Paylaş
Güneşin faydalarını bilmeyen yoktur. Peki, ya zararları hakkında neler biliyoruz? Erken yaşlanmanın (Photo-aging) en önemli sebeplerinden birinin güneş olduğunu biliyor musunuz? Ya da yüz, omuz ve eldeki lekelerin en büyük kaynağının yine o olduğunu… Hastalarımın birçoğu erken kırışıklıklardan, saçtaki yıpranmalardan, deride oluşan iyi veya kötü huylu tümörlerden şikayetçi olarak geliyorlar. Yine bazı insanlarda güneş bağımlılığı ortaya çıkıyor. Bu olay UV ışınlarını emen hücrelerin, vücudu mutluluk hormonu salgılamak üzere uyarmasıdır. Bir de tam aksini yaşayanlar var, güneşe karşı fobileri olanlar. Bu insanlar da artık vampirler gibi yaşamaya başladılar. Her şeyde orta yolu bulup ona göre hareket etmek hem akılcı olanı hem de en mantıklısıdır.
D vitamini için 20 dakika gereklidir
D vitamini güneş ile derimizde oluşan bir vitamindir. Sağlıklı bir süreç için 20 dakikayı geçmeyen sürede güneş koruyucusu sürmeden güneşlenmemiz gerekmektedir. Eğer tamamen güneşten kaçarsak doğal olarak bu vitaminden de mahrum kalırız. Devamında ortaya çıkacak rahatsızlıklara büyük davetiye çıkarırız. Özellikle bebekler, menopoz sonrası kadınlar ve kemik erimesi olanlar bu reçeteyi uygulamak zorundalar. Ama kaş yapayım derken göz de çıkarmamak gerek. Güneşlenmeyi düşündüğümüz saatleri iyi ayarlamalıyız. Sabah 10.00 ile akşam 16.00 saatleri arası güneş ışınlarının en zararlı olduğu saatlerdir. Bu saatler arasında kesinlikle güneşlenmemelisiniz. Eğer vücudunuzda leke olan yerleriniz varsa o bölgeyi kapatmanız yararınıza olacaktır. Örneğin bu leke yüzünüzdeyse güneş koruyucu ve şapka ile korumalısınız. Ayrıca güneşlenecek en güzel saat sabah erken saatleri ya da akşam saatleridir. Altını çizerek tekrar söylemek gerekirse kesinlikle 20 dakikayı geçmemelidir.
Photo-aging nedir?
İnsanı güneşlendiğine en çok pişman edenlerinden biri, “photo-aging” yani yaşa değil, güneşe bağlı yaşlanmadır. İnsanlar, daha diri ve daha genç görünmek uğruna güneşe teslim olurken, günün birinde “photo-aging”in sonuçlarıyla karşı karşıya kalırlar. Ne yazık ki güneşe çok fazla maruz kalındığında, deriye gerginliğini ve sıkılığını sağlayan liflerin bir kısmı dejenere olur bir kısmı da yok olur. Bu durum cildi desteksiz bırakır ve son derece derin çizgiler meydana gelmesine, ayrıca köselemsi bir yapı oluşmasına neden olur.
Güneşle nasıl barışık yaşanır?
- Birincisi, güneşi ciddiye alın.
- Saat 10 ile 15 arasında güneşte kalmayın.
- Giysilerinizi seçerken daha dikkatli olabilirsiniz. Açık giysiler, kısa şortlar içimizi ferahlatabilir ama bizi güneşe karşı korumasız bırakır. Oysa uzun kollu pamuklu t-shirtler, yumuşak bluzlar, rahat pantolonlar sıcağın etkisini hafifletir.
- Siyah ve koyu renkler ışığı emerler. Beyaz başta olmak üzere, açık renkler ise güneş ışınlarını geri yansıtırlar. Bu nedenle elden geldiği kadar açık renk giysileri seçmenizde yarar var.
- Mayonuza, günlük kıyafetlerinize uygun şapkalar edinin. Hele saçınız az veya tepeniz açılmış ise, şapka kullanmayı hiç ihmal etmeyin.
- Muhakkak UV filtreli bir güneş gözlüğü kullanın.
- Açık havada olduğunuz sürece sık sık güneşten koruyucu sürün.
- Bir de çantanızda birkaç poşet yeşil çay bulundurun. Yeşil çay cilde sürüldüğünde bizi güneşten koruduğu biliniyor ancak içilmesinin de yararlı olduğu düşünülüyor. Ne kaybedersiniz, siz içmeye devam edin.
- Sıcak havada parfüm kullanmasanız daha iyi olur. Parfümler cildin güneşe karşı hassasiyetini artırırlar, güneş lekelerine yol açarlar.
- Gölgede otursanız bile bu tedbirleri ihmal etmeyin.
Yukarıda maddeler halinde anlatmaya çalıştıklarımı kabaca toparlamak isterim:
Saat 10 ile 15 arasında plajlara hiç uğramayın. Sabah erken saatlerde veya akşamüzeri denize girmenin keyfini çıkarın. Gene de bol bol güneşten koruyucu sürerek kendinize iyilik edin. İnanın, koruma faktörü (SPF) yüksek, iyi bir güneşten koruyucu, cildiniz için en pahalı nemlendiriciden veya kırışık engelleyici kremden daha yararlıdır. Camlarının rengi koyu, UV filtreli bir güneş gözlüğü ise hem gözlerinizi katarakt tehlikesinden korur hem de tüm gözaltı kremlerinden daha etkili olur.
Eğer D vitamini benim için ikinci planda bronzlaşmak istiyorum diyorsanız, gelişmiş solaryumlardan veya cilde renk veren kremlerden yararlanın. Bir sezonluk bronzluk ve çekicilik uğruna, daha sonraki yılları kendinize zehir etmeyin. Kararında bir güneşlenme ile D vitaminini rahatlıkla vücudunuza alıp, korunma tedbirlerini aldığınızda cildinizin erken yaşlanmasını ve lekelenmesini engelleyebilirsiniz. Tedbirli olmak ve her şeyi bilerek güneşlenmek sizin kurtarıcınız olacaktır.
Paylaş