmasına sebep olabilir.
Soğuk hava ile problemler artıyor
Derimizin kendi nem ve yağ oranı vardır. Eğer bu oran dengeliyse, deri kendini birçok çevresel faktörden rahatlıkla korur. Ama giderek artan alerjen çevresel faktörler bu dengeyi bozar. Bunların içinde değişik temizleme malzemelerini, kozmetikleri, kimyasal atıkları, boyaları, şampuanları, saç ve bakım kozmetiklerini, ilaçları sayabiliriz. Yaklaşık 2.800 maddenin egzemaya neden olabildiği söylenebilir. Bu maddelerin cildin sihirli dengesini bozmasıyla alerjik döküntüler artar. Kış ile soğuyan hava nedeniyle cilt kurur ve hastanın buna bağlı olarak şikayetleri artar. Alerjik ürünlerin sayısı günden güne artıkça, dünya genelinde egzamalı hasta sayısı da aynı oranda artar. Dış etkenlerin dışında psikolojik problemler de egzamayı tetikler. Daha önce yaşanılan sorunlar tekrar nüksedebilir.
Egzamayı önlemek için neler yapılabilir?
• Yıkama alışkanlıklarınızı gözden geçirerek işe başlayabilirsiniz. Hafif sabunları, duş jelleri ve şampuanları seçebilirsiniz (Ph 5.5 veya nötr olanlar tercih edilmeli).
• Banyoda aşırı sıcak sudan kaçınmalısınız.
• Banyodan sonra cildinize uygun nemlendiricileri sürmelisiniz.
• Ellerinizi daha az yıkamalı, gün içinde tekrar tekrar el nemlendiricisi kullanarak nem kaybını önlemelisiniz.
• Giysi seçimi önemlidir. Özellikle yünlü ve plastik içeren ürünler alerjiye neden olabilir. İç çamaşır ve çoraplardaki lastikler de görünmez alerji kaynaklarındandır.
• Çok sık rahatsızlanan, alerjik yapıya sahip kişiler mesleklerini doğru seçmelidir. Bazı meslek grupları bu hastalığı tetikleyebilir. Ev hanımlarını, kuaförleri, inşaat ve temizlik sektöründe çalışanları riskli meslekler içerisinde sayabiliriz.
• Nikel maddeden yapılmış saat, takı, kemer ve küpe gibi araçlar alerji yapmaya müsaittir.
• Çevresel şartları kendinize göre düzenleyebilirsiniz. Yün halı, toz tutan eşyalar gibi ürünleri kullanmamaya gayret gösterin. Hatta sizin için en iyisi, çok fazla eşya olmayan evdir.
• Odanızın nem ve sıcaklık oranını iyi ayarlamalısınız. Çok sıcak, nemsiz veya çok soğuk ortamlar şikayetlerinizi artıracaktır.
• Hobileriniz varsa onları gözden geçirmeniz yararınıza olacaktır. Boya, seramik ve bahçe düzenlemesi gibi uğraşlar sizi alerji yapıyor olabilir.
Tedavi sürecinde dikkat etmeniz gerekenler
Tedaviden daha önemlisi egzamayı engellemektir. Alerjiye sebep olan neyse saptanmalı ve ondan uzak durulmalıdır. Cildinizi duştan 3 dakika sonra nemlendirmelisiniz. Kaşıntıya sıcak kompres iyi gelecektir. Bu çözümler de işe yaramazsa tedavi sürecini hızlandırmak adına tıbbi tedaviye başlanmalıdır. İlaç tedavisi yapılabilir. Uzun süren egzamalar deride kalınlaşma ve renk değişikliklerine sebep olabilir.
Paylaş