Paylaş
Hadi hep beraber kabul edelim, çocukların yanında bolca para konuşuyoruz. Çok değil 10 yıl öncesine kadar pedagoglar “Çocukların yanında para konuşmayın, para tartışması yapmayın” derdi. Bakıyorum bu ara, bu sözler tamamen unutulmuş gibi. Nedeni herkesin parayla ilgili sıkı kaygılarının olması, çocukların okul, spor, müzik paraları derken ucu ucuna masraflara yetişmeleri ve elbette çocukların ekstra istekleri karşısında suskun kalamamaları.
Çevrimiçi bankacılık, yatırımlar, emeklilik planları derken para hesabına yetişkinler yetemezken çocukların bu hesapların içinden çıkmaları çok zor. Bu yüzden yaşadığımız çağda çocuklara ekonomik fikirleri öğretmek ve finansal gelecekleri için hazırlanmalarını sağlamak en doğrusu.
Finansal uzmanların bu konuda tavsiyeleri kısaca şöyle;
İlk kural paranın çocuklarınız için "görünmez" olmadığından emin olun. Edukate'in CEO'su Chris Whitlow’a göre mali konular hakkında ajite etmeden, sorunları büyütmeden çocuklarla konuşabilirsiniz. Mali geleceklerine hazırlanmaları için işe cüzdanınızda taşıdığınız küçük kartların sınırsız bir para kaynağı olmadığını anlatarak başlamalısınız.
Whitlow ayrıca çocuklarla yapılan para konuşmalarının arasına, “Hayatta çalışmak için neye ihtiyacın olması gerektiği ve hayatta neyi istiyorsun” sorularının sıkıştırılması gerektiğini belirtiyor. Bir diğer basit yol ise minik miktarlarda da olsa çocukların kendi paralarının olmasını sağlamak.
Nakit dediğimiz şey gayet somut bir nesne. Orada olduğunu ve sonra olmadığını görüyoruz. Çocuklarında paraya duygusal olarak değil, gerçekçi olarak bakmalarını sağlamak gerekiyor.
Çocuklarınızın para kazanmalarına izin vermekten rahatsızsanız o zaman iş sizin yaratıcı zekanıza kalıyor. Örneğin evde ya da dışarda yapabilecekleri ve üstesinden gelebilecekleri belli görevler verip para kazanmalarını sağlayabilirsiniz. Paranın onlara somut bir yararı olduğunu gördükçe düşünceleri de değişecektir. Yalnız bu öğretileri verirken onların finansal bir dilin içinde boğulmamalarını da sağlayın.
Son olarak girişimcilik üzerine düşünmelerini ve faaliyete geçmelerini desteklemek gerekiyor. Bu, ellerindeki sınırlı parayı kaybetseler bile merdivenleri nasıl tırmanabilecekleri konusunda fikir edinmelerini sağlayabilir.
ABD’de de lisede okuyan çocukların yaz aylarında bir ay bile olsa çalışmaları zorunlu kılınıyor. Bu staj yerine geçiyor ve okul puanlarına etki ediyor. Türkiye’de uygulanmıyor ama onu 13 yaşından itibaren güvendiğiniz bir market, kafe ya da kuaför salonunun yanında işe sokarak bu “Öz güven” geliştirici çalışma biçimini hayatına dahil edebilirsiniz. Bunun illa para kazandıran bir aktivite olması da gerekmiyor. Toplum yararına çalışan vakıflar, huzurevleri, bakım merkezleri de aynı sorumluluk duygusunu çocuklara kazandırabiliyor.
Paylaş