Paylaş
Soruyu kimin, nasıl sorduğuna göre cevap değişmekle birlikte, biz dermatologlar açısından cevap nesneldir, ‘’olmaz.’’ Çünkü herkes özeldir ve herkesin tedavisi kişiye göre değişir. Olaya bu yönden baktığımızda tedavi şekillerinde ancak aynılık olur. Bu durumda bu yazıda 2016 yılının getirdikleri ile 2017’de güzellik alanında hangi uygulamaların daha sık kullanılacağını anlatmaya çalışacağım.
Amerikan Plastik Cerrahi Derneğinin (ASPS) verilerine göre 2016 yılında 1.7 milyon kozmetik cerrahi işlem uygulanmış. 2017 yılı beklentilerine baktığımızda;
BOTOKS adı ile tanımlanan "botulinum toksini", Clostridium botulinum adlı bakteriden elde edilen bir maddedir.
Kozmetik amaçlarla çok çeşitli dolgu maddeleri kullanılır. Doğal kollajenler, kolajen türevleri, sentetik maddeler, ameliyat dikiş ipliklerinde kullanılan Vicryl, Hyalunorik asit veya hastanın kendi vücudundan alınan yağlar gibi. Bunların her birinin alerji riski, avantajları, dezavantajları, dayanma süreleri farklıdır. Hyaluronik asit, vücudumuzda bol miktarda bulunur, cilde esneklik verir ve eklemlerimizin kayganlığını sağlar. Yaşımız ilerledikçe, miktarı azalır.
Dikkat ederseniz, kırışıklıklarla eklem ağrıları da aşağı yukarı aynı yıllarda başlar. Hyaluronik asit, horoz ibiğinden veya değişik mikroorganizmaların fermantasyonundan elde edilir. Bu madde göz ameliyatlarında, romatoloji ve travmatoloji tedavilerinde de kullanılır. Alerji riski yoktur. Bazı çeşitleri 6-12 ay içinde vücuttan tamamen atılır. Daha yoğun olanları, bünyeye ve yaşa bağlı olarak, 2-10 yıl arasında kalıcı olur.
Saç ekiminde genelde iki yöntem kullanılır. FUT yöntemiyle yapılan saç ekimi işlemleri, FUE tekniğinden önce yoğun olarak kullanılmaktaydı. Ancak FUE tekniğinin kullanılmasından sonra yavaş yavaş terk edilmeye başlandı. Saç ekiminde ekimi yapılacak sayı önemlidir. Bazı kişilerde yapılan saç ekiminde 1500 greft yeterli gelmekteyken, bazı kişilerde ise 5000-7500 greft saç ekimi ancak çare olmaktadır.
Vücutta bulunan tüylerin uzun süreliğine ya da geçici olarak uzaklaştırılması işlemine epilasyon denir. Kalıcı ve geçici olmak üzere iki yöntem vardır. Kalıcı ve geçici epilasyon arasındaki en önemli fark birisi belirli bir süre vücuttaki tüylenmeyi yok ederken, bir diğeri tüyleri kıl kökünden temizler.
Peeling farklı sorunlara yönelik olarak, değişik yöntemlerle yapılabilir. Derin, orta ve yüzeysel soyma gibi. Bunlar doğal veya kimyasal maddelerle olabileceği gibi dermabrazyon ve mikrodermabrazyon gibi mekanik uygulamalar veya lazer ile yapılabilir. Her birinin yeri ayrıdır ve değişik ihtiyaçlara cevap verirler. Bir bakıma, hepsi aynı işi yapar; üst deriyi uyarır, soyar ve altından taze bir derinin çıkmasını sağlar. Ama farklı sürelerde ve tabii oldukça farklı derinliklerde.
MİKRODERMABRAZYON gayet sade bir sistemdir. Kullanılan cihaz iki tüpten oluşur. Tüplerden biri boştur. Diğerinin içinde alüminyum hidroksit kristalleri bulunur. Peeling uygulaması yapılırken, belli bir basınç ile son derece ince alüminyum hidroksit kristalleri püskürtülür. Seanslar 15 dakika kadar sürer. Kesinlikle hiçbir acı veya rahatsızlık duyulmaz. Cilde çarpan kristaller, cilt yüzeyini hafifçe aşındırırken, alt deriyi uyarır. Mikrodermabrazyon uygulamasında, hasta bu aşınmayı hissetmez. Ama cilt doğal bir tepki gösterir ve bu bölgeyi hemen onarmaya çalışır. Böylece yeni, taze hücreler üretmeye başlar. Hafif aşınma, ölü derinin soyulmasını ve taze bir deri oluşmasını sağlar.
Paylaş