Paylaş
Güneşli günler dolu dizgin devam ederken, güneşin etkilerini cildimizde doğrudan etkileyen etkenlerden biri de unuttuğumuz ‘’cilt rengimizdir!’’
Cilt renklerimize değinmeden önce güneşin cildimiz üzerindeki 4 kritik etkisinden de bahsetmeden geçmekte istemiyorum. Bu etkiler,
Güneşe maruz kalan ciltler, kendini korumak için kalınlaşır, kabalaşır ve sertleşir. Güneş cildimizde koyu renkte veya beyaz lekeler, bazen çiller oluşmasına neden olur. Kılcal damar çatlamaları, varisler ve yüzümüzdeki siyah noktalar güneşte artarlar. Güneş ışınları gözde katarakt oluşmasına da neden olurlar.
Güneş, hücreleri yiyip bitiren serbest radikalleri çoğaltır ve aktifleştirir, cilt hücrelerindeki yağın parçalanmasına neden olur. Serbest radikaller, cildimizdeki kolajeni ve vücuttaki tüm proteinleri tüketirler. Daha önemlisi, hücre yapısına, kanımıza ve beyine zarar verirler. Böylece savunma gücümüzün kaybolmasına, erken yaşlanmaya ve her türlü hastalığa neden olurlar.
Güneş deri hücrelerindeki genetik yapıyı bozarak kanser hücrelerinin çoğalmasına neden olur. Özellikle güneşli ülkelerde ve bazı açık tenli insanların yüzünde ve ellerinde kahve renkli pürtükler oluşur. Bunlar zamanla kötü huylu bir cilt kanserine dönüşme riskini taşırlar.
Güneşte kaldıkça, derideki lifler dejenere olur. Cildi gergin, esnek ve pürüzsüz tutan doğal yapı bozulur. Bu tipik bir photo-aging veya ışık yaşlanması tablosudur.
Herkes güneşten aynı sürede veya aynı ölçüde etkilenmez. Bazıları güneş hasarlarına karşı daha dayanıklı olurlar, diğerleri hemen yanıklar ve lekelerle dolarlar. Bütün bunlar genetik ve hormonal faktörlere bağlıdır. Cilt rengi konusunda tüm dermatologlar ve kozmetik dünyası “Fritzpatric Cilt Tipleri” sınıflandırmasını referans olarak kabul eder.
Buna göre cildimiz genellikle 6 grupta incelenir.
Bu tiplerin de güneşe karşı direnci zayıftır. Ciltleri güneşte yanar, kızarır, soyulur ama bronzlaşmaz. Ellerinde ve yüzlerinde kahverengi lekeler oluşabilir. Genellikle çok beğenilen, gözleri renkli bu tip insanların yüzünde lekeler oluşması çok yazıktır. Ayrıca bu ciltler kanser riskine karşı korumasızdır. Bu nedenle güneşe karşı her türlü tedbirin alınması gerekir.
Bu tip insanların cildinde, doğal bir koruyucu olan “melanin” üretimi çok azdır. Melekler kadar beyaz tenli-kızıl saçlı olan bu insanlar, güneşe çıktıklarında hemen kızarırlar sonra da yüzleri ve omuzları çillerle dolar. Bilirsiniz, çiller kızıl saçların devamı gibidir. Nedeni tamamen güneşe karşı bu hassasiyettir. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, bronzlaşmaları mümkün değildir. Yanmakta ısrar edecek olurlarsa cilt kanseri riski çok yüksektir. Bu tip insanların ve özellikle çocukların, güneşten çok iyi korunmaları gerekir.
Bu ten rengi güneşe çıktığı ilk andan itibaren esmerleşmeye başlar. Yaz geldiğinde hepimize dudak ısırtacak kadar hoş bir renge bürünebilir. Güneş hasarları oluşursa, kozmetik çözümlerin uygulanması biraz zahmetlidir. Ayrıca lekeler ve kanser riskine karşı bir garantisi yoktur. Bu nedenlerle ihtiyatı elden bırakmamak en iyisidir.
Kumrallar hafifçe esmerleşebilir. Cildi koruyarak ve nemlendirerek, ihtiyatla bronzlaşabilir. Buna rağmen herkes için geçerli olan riskler, kumralların da başına gelebilir.
Biz fark etmesek de güneş onların da rengini koyulaştırır. Ayrıca leke ve kanser riski olmadığı da söylenemez.
Asyalı, Hintli, Orta Doğulu, Güney Amerikalı insanlar veya melez tipteki Afrikalılar bu gruba girerler. Güneşe karşı tepkileri koyu buğday tenliler gibidir. Yanıp kızarmadan, bronzlaşırlar. Ama bilinen tüm riskler, onlar için de geçerlidir.
Yukarıda sıraladığım “Fritzpatric Cilt Tipleri” sınıflandırması, kendinizi ve cildinizi tanımanız için oldukça değerlidir. Güneşten koruyucular genellikle bu ilkelere uygun olarak hazırlanır. Tiplere farklı ürünler önerilir. Ama zenciler için bile güneşten koruyucu ürünler imal edilir. İster güneşte, ister solaryumda olsun, bronzlaşmak için koşullarınızı zorlamayın. Güneşten koruyucu kreminiz bittiyse, yenisini almaya bizzat kendiniz gidin ki, hangi ürüne ihtiyacınız olduğunu, sizi görerek belirlesinler.
Paylaş