Paylaş
Özellikle Ekim ayı ile birlikte yağmurlar artmaya biz de yaza güle güle demeye başlayacağız. Geçen sene olduğu gibi bu sene de yine yüksek topuklu ve sivri burunlu çizmeler göz alıyor! Hiçbir kıyafeti onlarsız tamamlamayı düşünemiyoruz. Bu sivri burunlu, uzun ve ince topuklu ayakkabılar, özellikle çizmeler, aslına bakarsanız, ayaklarımızı çok yorar. Ayağı öne itip parmakları sıkıştırır. Bir de cildimizin hava almasını güçleştirir. Çizmenin yüzü dar olunca, tırnaklarımızın şekli bozulabilir, deforme olup batabilir. Ayrıca kan dolaşımı ciddi şekilde sıkıntıya girer. Varisleri olanların bu tip ayakkabıların yanından bile geçmemesi gerekir. Topuklar yüzünden duruşumuz bozulur, bacaklarımız ve sırtımız yorulur, dizlerimiz zorlanır, belimiz ağrımaya başlar. Sürtünme ise hemen nasırlara yol açar.
Nasır aslında bir hastalık sayılmaz. Cilt, baskıya veya sürtünmeye maruz kaldığında, kendini korumak için çoğalır ve kalınlaşıp nasırlaşır. Bu oldukça sevimsiz ve can sıkıcı bir sonuç olsa da, derinin iyi niyetli bir savunma tepkisidir. Nasırlaşan cilt, bizi kendine karşı daha nazik davranmaya davet eder. Ama ağrısı ve hoş olmayan görüntüsü ile başımıza dert olur!
Nasır en yaygın olarak, ayaklardaki kemik çıkıntıları üzerinde gelişir. Büyüklüğü genellikle bezelye kadardır. Nasırın ortasında sert bir özü bulunur. Bu öz, derinlere doğru sivri uçlu bir uzantı yapar. Çevresinde geniş ve sarı renkte kalın bir tabaka oluşur. Nasır bir yere değince, üzerine baskı uygulanınca ağrır. Bu ağrı nemli ortamlarda artar.
İki çeşit nasır görülür. Bunlar;
Bazı meslekler, vücudun değişik bölgelerinde nasırlaşmaya yol açabilir. Örneğin: Halterci, kürekçi ve jimnastikçilerin el avuçlarının içinde nasır oluşur. Gitar çalanların sol el parmaklarında ve meme bölgesinde nasırlaşma görülür. Kemancıların boynunda ve sol ellerinin parmak uçlarında, trompetçilerin dudaklarında, parkeci ve temizlikçilerin dizlerinde, sörf yapanların ayak ve sırtında gibi. Yani nasırlar değişik yerlerde ve boyutlarda oluşabilir.
Hafif nasırların tedavisi için, eczanelerde satılan plasterler kullanılabilir. Bunlar %40 oranında salisilik asitle hazırlanır. Nasırın üstündeki kalın tabakayı kazıdıktan sonra, plaster yapıştırılır. Bu şekilde iki gün bekleyip çıkarılır ve beyazlaşan deri temizlenir. Bu uygulamaya nasır tamamen geçinceye kadar devam edilir.
Nasırlar durumuna göre; cerrahi yöntemlerle, kriyoterapi veya lazer ile de yok edilebilir. Ancak bazen kemik deformasyonları aşırı sürtünmelere neden olabilir. Özellikle belirli bir yaştan sonra ne kadar yumuşak ayakkabı giyilirse giyilsin, kemik çıkıntılarının oluştuğu yerlerde, sürekli nasır oluşur. Nasır alarm verse de, esas mesele kemik şekli olduğundan, bu durumda bir ortopediste görünmek gerekir.
Paylaş