Paylaş
Helikopter ebeveynlik çok eleştirildi biliyorsunuz. Oysa şimdi helikopter ebeveynliği de geçen bir yetiştirme yöntemi var; Çim biçme makinesi ebeveynliği.
Bu terime ilham veren Huffington Post’taki bir yazıya göre çocukları her düştüğünde fırlayıp kaldıran, helikopter misali çocuklarının çevresinde dolaşan ebeveynlerin pabucu dama atıldı. Çünkü çim biçme makinesi ebeveynliği bir adım öne geçip, çocuğunun oyun oynayacağı alanı yumuşak battaniyeler, hava baloncuklu örtülerle kapatıyor, böylece çocuk düşse de hiç bir şey olmuyor.
Helikopter ebeveynler çocuklarını her anlamda korumaya alıyor, tavşanlar gibi 360 derece etrafı görebiliyor, yanlış giden durumlarda anında duruma müdahale edebiliyor. Çim biçme makinesi ebeveynler ise delice önlemler alabiliyor. Hiçbir pedagog bu tip ebeveynlerle alınacak yolu, çocuğun nasıl geleceğe hazırlanabileceğini bilmiyor, hatta bu konuda konuşmaktan bile rahatsızlık duyuyor.
Çocukların düşmeyi, düşünce nasıl kalkacağını, tek başına uyumayı, arkadaşlık ilişkilerini düzenlemeyi, minik sorumlulukları yüklenmeyi öğrenmesi gerekiyor. Zorluklar, düşmanlıklar, kıskançlıklar karşısında tepkilerini geliştirmeyi ve bu şekilde hayatı küçük yaşlardan itibaren öğrenmesi gerekiyor. Oysa çim biçme makinesi ebeveynler buna izin vermemek için pembe panjurlu evler, pembe bulutlar ve her anlamda pespembe bir dünya yaratıyor. Bir çocukla tartıştığında araya girmekten, sadece sevebileceği şeyleri yemesinden, ne derse “Olabilir, evet” kelimesini kullanmaktan haz alıyor. Çim biçme makinesi ebeveynle büyüyen çocuğun yaşayacağı bedelin ağır olduğunu söyleyen Pedagog Yıldız Çakar, bu durumda çocuğa destek olunmadığını aksine köstek olunduğunu vurguluyor.
Çocuğu 10 saat bilgisayarda oyun oynasa da, sabahtan akşama kadar TV seyretse de, hiç ders çalışmasa da, hiç arkadaşı olmasa da hayatı güllük gülistanlık gören ebeveynler, hayatın gelişmesi gereken tüm çimlerini yolarak deneyim merdivenlerini yıkıyor, hiçbir zaman arkadaş olmak istemeyeceğiniz türden çocukları büyütüyor...
Çocuk okul çağına geldiğinde sorunlar azalmıyor, büyüyor bu durumda. Okulda fıskiyelerinde bulunan suları içmek istemeyen çocukları için okula su taşıyanlar, serviste huzursuz olduğunu düşünerek her sabah, her akşam alıp okula-eve bırakanlar, okulda yemek olayına hiç girmeyip tetematlı yemek hazırlayanlar, otobüs, minibüs gibi toplu taşıma araçlarından bucak bucak kaçanlar, çim biçme ebeveynleri arasında hiç de uç örnekler değiller.
Bu tip ebeveynler belki çocukluklarında çok fazla utanç yaşadılar, belki mücadele anlarında terk edildiler ama belli ki hayatta çok fazla engelle karşılaştıklarını düşünüyorlardı. Bir noktaya kadar empati kurulabilen çim biçme makinesi ebeveynler, tek bir şeyi net olarak bilmeliler: Daha mutlu bir nesil yaratmıyorlar.
Başarısızlık karşısında donup kalacak, her fırsatta panikleyecek, her durumda acı çekecek, bağımlılık, suçlama ve içselleştirme gibi başa çıkma mekanizmalarıyla tanışamayacak bir çocuğu büyütüyorlar. Ne kadar farkındalar?
Paylaş