Paylaş
Yüz derisi, vücudumuzu kaplayan tüm deriye oranla çok daha küçük bir alandır. Buna rağmen, hem kozmetik olarak (kırışıklık, leke, iz) hem de dermatolojik (sivilce, alerji, egzama, uçuk vs.) sorunları en fazla yaşayan bölgedir. Çünkü yüzümüz çevreden gelen her türlü etkiye açıktır. Yüz bakımının bu kadar özel olmasının en başta gelen nedeni budur.
Makyajın temizlenmesi cildimiz için çok önemlidir. Birçok tanıdığımın, özenle makyaj yapmak için her gün yarım saatini ayırdığını biliyorum. Ama aynı insanların makyaj çıkarmak için 5 dakikayı bile fazla bulduğunu da biliyorum. Benim size tavsiyem, makyajınızı eve gelir gelmez temizleyin. Sonra uykunuz gelince bu işlerle uğraşmak zor gelir. Üstüne üstlük, tatlı tatlı çöken uykunuzu kaçırabilir.
Cildi temizlerken, hafifçe bir yağ tabakası bırakan temizleyicilerin kullanılması iyi değildir. Bunlar gözeneklerin tıkanmasına ve siyah noktaların oluşmasına yol açarlar. Bu nedenle temizleme ile nemlendirmeyi bir arada vadeden ürünleri kimseye tavsiye etmiyorum.
Cildinizi temizledikten sonra aşırı kuruluk olması, gerginlik hissi de sakıncalıdır. Bu kuruluk uçuklara, egzamaya zemin hazırlar. Bu hatayı özellikle cildi sivilceli olanlar yapıyorlar. Cildimi kurutursam sivilcelerde kurur zannederek, ciltlerini tahriş ediyorlar. Bu tutumun sonucu, nemsiz kalan bir cilt ve zamansız kırışıklıklar oluyor.
Kullandığımız tüm ürünlerin suda çözülebilir nitelikte olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Suda çözülmeyen makyaj malzemelerinin temizlenmesi zor hatta imkansızdır. Sahne makyajı tere ve suya dayanıklıdır. Bunlar günlük yaşama uygun değildir. Bu tip makyajın çıkarılabilmesi için yağ bazlı temizleyiciler kullanmak zorunda kalırız. Birçok sivilceli hastam, ciltlerini pürüzsüz göstermek için günlük hayatlarında bu tip ağır makyaj malzemeleri kullanıyorlar ve bir kısır döngü içine düşerek zaten sorunlu olan ciltlerini bozmaya devam ediyorlar…
Cilt temizliğini tamamlayan tonikler önemlidir. Temizleme losyonları ve jellerini kullandıktan sonra cildimizde kalan makyaj artıklarını ve diğer kirleri temizlerler. Tonik uygulaması ardından süreceğiniz nemlendiricinin emilimini artırır. Tonik tek başına da cildi hafifçe nemlendirir, rahatlatır, sakinleştirir. İyi bir tonik alkolsüz ve kokusuz olmalı, sürdükten sonra yanma ve kızarıklık yapmamalıdır.
Daima kokusuz temizleyicileri tercih edin. Koku parfüm demektir. Parfümlerin alerji yapma ihtimali yüksektir.
Antiseptik sabunlar yüz temizliğinde kullanılmamalıdır. Hele kalıp sabunlar boyun üstü yani yüz derisi için kesinlikle uygun değildir. Bunların Ph’ı 9-10 civarındadır. Oysa cildimiz için ideal Ph oranı 5,5 -7 arasındadır.
Yüzünüzü temizledikten sonra ne kuruluk olmalıdır ne de yağlı bir his. Bunu test etmek için yüzünüzü yıkadıktan sonra ağzınızı açın. Aşırı gerginlik hissediyorsanız cildinizi kurutmuş olduğunuza emin olabilirsiniz.
Uyarılmak bazen yararlıdır ama her zaman iyi değildir. Siz en iyisi, makyajınızı temizlerken ılık su kullanın.
Sert su içindeki kalsiyum ve magnezyum oranı fazladır. Biliyorsunuz bulaşık makinelerinin tuz oranını çeşme suyunun sertliğine göre ayarlarlar. Çamaşır makinelerinde da kireç çözücüler kullanırız ama suyumuz sertse, lavabolarımızda, küvette zamanla çöken bir tabaka oluşmasını önleyemeyiz. Bu tabakanın yüzümüzü de etkilediğinden kuşkunuz olmasın. Saçımızı yıkadıktan sonra saçta gıcır gıcır bir ses olur. Bunun tek nedeni kireçtir. Peki, cildimiz ne olacak? Cildimizin porselenlerimiz ve çamaşırlarımız kadar değeri yok mu? En iyisi daire girişine suyu yumuşatmak için bir cihaz takmak herhalde. Bu size zor geliyorsa, hiç olmazsa yüzünüzü yıkarken içme suyu kullanabilirisiniz.
Paylaş