Asla oyun zamanının gücünü küçümseme

Hepimiz yaratıcı bir çocuk yetiştirmek ve her birinin "küçük şeylerin büyüsünü" görmesini istiyoruz.

Ama son teslim tarihlerinin her geçen gün daha öne çekildiği ve üretkenliği geliştirmeye odaklı bir toplumda yaşıyoruz. Bu yüzden meşgul ebeveynler okul sonrası etkinlikler, ödevler derken çocuklarının yaratıcılığını geliştirmeye yardımcı olamıyor. Oysa Amerikan Pediatri Akademisi, geçtiğimiz ağustos ayında yayınladığı raporda çocuklarla günde 15 dakika oyun oynamanın “Yaratıcı, meraklı ve sağlıklı çocuklar” yetiştirmekte kilit rol oynadığını açıkladı.

Ebeveyn ile çocuk arasındaki oyun zamanının daha mutlu ve kendine güvenli çocukları beraberinde getireceğini söyleyen Psikoloji Araştırma profesörü Dr. Peter Gray de araştırmanın en ateşli savunucularından biri oldu.

Oyun derken bunu eğitici oyun blokları ile yapmak olarak anlayan ebeveynlere de bir sözü vardı; “Eğer siz oyun oynamaktan yönergeli olarak bloklardan ev, otomobil, uçak yapmayı anlıyorsanız, açık söyleyeyim siz çocuğunuzla oyun oynamıyorsunuz. Aksine yanlış bir şey yapıp blokları tamamlayamama korkusuyla sadece stres yaşıyorsunuz. Talimatları belli bir oyunla çocuk, yaratıcı olmayı asla öğrenemez...”

Yıllarca dünyanın farklı bölgelerinde çocuklarla çalışan Pedagog Stephanie Aikin’e göre ise, “Size oldukça basit gelen bir şeyi, çocuk heyecanla karşılayıp, önemsiyorsa, sizin de aynı heyecanı duymaya çalışmanız gerekir.”

Aikin’in tedavisi “Kendinize ait bir kaç oyuncak edinmek, yetmediyse çocuklar için üretilen çizgi karakterli meyve sularından günde bir doz içmek!”

Aikin çoğu yetişkinin “küçük şeylerdeki sihri” fark etmemesini dünyaya yeterince dikkat etmemesine yoruyor. Oyunu basit tutmak, evdeki materyalleri kullanmak, keşfetmenin hala en basit yolu. Mükemmel görünen pek çok ailenin çocuklarla oyun oynamaktan anladığı küçük oyun bloğu parçaları dizmekten ibaretken, tencere, tavalarla nasıl eğlendiğimizi hatırlamamız gerekiyor belki de.

Oyun sırasında “neden bu oyuncağı seçtin?” ya da “neden bunu maviye boyadın?” gibi saçma sorular sormayın. Ona bir şeyler öğretmek için doğru yer oyun alanı değil, bırakın o sizi yönlendirsin ve eğitsin. Ki emin olun sonunda öğrenen, çocukluğunu hatırlayan siz olacaksınız.

Hava güzelse bol bol çam kozalağı ve taş toplayın. Eminiz, onlarla çok güzel parçalar yapabilirsiniz. Yaptığınız şey bir şeye benzemese de, kimsenin size kızmayacağı en güvenli ortamda (evinizde) başarısız olmuş sayılırsınız.

Bu yeni, kuralsız ve ön yargılardan uzak hayat (günde 15 dakika bile olsa) size de iyi gelecek!