Bir gülümseme için dünyayı değiştirenler...

Eldeki son verilere göre zihinsel engelli nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 12.29. Engel derecesine göre 18 yaşına kadar devlet okullarına gidebiliyor ve okuma-yazma gibi basit işlemleri öğrenebiliyorlar. Peki, 18 yaşından sonra bu çocuklara kim bakıyor? Tabii ki aileleri. En büyük korkuları ise “Ölürsem benden sonra çocuğuma kim bakacak?” sorusu.

Çocuğu 30 yaşına gelen ama evden dışarı adım atamayan binlerce anne var. “Pazara gitmeyi özledim” diyen de, “Diğer çocuğumla bir kere bile dışarı çıkamadım” diyen de. Bu önemli sorunu gören ve taşın altına elini koyan iki önemli isimle tanıştım EÇADEM’de.(Engelli Çocuk ve Ailelerine Destek Merkezi)

Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ayşe Ferda Ocakçı ve Doç. Dr. Ayfer Aydın 4 yıl önce bir proje geliştiriyor. Haftanın en az iki günü öz bakıma muhtaç, zihinsel engelli 14-30 yaş arası gençlere en az anneleri kadar iyi baksak ve aileyi bütüncül olarak ele alsak fikrinden yola çıkıyor. Hedef; hem anneleri rahatlatmak, hem gençlere öz bakım becerisi verebilmek hem de hayatlarında kullanabilecekleri beceriler kazandırabilmek. 

ENGEL TANIMAYAN KURUMLAR, İNSANLAR...

Projeyi hazırladıktan sonra konuyu Koç Üniversitesi ile masaya yatırıyor, gereken desteği alınca İstanbul Kalkınma Ajansı’na(IKA) başvuruyorlar. Proje çok başarılı olduğu için IKA gerekli finansman desteğini sağlıyor. Ardından bağlı bulundukları Sarıyer Belediyesi ile görüşmelere başlıyorlar. Merkez için gerekli bina ve araziyi Sarıyer Belediyesi sağlıyor ve ihtiyaç duydukları pek çok konuda yardıma koşuyor.

Şimdi bulundukları bina Yeniköy’de, kuş cıvıltılarının eşlik ettiği müthiş bir bahçe içinde. Sabahları 08.30’da gençleri evlerinden servisle alıyor, detaylı eğitimlerden geçmiş bakıcıları eşliğinde tüm gün bakıyor, resim, müzik, dans, tiyatro eğitimleri alıyor, günü inanılmaz mutlu geçirip akşam 16.30’da evlerine bırakılıyorlar. Haftanın belli günleri ağır mental rahatsızlıkları olan gençleri, belli günler hafif ve orta dereceli zihinsel engeli olan çocukları ağırlıyorlar. Arkadaşlık geliştiriyor, psikolojik bakım görüyor, beden sağlıkları ile de ilgileniyorlar. Her hafta merkezde ağırlanan genç sayısı 100 civarı. Sadece Sarıyer’de yaşayan ailelerin çocuklarıyla ilgilenebiliyorlar. Dilekleri diğer belediyelerin de taşın altına elini koyması ve şimdiye kadar onlarca ödül alan projenin diğer bölgelerde de uygulanabilmesi.

EÇADEM’in başında Güler Başaran var. Koç Üniversitesi’ne bağlı olarak çalışan Başaran, Lions, Rotary gibi kulüplerin yanı sıra gönüllü olarak kendilerine destek veren pek çok insan ve kurum olduğunu da hatırlatıyor. Dört yıldır merkeze gelen zihinsel engelli bir kızın şimdi pastacılık eğitimi alıyor olmasının gururunu yaşıyorlar. Evde sadece oturarak bakım bekleyen çocuklardan, annelerine mutfakta, çamaşırda, temizlikte yardım eden çocuklara dönüşmüşler her biri.

Bu hafta EÇADEM’de tanıştığım gençleri, ortamın güzelliğini kelimelere ne kadar dökebilirim bilmiyorum ama en kısa zamanda diğer belediyelerin de bu müthiş merkezi inceleyip, hayata geçirmelerini diliyorum. Projenin iki kahramanını Doç. Dr. Ayfer Aydın ve Prof. Dr. Ayşe Ferda Ocakçı’yı yürekten kutluyorum. Her zihinsel engelli çocuğun ve annesinin sizin gibi yürekli insanlara, sosyal sorumluluğu eğitimin bir parçası gibi gören üniversitelere, Sarıyer Belediyesi gibi alkışlanacak belediyelere ihtiyacı var. 

Not: Youtube’da EÇADEM’in reklam ödülleri alan videosunu seyredin. O zaman anlayacaksanız, sosyal hayatın önündeki engellerin bir gülümseme ile nasıl bir çırpıda aşılabileceğini...