Paylaş
Geçen hafta ‘’Zayıflamak için oruç tutmayın’’ başlıklı yazım sonrası bu ay sıkça karşılaşılan diğer bir soruna da değinmem gerektiğini anladım, ağız kokusu!
Ağız kokusunun, sosyal ve psikolojik problemler yarattığını bilmeyen yoktur. Bilinmesi gereken şu ki bu sorunun kaynağı kesinlikle ramazan ayı değildir. Önceden karışılaşılan sorunların yığılması ve bir şekilde ramazan ayını fırsat bilip ortaya çıkmasıdır.
Ağız kokusu sorunu bazı hastalıkların habercisi olabilir. Mide, bağırsak, karaciğer veya ağızla ilgili diş çürüğü gibi hastalıklara neden oluyor. Bu yönüyle de haber verici bir özelliği olduğunu unutmayın! Ayrıca tükürük akışının az olduğu zamanlarda da ağız kokusunun oluşma ihtimali artar. Çünkü dil yüzeyindeki bakteri ya da sindirim sitemindeki gazlar nedeniyle koku meydana gelebilir. Yiyeceklerin de koku oluşumuna katkısı vardır. Özellikle soğan, sarımsak gibi ürünler tüketildiğinde koku verici moleküller oluşturur. Ve koku verici moleküller sindirimle kana geçer, kanla akciğerlere, akciğerden de konuştuğumuzda nefes yoluyla dışarı çıkar.
Ağız hastalığı, periodontal hastalıklar, diş enfeksiyonu, diş eti kanaması, diş çürümesi gibi sağlıksal sorunlar siz farkında olmadan kokuya neden olur. Eğer bu rahatsızlıklara çözüm bulabilirseniz kokunun zamanla ortadan kalktığını göreceksiniz.
Özellikle ramazan ayında uzun süreli açlık yaşanması ve ağızdaki az tükürük nedeniyle bakteri artışı oluşur. Ve ağız istenmeyen şekilde kokar. Bunun haricinde vücut düzenli besin almadığı için ortaya çıkan eksikliği telafi etmek adına vücuttaki yağlar ve proteinler parçalanır. İşte bu işlem sonucunda da kimyasal kokuların ortaya çıkması normaldir. Bu tarz kokular geçicidir, su içilip diş fırçalandığında ortadan kalkar. Dikkat etmeniz gereken en önemli şey sahurda soğan ve sarımsak gibi şeyler tüketmemeye çalışmak. Çünkü ertesi gün, gün içinde ağzınızın kokmasına sebep olur.
Sabahları kalkar kalkmaz ya da gün içinde rahatsız olduğunuzu hissettiğiniz zamanlarda, ağzınızı su ile çalkalayarak bu kokuya kısmi çözüm bulabilirsiniz. Bu hareketiniz hem orucunuza da zarar vermeyecektir. Sahur da ne kadar çok su tüketirseniz o kadar hem gün içinde az susarsınız hem de ağız temizliğini dolaylı yönden katkı sağlayarak az kokmasını sağlarsınız. Siz ne kadar da olsa; çay, kahve içerek hem susuzluğunuzu hem de ağız temizliğini sağladığınızı düşünseniz de hiçbir şey bu anlamda suyun yerini tutamaz.
Yıllardır dermatolog olarak beni takip edenler bilir, suyu çok önemserim. Nerdeyse yüzümüzdeki kırışıklıkların azalmasından, bağırsak sorunlarının çözümüne kadar her kapıda suyun izini görürüz. Ağız kokusunda da suyun bizi kurtarıcı özelliği beni hiç şaşırtmadı. Siz de su ile barışarak her şeye ufakta olsa çözümler bulabilirsiniz, unutmayın!
Paylaş