Paylaş
Türkiye’de 2,5 milyon skolyoz hastası mevcuttur. Skolyoz hastaları üzerine Türkiye’de yapılmış özel araştırma olmasa da ortopedi uzmanlarının birleştikleri nokta, hastalığın kız çocuklarında çok daha sık görüldüğüdür. Fakat bunun sebebi henüz bilinmemektedir. Özellikle 20°’yi geçen skolyozlar kızlarda erkeklere oranla sekiz kat fazla görülmektedir. Skolyoz çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. Mesela spastik çocuklarda ya da çocukluk çağında felç geçirenlerde görülmektedir.
Ancak sıklıkla karşılaşılan skolyozlar, daha çok 10’lu yaşlarda ortaya çıkan ve nedeni tam olarak halen bilinmeyen (idiyopatik) grupta görülen skolyozlar ile anne karnındaki etmenler nedeniyle ortaya çıkan ve doğuştan itibaren bulgu veren doğumsal (konjenital) skolyozlardır.
Konjenital skolyoza ise gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, şeker hastalığı, bazı vitamin eksikliklerinin neden olduğu düşünülmektedir. Bu durum genellikle omurgadaki bir kusura veya birbirine kaynamış kaburgalara bağlıdır.
Hayır. Skolyoz hastalarının gebe kalmasında bir sakınca yoktur. Ayrıca normal bir gebelik süreci yaşarlar.
Gebelerde karşılaştığımız skolyoz düşük ya da yüksek açılı da (tedavisiz kalmış) olabilir. Gebelikten bağımsız olarak yüksek açılı skolyozlar (50° üzerinde) ilerlemeye devam edebilir. Ancak düşük açılı skolyozların ilerlemeyeceği söylenebilir.
Gebe kalınan yaşlarda kadınlar kemik gelişimini tamamlamış olurlar. Boy uzaması da bitmiştir. Bu yüzden skolyozun ilerleyeceği düşünülmez.
Doğum sayısının skolyozun ilerlemesi üzerinde bir etkisi yoktur.
Gebe skolyoz hastalarının sırt ağrısı sıklığı omurgası normal olan hanımlardan farklı değildir. Bel ağrısı, skolyozu olmayan gebelerde bile sık karşılaşılan problemlerden biridir. Gebelerin yarısında görülür. Gebe kalmadan önce bel ağrısı yaşayanlarda gebelikte daha da sıktır. Sıklığı annenin ilerlemiş yaşı ve doğum sayısıyla doğru orantılıdır. Yurtdışında yapılan çalışmalarda bel ağrısı ile annenin boyu, kilosu, aldığı kilo, bebeğin kilosu arasında bir bağlantı saptanmamıştır. Gebelikte anne rahminin boyutu artar, bu bel çukurunun artışı ile telafi edilir. Sonuçta bel yükünde artış ve ağrı olur. Gebelik boyunca artan progesteron ve relaxin annenin eklem ve bağlarında gevşemeye neden olarak doğum için anneyi hazırlar. Bağlardaki gevşeme de bel kasları üzerinde yükü artırarak ağrıya neden olabilir. Tüm saydığım bu mekanizmalara bağlı olarak bel bölgesinde skolyozu olan ameliyat olmamış gebelerde bel ağrısı daha sıktır. Bel bölgesi skolyozu nedeniyle ameliyat olmuş gebelerde ise bel ağrısı genelde gözlenmez.
Skolyoza bağlı doğum sırasında bir sorun yaşanmaz. Doğum, omurgası normal olan kadınlardan farklı değildir.
Paylaş