Paylaş
Sosyal çevremizle iletişim kurmada en etkili bölge olan gözlerde meydana gelen deformasyonlar hem görsel hem de buna bağlı olarak ruhsal mutsuzluk yaratıyor. Bu durumdan ışık dolgusu ile kurtulmanız mümkün. Peki, son zamanlarda duyduğumuz bu dolgunun cilde etkisi nedir?
30’lu yaşlardan sonra cildin kendini yenileme süreci yavaşlamaya başlar. Cilt eskisine oranla daha kurudur. Göz çevresinde ilk ince çizgiler belirmeye başlar. Cilt artık eskisi kadar sıkı ve pürüzsüz değildir. Yaşlanma süreci cildi gergin ve eklemleri hareketli tutmak için gerekli olan hyalüronik asit miktarının zamanla azalması ile başlayan bir süreçtir. Belirtileri ciltte kuruluk ve kırışıklıklar şeklinde ortaya çıkar. Hyalüronik asit vücutta üretilen ve derimiz için olmazsa olmaz bir maddedir ve birçok besinden de alınabilir. Ancak tıbbi araştırmalar, gıdalarla alınmasının yeterli olmadığını göstermektedir. Bu durumun düzeltilebilmesi için cilde dışarıdan yeterli miktarda hyalüronik asit verilmelidir. Hyalüronik asit, insan vücudunda ve daha birçok canlıda doğal olarak bulunan bir polisakkarittir. Yani doğal bir şekerdir. Bu nedenle diğer sentetik dolgu maddelerine göre güvenlik profili çok yüksektir. Cilt içinde, kaslarda ve kemiklerde, özellikle eklemlerde bulunur. Hyalüronik asit eklemlerin kayganlığını sağlar ve kendi hacminden bin kat fazla su tutabilir. Bu nedenle enjekte edildiği yerde uzun süre şeklini muhafaza eder.
Işık dolgusu esas olarak içeriği hyalüronik asit olan cilde ışığı yansıtma kapasitesini geri vermek için üretilmiş mezoterapi ve dolgu tekniklerini birleştiren patentli yepyeni bir konseptdir. Işık dolgusunu diğer dolgu maddelerinden farklı kılan en önemli nokta içeriğidir. Bu içerik hyalüronik asit ve yeniden yapılandırma kompleksinden (8 amino asit, 3 antioksidan, 2 mineral ve 1 vitamin) oluşmaktadır. Amino asitler, vitamin ve mineraller hücre korunması için yeniden yapılanmaya yardımcı olur. Sonuç olarak ışık dolgusu cildin nem ve elastikiyetini artırır, cilt canlanarak parlaklaşır ve elastikiyetini geri kazanır.
Gözaltı ışık dolgusu öncelikle gözaltı çukurunun güvenli bir şekilde düzeltilmesini sağlar. Bu bölge için üretilmiş özel bir dolgu maddesidir. Ayrıca içindeki yeniden yapılandırma kompleksi sayesinde göz çevresi derisinin kalitesini yüksek oranda artırır. Gözaltı ışık dolgusu göz çevresinin gençleştirilmesi, morluk ve halkalanmaların giderilmesi için uygulanır. Yapılan klinik çalışmalar hastaların çoğunluğunun enjeksiyondan 12 ay sonrasında bile uygulamadan son derece memnun olduklarını ve yakınlarına tavsiye ettiklerini saptamıştır.
Gözaltı ışık dolgusu özellikle gözaltı çukuru belirgin olan hastalar için idealdir. Bunun dışında daha önce belirttiğim gibi gözaltı derisinin yapılanmasını sağlayarak göz çevresinin gençleşmesine, gözaltı morluk ve halkalanmaların azalmasına büyük katkı sağlar. Bazen aşırı pigmentli koyu göz halkaları ve büyük gözaltı torbaları olan hastalar bu tedaviden fayda görebilir miyim diye müracaat ediyorlar. Bu hastalar için tedavi cerrahi olabilir. Bunun için mutlaka hekimin önerisine uyulması gerekmektedir.
Işık dolgusu özel içeriği sayesinde cilt nemlendirilmesi, antioksidan koruma ve cildin yeniden yapılandırılmasını hedefleyen bir mezoterapi yöntemidir. Yüz, boyun, el üzeri ve dekolte bölgesinin gençleştirilmesi, onarımı ve yenilenmesi ile ilgili olarak yardımcı olmaktadır. Gözaltı ışık dolgusu ise gözaltı çukurunun doldurulması ve göz çevresi cildinin gençleştirilmesi, yeniden yapılandırılması, morluklar ve halkalar için uygulanır. Özellikle yüz ve göz çevresinde her ikisinin kombine uygulamasıyla maksimum sonuçlar alınmaktadır.
Hastadan hastaya değişmekle birlikte ışık dolgusunun kalıcılık süresi ortalama 8-10 ay civarındadır. Bu süre sonunda tekrarlanmalıdır. Tekrar uygulamalarda kalıcılık süresi artacaktır. Göz çevresini gençleştirmek, halkalar ve morluklar için uygulanan gözaltı ışık dolgusunun etkisi 18 ay sürmektedir.
Işık dolgusu için 3 hafta aralıklarla 3 seans önerilir. Birinci seanstan itibaren gözle görülür sonuçlar ortaya çıkar. Gözaltı ışık dolgusu için çoğu zaman tek seans yeterli olur. Hastaların küçük bir kısmında bir ay sonrasında rötuş gerekebilir.
Uygulama yaklaşık 15 dakika sürüyor. İnce uçlu iğnelerle deri altına enjekte edilmesi dolayısıyla sonrasında şişlik, kızarıklık oluşmadan günlük hayatınıza kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz.
Işık dolgusu isminden de anlaşıldığı üzere cildin nem ve elastikiyetini artırması sebebi ile cilde canlılık ve parlaklık verir. Ayrıca yüz ovalini toparlaması sebebi ile hatlar daha belirgin ve duru görünür. Cilt nemini geri kazanır, doğal ve sağlıklı görünüm vermesi sayesinde daha az makyaja ihtiyaç duyulabilir.
Paylaş