Paylaş
Ergenlik çağına gelinceye kadar herkesin cildi yağ ve nem dengesi bakımından normaldir. Ama 13-14 yaşlarında seksüel hormonlar faaliyete geçince işler değişir. O pürüzsüz, saydam çocuk cildi, hemen herkeste biraz yağlanır. Ergenlik sivilceleriyle karşılaşmayan gençlerin sayısı azdır. Bu geçiş döneminden sonra cilt tipleri farklılaşır. Kimi insanların payına da yağlı bir cilt düşer. Bu bir talihsizlik midir? Böyle denilemez. Hakikaten şanslı olanlar sadece normal cilde sahip olanlardır.
Yağlı ciltlere kurutucu ve tahriş edici bir bakım uygulanmadıkça, kolay kolay kırışmazlar ve daha güzel görünürler. Bu açıdan avantajlı bile sayılırlar. Aslında kadınlarda aşırı yağlı cilde pek sık rastlanmaz. Bu sorun daha ziyade erkeklere özgüdür.
Cildimizin tipi, buluğ çağında, hamilelik ve menopoz döneminde veya ara mevsimlerde değişebilir. Özellikle sonbaharda yağlanma artar. Bu dönemlerin dışında değişiklikle karşılaşılacak olursa, önce kullanılan ürünlerden, sonra hormonal sorunlardan kuşkulanmak gerekir.
Cildin yağlı olması, çoğunlukla kalıtımsaldır. Bazen temizliğin ihmal edilmesi, yanlış kozmetikler ve bakım ürünleri veya aşırı stres, metabolizmanın bozulması, bazı kan dolaşımı rahatsızlıkları, hormonal sorunlar, sağlıksız beslenme cildin fazla yağlanmasına neden olabilir. Uykusuzluk ve stres yağlanmayı geçici olarak artırır. Örneğin uykusuz bir gecenin ardından, saçlarımız sanki 1 hafta yıkanmamış gibi yağlanabilir.
Cildimiz sebum adı verilen bir yağ tabakası ile kaplıdır. Normal miktarda sebum yararlı ve gereklidir. Çünkü cildin nemini arttırır, pürüzsüz bir görüntü sağlar ve kırışmayı geciktirir. Aşırı sebum ise, ölü cilt tabakası ile birleşerek, gözenekleri genişletir, siyah noktaları ve akneleri oluşturur.
Yağlı ciltte yağ bezlerinin sayısı normal ciltten farklı değildir. Ancak yağ üretimi ve salgısı fazladır. Yağlı cilt her çağımızda farklı sorunlara neden olur;
Günlük temizlik ve düzenli peeling yağlı ciltler için daha önemlidir. Çünkü hava ve çevre kirliliği, yağ ve makyaj artıkları zaten geniş olan gözeneklerin ağzını tıkar ve siyah noktaları oluşturur. Bu siyah noktalar temizlenmezse sivilcelere dönüşür.
AHA’larla yapılan peelingler cildin yağ dengesini düzenler. Geceleri A vitamini, Tretinoin veya AHA içeren kremleri kullanabilirsiniz. Cildin yağlılık derecesine göre, bunları her gece veya gün aşırı uygulayabilirsiniz. Cildinizi hafifçe soyan bu kremleri sürdükten sonra ayrıca nemlendirici kullanmanıza gerek kalmaz.
Mikrodermabrazyon hafif bir peeling yöntemidir. Belli bir basınç ile son derece ince alüminyum hidroksit kristalleri püskürtülerek yapılır. Cilde çarpan kristaller, cilt yüzeyini hafifçe aşındırırken, alt deriyi uyarırlar. Hafif aşınma, ölü derinin soyulmasını ve taze bir deri oluşmasını sağlar. Uygulandıkça cilt canlanır, nem dengesi düzelir ve genişleyen gözenekler sıkışır.
Yağlı ciltlerin bakımında yapılan en büyük hata onları nemsiz bırakmaktır. Yağlı ciltlerin su ve nem ihtiyacını karşılamak için en önemlisi kurutucu bakımlardan sakınmaktır. İkincisi ölçülü bir şekilde nemlendirmektir. Bu amaçla hazırlanan değişik ürünleri kullanabilirsiniz;
Sirke toniği: 1 kaşık elma sirkesi ile 8 kaşık kaynak suyunu karıştırıp, yağlı ciltler için güzel bir tonik elde edebilirsiniz.
Doğal maden sodası: İçindeki zengin mineraller sayesinde tüm ciltler için yararlı ve besleyici bir toniktir. Bundan da yararlanabilirsiniz.
Yumurta akı maskesi: Yumurta akını iyice çırptıktan sonra içine bir çay kaşığı limon suyu koyun ve bekletmeden yüzünüze ve boynunuza sürün.
Yoğurt maskesi: 1 çay kaşığı yağsız sade yoğurdu, arpa unu ile karıştırırsanız, yağlı cildi sakinleştirecek bir maske hazırlayabilirsiniz.
Kil maskesi: Satın aldığınız kili doğrudan doğruya sulandırarak hazırlayabilirsiniz. Kil ciltteki fazla yağı alan ancak kurutmayan harika bir maddedir.
Paylaş