Paylaş
Kadınlar, geniş dekolteler giymeye bayılırlar. Belli bir yaştan sonra bacaklarını, kollarını beğenmeyip sakınsalar bile, dekoltelerden hoşlanmaya devam ederler. İşin aslına bakacak olursak, boyunlarımız genelde çok çabuk kırışır. Hatta yüzümüzden önce bize ihanet eder. Boyun derisi yüz derisinden daha ince ve daha hassastır. Güneşten inanılmaz derecede etkilenir. Öte yandan yüzümüze oranla çok daha fazla baskı altındadır. Gün boyunca kıvrılır, katlanır, şekilden şekile girer. Gece uyurken bile aynı baskı devam eder…
Dik durmak gerek
Gün boyunca başımızı eğeriz. Her türlü işi yaparken, okurken, yazarken, düşünürken, bilgisayar başında boynumuz daima öne doğru eğilir. Sonunda kat kat kırışır, yatkın olanlarda gıdılar büyür. Masa başında, saatlerce başımız öne eğik olarak çalışmak hem kırışıklık, hem de kireçlenme açısından sakıncalıdır. Siz en iyisi başınızı daima dik tutun. Bunu sağlamak için sırt ve omuzlarınızı da dik tutmanız gerekir ki, bu bütün duruşunuzu ve vücut dilinizi olumlu yönde etkiler.
Yatış şekliniz nasıl?
Yüksek yastıklar yüzümüzün ve boynumuzun kırışmasına hatırı sayılır katkıda bulunurlar. Size tavsiyem, yastıksız ve sırtüstü yatmanız. Uykuda durmadan sağa sola dönerseniz cildinizde yastık izleri kalır. Bu izler zaman içinde yer edip kırışıklık haline gelirler. Saten bir yastık kullanırsanız izler azalır ama yine de zamanla basınçtan oluşan çizgiler oluşabilir. Vücudunuzun şeklini alan visco yastıklar hem yüzünüzü hem boynunuzu katlanmaktan korur. Sırtüstü uyumak için, seyahatlerde kullanılan ve boyuna takılan şişme yastıkları da kullanabilirsiniz. En azından bir havluyu kıvırarak boynunuzun altına koyabilirsiniz. Bu önlemler hem sağa sola dönmenizi azaltır, hem omurganızı dinlendirir hem de boyun, dekolte ve yüzünüzde kat yerleri oluşmasını önler.
Güneş her zaman yararlı olmayabilir
Boyun ve dekoltemiz güneşte en kolay kuruyan, lekelenen ve kırışan bölgemizdir. Güneş ve aşırı solaryum etkisini ilk önce boyunda gösterir. Boyun derisi kısa sürede kalınlaşır, kabalaşır ve kırışır. İşin garip tarafı yüzümüze kat kat kremler süreriz ama birçoğumuz boyun ve özellikle dekoltemizi bu bakımdan mahrum ederiz. Oysa güneşten koruma, yüz temizleme ve nemlendirme adına yaptığımız her şeye hatta peelingler ve maskelere boyun ve üst dekoltemizin de ihtiyacı vardır.
Parfüm ve güneş
Parfüm şişesini elimize aldığımızda ilk yaptığımız hemen boyun kenarlarına ve göğsümüze sıkmaktır. Oysa parfümler güneşe karşı hassasiyetimizi ciddi ölçüde arttırırlar. Özellikle yaz aylarında, boyun bölgesine parfüm sürmeyin. Boyun ve göğüsteki lekelerin çoğu parfümlerin eseridir. Geceleri parfüm sürdüğünüzde sabah duş almadan güneşe çıkmayın.
İnce uzun boyunlar daha şanslı
Boynumuzun doğal şekli kırışıklığın oluşumunda çok etkilidir. Kalın ve kısa boyunlarda (Akdeniz tipi) çocukluktan itibaren, hafif yatay çizgiler oluşmaya başlar. Bu çizgiler giderek derinleşir. Hele çene küçükse boyunda şekil bozulmaları ve gıdı daha fazla dikkat çeker. İstenirse çene dolgu veya protezle büyütülüp kamufle edilebilir. Yuvarlak yüzlerin boynu genellikle kısadır. İnce, uzun boyunlar hareketten daha az etkilendikleri için daha geç kırışırlar ve bütün tedavilere daha iyi yanıt verirler.
Boyun gençleştirme
Boynumuzu gençleştirip güzelleştirmenin birçok yöntemi var. Ama her şeyden önce günlük bakım, yatış şekli ve güneşten koruma gelir. İhtiyaca göre birçok yöntemden yararlanılabilir. Estetik cerrahi, botox, dolgu teknikleri, ışık tedavisi (Foto IPL), mikro dermabrazyon, karbossi terapi, peeling çeşitleri gibi. Ancak bunların birçoğu için sonbaharı beklemek gerektiği için bu konudaki ayrıntıları o zaman yazmak üzere erteliyorum. Ama botox veya dolguya ihtiyacınız varsa her mevsimde yararlanabilirsiniz. Öte yandan masaj boyun için çok yararlıdır ve mevsimi olmayan etkili bir tedavidir. Masaja cilt hafifçe pembeleşinceye kadar devam edilmelidir. Sonra da maske veya kompres ile cildi dinlendirmeye geçebiliriz.
Paylaş