Paylaş
Evinizin her köşesinde, havada ve yediklerinizde neler olduğunu biliyor musunuz? Aslında vücudumuzun içine havayla birlikte giren kimyasallar, ağır metaller, tarım ilaçları, plastik parçaların dışında, modern hayatın binlerce atığı evimize de sinsice giriyor. Dr. Yasemin Fatih Amato, 12 adımlık detoks programını paylaştı.
1. Pestisitlere karşı korunun
Eve getiren her meyve ve sebze yıkanması gerektiğini herkes biliyor. Nedeni ise çok basit. Yıllardır bilim insanları yaptıkları araştırmalarda böcek ilaçlarının özellikle hava, su ve gıdalar içine karışmasıyla parkinson, meme kanseri, alzheimer gibi hastalıkların oluşmasına olumsuz anlamda büyük katkısı olduğunu ispatladılar. Ev içerisinde özellikle pestisit kimyasalların kullanılması, enerji üreten beyin hücrelerinin parçalanmasına sebep oluyor. Bu kimyasallardan korunmanın ilk adımı özellikle meyve ve sebzelerin iyice yıkanması ve organik gıdalara yönelmek ile başlıyor. Son yıllarda meyve ve sebzeleri daha fazla temizlemek adına ortaya çıkan kimyasallardan uzak durun.
2. Ev içindeki malzemelerin kokuları
Ev içerisinde yer alan plastik perdeler, duş perdeleri, yatak kılıfları siz farkında olmadan koku yayar. Plastik malzemelerin genel özelliklerindendir. Ev içinde alacağınız birkaç derin nefes ile sersemlemiş ve uykulu bir hale bürünebilirsiniz. Toksik kimyasalların serbest kalması sonucu üretimde kullanılan Polivinil Klorür (PVC) sizi rahatsız eder.
3. İçinde kurşun bulunan malzemelerden uzak durun
Geçmiş yıllarda yaygın olarak kullanılan kurşunlu benzinler, özellikle kadınların kemiklerinde kurşun maddesinin çıkmasına neden oldu. Kurşun kemiklere yerleşir ve içindeki kalsiyumu emerek yok eder. Sonrasında kurşun yüklü kemikler zayıflar ve kolayca zarar görebilir. Menopoz sonrası incelmeye başlayan kemiklerde toksik metal kan basıncını artırır ve muhtemelen nörolojik, böbrek sorunlarının çıkmasına neden olur. Kalsiyum, D vitamini ve düzenli egzersiz kemik kaybını yavaşlatır ve kemiklere yerleşen kurşunun hareket kabiliyetini azaltır. Ev içinde havada uçuşan kurşun içeren tozlarla ıslak paspas veya iyi bir vakuma sahip süpürge ile başa çıkılabilir.
4. Kullanılan pedlere dikkat
Kullanılan pedlerde tehlikeli düzeyde dioksin veya asbest bulunabilir mi? Bu durum genelde bir efsane olarak anılsa da, dünyada birçok kadın toksik şok sendromu yaşıyor. Bu potansiyel olarak ölümcül bir zehir üreten stafilokok veya strep bakterilerinin yol açtığı bir durum. Kullandığınız pedi 4-8 saat arasında değiştirin. Ayrıca ultra çok emici gibi olanları tercih etmeyin çünkü bu özelliğin sağlanabilmesi için bazı kimyasallara ihtiyaç var. Kaplamalardan dolayı perforlu kimyasallara maruz kalma durumunu da yadsımayın.
5. Alkolün etkileri önemli
Plastik şişe ve yemek kaplarından bulunan kimyasallar nedeniyle bazı östrojen sorunların yaşandığı biliniyor. Özellikle meme kanserlerinin artışını bilim insanları buna bağlıyor. Ama şimdiye kadar hiçbir gerçek kanıt bulunamadı, varsayımdan öteye gidemedi. Meme kanseri riskini artıran ve ispatlanan şey alkoldür. İngiltere'de yeni yapılan bir araştırmada bir kadeh içkinin 1000 kadın üzerindeki meme kanserini artırma etkisi görülmüştür. Ve her içki sonrası bu risk siz farkında olmadan artıyor. Alkol vücudumuz için bir toksindir.
6. Sabun ile toksinlerden arının
Sabun gözeneklerden, ter bezlerinden atılan toksinlerin vücut üzerinden temizlenmesinde kullanılabilecek en basit ürünlerden biri. Her gün ellerinizi ve vücudunuzu sabunlamanız sonucunda toksinlerden kurtulmak için bir çaba sarf edersiniz. Özellikle toksin üreten kötü cilt enfeksiyonlarında metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) dahil olmak üzere mikroplardan arınmak için sabun ideal bir ürün. Ama sabun konusunda cildinizde problem yaşıyorsanız alkol bazlı el jellerini de kullanabilirsiniz. Ayrıca sabunun kurutma etkisine karşı doğal nemlendiriciler de tercih edilebilir.
7. Gereksiz ilaç kullanmayın
Birçok ilaç, ağrı kesici asetaminofen gibi sık kullanılan ilaçlar organlara zarar verebilir. Amerikan Karaciğer Vakfına göre asetaminofen 3 gr altı, ekstra gücü olan ya da eş değer haplar üst üste birkaç gün alınmamalı. Ama kendinizi iyi hissetmek adına küçük bir doz alabilirsiniz.
8. Yanmaz yastıklar ve minderler
Özellikle evde çıkan yangınlarla başa çıkabilmenin bir diğer yolu, dikkat kadar yanıcı ürünlerin bu özelliklerinin firmalar tarafından azaltılmaları. Genele bakınca bu gelişme insan hayatını kurtarması nedeniyle taktire neden olan bir durum. Ama yangın önleyici köpükler, elektronik aletler, kimyasallar, minderler her insanın tenine bir şekilde temas ediyor. Özellikle hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda Polibromine Difenileterler (PBDEs) olarak bilinen kimyasallar, tiroid bezi ve bağışıklık sisteminin işleyişini etkileyebiliyor. Bu durumda evinizde yer alan içi köpük dolu yastıklar veya döşeklerden (yanmaz maddeler olan) kurtulmalısınız.
9. Sigara
Düzenli sigara kullanan kişilerin en büyük katilinin sigara olduğunu biliyoruz. Ama insanların dumanın zararları konusunda düşünceleri zayıf. Arizona Üniversitesinden araştırmacılar sadece tek bir sigara içildiğinde bile kalp ve kan akışını bozduğunu görmüşler. Günde 1-4 adet arası sigara içen kadınların kalp hastalıklarından ölüm riski 3 katına ve akciğer kanserinden ölme riski 5 kat artmakta. Bu durumdan sağlıklı beslenerek uzaklaşabilme şansımız var. Özellikle brokoli ve karnabahar hastalık riskini düşürme anlamında çok önemli sebzeler. Düzenli olarak bu sebzeleri tüketen insanların akciğer kanserine yakalanma ihtimalleri düşüyor.
10. Ev kokuları
Odanıza hoş kokulu spreyleri sıktığınızı biliyoruz. Ama bu kokular güzel oldukları kadar etkileri de var, bunları biliyor musunuz? Kokular gözleri tahriş edebilir, baş ağrısı yapabilir ve mide bulantısına yol açabilir. Farkında olmadan bu kokuların yaydığı kimyasallarla evinizi kirletirsiniz. Özellikle havalar uygun olursa hoş olmayan kokuları bastırmak yerine pencerelerinizi açın.
11. Taze balıkları tüketin
Güvenli olan yerlerde ve taze olan balıkları tüketin. Balık vasıtasıyla aldığınız ağır metaller kalbinizi zorlayabilir. İronik bir şekilde balıkta yer alan civa vücudumuza yarar yerine zarar getirir. Özellikle Omega 3 yağ içeriği yeteri kadar tüketildiğinde faydalıdır. Ama özellikle civa bakımından zengin köpek balığı, kılıç balığı, kral uskumru gibi türleri kesinlikle hamile ve emziren kadınlar tüketmemelidir.
12. Ayaklarınızı yıkayın
Ayak temizliği sağlık konusunda görünmeyen ama çok önemli bir etken. Pestisitler ve kurşun ile birleşmiş tozlar ev içinde halılara ve ayakkabı içine yerleşebilir. Her yürüdüğünüzde bunlar ayağınıza yapışır ve farkında olmadan havaya karışır. Alacağınız her nefeste onları yutabilirsiniz. Bunun için kapıda ayakkabıları çıkarma alışkanlığına sahip olmak kurtarıcı olabilir.
Paylaş